Tempolu yürüyüş yaşlanma sürecini yavaşlatıyor: 16 yaş daha genç görünmeyi sağlıyor
Tüm insanlığın çözüm aradığı belki de tek konu yaşlanmayı önlemek ya da yavaşlatmak. Ancak bu düşünüldüğü kadar kolay olmuyor. Konunun uzmanları türlü yollarla yaşlanmayı geciktirici çareler arasa da bunun için sağlıklı beslenme ve egzersizden daha iyi bir yol bulamıyorlar. Çünkü yaşlanmayı geciktirmenin en iyi yolu doğal beslenme, egzersiz ve kaliteli bir uykudan geçiyor. Konuyla ilgili araştırma yürüten Leicester Üniversitesi uzmanları, tempolu yürüyüş ile biyolojik yaşlanma arasında önemli bir bağ olduğunu söylüyor.
Yeni yayınlanan ve 400 binden fazla İngiliz’in katılarak verilerinin analiz edildiği bir çalışma, yürüyüş temposu ile biyolojik yaşlanmanın genetik göstergesi arasında bağlantı olduğunu gösteriyor. Leicester Üniversitesi’nin yaptığı bu araştırmanın sonuçlarına dayanarak, bilim insanları yaşam boyu tempolu yürüyüşün orta yaşlarda iken biyolojik yaştan ortalama 16 yaş daha genç görünmeyi sağladığını söylüyor.
DAHA SAĞLIKLI VE DAHA GENÇ GÖRÜNMEK İÇİN TEMPOLU YÜRÜYÜŞ
Orta yaşlardaki 405,981 İngiliz vatandaşının verileri incelendiğinde daha hızlı tempoda yürüyenlerin diğer fiziksel aktivitelerden bağımsız olarak daha uzun telomerlere sahip oldukları görülüyor. Telomerler kromozomların ucundaki kılıflar olarak görev yapıyor. Hücre her bölündüğünde telomerler kısalıyor ve artık kısalamayacak kadar olduklarında hücreler bölünmüyor. Dolayısıyla araştırmacılar lökosit telomer uzunluğunun biyolojik yaş için iyi bir gösterge olduğunu söylüyorlar.
TEMPOLU YÜRÜYÜŞ YAPANLAR 16 YAŞ DAHA GENÇ GÖSTERİYOR
Yapılan bu araştırma, yürüyüş hızıyla genetik veriler arasındaki ilişkiye bakan ilk çalışma olma özelliğini taşıyor. Yürüyüşün zihinsel, fiziksel, sosyal ve sağlığa olumlu etkileri olduğu bir kez daha ispatlanıyor. Üzerinde çalışma yapılan İngiliz yetişkinlerin verileri incelendiğinde hızlı tempoda yürüyenlerin daha uzun telomerlere sahip oldukları, dolayısıyla biyolojik yaşlarının kronolojik yaşlarından daha genç olduğu belirleniyor.
