Sporcular ve fitness tutkunları arasında giderek yaygınlaşan besin takviyesi kullanımı, ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlar, bu ürünlerin bilinçsiz tüketilmesi halinde karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları, hormonal dengesizlikler ve kalp ritim bozukluklarının ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor.
Liv Hospital Ankara İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Başaran, özellikle son yıllarda sporcular ve yoğun egzersiz yapan bireyler arasında besin takviyesi kullanımının ciddi şekilde arttığını belirtiyor.
Protein tozları, amino asitler, yağ yakıcılar ve pre-workout ürünler, performansı artırma, kas geliştirme ve kilo kontrolü gibi amaçlarla sıkça tercih ediliyor. Ancak Başaran’a göre, bu ürünlerin kontrolsüz kullanımı ciddi sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor.
Dr. Elif Başaran’a göre, yüksek protein içeren ürünler ve yağ yakıcı takviyeler, vücut için toksik etki yaratabiliyor.
“Vücut bu maddeleri parçalamak için büyük enerji harcıyor ve bu da karaciğer ile böbrek fonksiyonlarını zorlayabiliyor” diyen Başaran, uzun vadede bu organların işlevlerinde bozulmalar meydana gelebileceğine dikkat çekiyor.
Besin takviyelerinde bulunan bazı maddeler hormon sistemine de müdahale edebiliyor. Özellikle anabolik steroid içeren veya hormon düzenleyici etkisi olan ürünler, erkeklerde testosteron seviyesinin düşmesine, kadınlarda ise adet düzensizliklerine neden olabiliyor.
Kafein ve efedrin içeren performans artırıcı ürünler ise kalp atış hızını artırarak ritim bozukluklarına ve yüksek tansiyona yol açabiliyor.
Supplement olarak bilinen bu takviyelerdeki katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar ve renklendiriciler, bazı bireylerde alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor.
Ayrıca, bu ürünlerin kullanımıyla birlikte mide bulantısı, şişkinlik, ishal ya da kabızlık gibi sindirim sistemi sorunları da sıkça karşılaşılan yan etkiler arasında yer alıyor.
Besin takviyeleri, bazı ilaçlarla etkileşime girerek istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Özellikle kan sulandırıcı ilaç kullanan bireylerde yüksek dozda E vitamini veya balık yağı tüketimi, kanama riskini artırabiliyor. Bu nedenle takviye kullanımı öncesinde mutlaka bir uzmana danışılması gerekiyor.
Dr. Başaran, sürekli takviye kullanan sporcularda zamanla “takviye olmadan gelişemem” düşüncesinin yerleşebileceğini ve bunun psikolojik bağımlılığa dönüşebileceğini belirtiyor. Bu durum, bireyin motivasyonunu ve doğal gelişim sürecini olumsuz etkileyebilir.
Besin takviyeleri doğru kişiye, doğru dozda ve doğru zamanda verildiğinde fayda sağlayabilir. Ancak Dr. Elif Başaran, bu ürünlerin mutlaka kişisel ihtiyaçlara göre uzman gözetiminde planlanması gerektiğini vurguluyor.
Uzman kontrolü sayesinde hem yan etkilerden korunmak hem de uzun vadeli fayda sağlamak mümkün.