Genelde görmezden gelinen ve umursanmayan diyabetin ilerleyen süreçte büyük sağlık problemlerine yol açabileceğini belirten Doç. Dr. Mehmet Saydam, "Küçük damarları tuttuğundan birçok hastalığa ve organ yetmezliklerine yol açabilir" ifadelerini kullandı.
Genellikle göz ardı edilen tip 2 diyabet hakkında açıklamalarda bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Saydam, tip 2 diyabetin insülin eksikliği ve dokularda insülin etkisine karşı gelişmiş direnç nedeniyle ortaya çıktığını söyledi.
Saydam, tip 2 diyabetin pek çok organı etkileyerek sistemik bir tutuluma yol açan kan şekeri yüksekliği seyreden karbonhidrat metabolizma bozukluğu olduğunu belirtti.
Tip 2 diyabetin nedenleri sıralayan Saydam, "En önemli nedenler çevresel ve genetik faktörler olarak gösterilmektedir. Özellikle bünyenin, kendi insülin salgılayan hücrelere karşı otoantikor üretmesi en çok etki eden faktörlerden biridir" dedi.
Çevresel ve genetik faktörlerin dışında diğer etkenleri de söyleyen Saydam, "Arasında pankreas hastalıkları, endokrin hastalıklar, ilaç veya kimyasal nedenler, enfeksiyonlar, genetik sendromlar ve gebelik de meydana gelen diyabet gibi hastalıklar da bulunmaktadır" diye konuştu.
Doç. Dr. Saydam, tip 2 diyabette görülen belirtilerini şöyle sıraladı:
Poliüri (çok idrara çıkma), polidpsi (aşırı su içme isteği), polifaji (sık sık yemek yeme) ve iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, ağız kuruluğu, nokturi (geceleri düzenli idrara çıkma), bulanık görme, açıklanamayan ağırlık kaybı, inatçı enfeksiyonlar tekrarlayan mantar enfeksiyonları, kaşıntı"
Tanı konma sürecini anlatan Saydam, "Açlık kan şekeri 126 mg/dl üzerindeyse veya oral şeker testi sonrası 2. saatte 200 mg/dl üzerindeyse, bunların dışında rastgele yapılan kan şekeri ölçümünde 200 mg/dl üzerinde bir değerle birlikte diyabet semptomları görülüyorsa ve yine halk arasında şekerli hemoglobin denilen HbA1c değeri yüzde 6,5 değerinin üstündeyse tanı konulmaktadır" diye konuştu.
Risk altındaki bireylere dikkat çeken Saydam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tip 2 şeker hastalığı genellikle 30 yaş üzerinde başlamaktadır. Özellikle birinci ve ikinci derece akrabalarında Tip 2 şeker hastalığı olanlar, obezite hastalığı olanlar, kronik hastalıkları olanlar, sedanter yani hareketli bir yaşamı olmayan bireyler, egzersiz yapmayan bireyler, özellikle karbonhidrat ağırlıklı besleneneler özellikle risk altındadırlar. Tip 2 şeker hastalığı esasında küçük damarları tutan bir hastalık olduğundan her türlü hastalığa ve organ yetmezliklerine yol açabilmektedir. Bunlar arasında en bilinenleri böbrek yetmezlikleri, kalp rahatsızlıkları, görme bozuklukları, cilt rahatsızlıkları, geçmeyen yaralar, ayakta venöz ülserlerle başlayan diyabetik ayak bozuklukları sayılabilmektedir. Tip 2 şeker hastalığı oluşumunda çok sayıda genetik faktör ve hastalık suçlanmıştır. Bunlar arasında, çeşitli kromozom bozuklukları (20, 7, 12, 13, 2, 9, vs) ve çeşitli genetik sendromlar (Down sendromu, Huntington korea, vs.) bulunmaktadır"
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Saydam, diyabet hastalarının uzak durması gereken besinler hakkında da bilgi verdi. Saydam, "Doymuş yağlardan zengin, posadan fakir, kalorisi yüksek ve hızlı hazırlanabilen besinlerle oluşan beslenme tarzından uzak durulmalıdır. Ayrıntı verilecek olunursa, fast food tarzı besinler, gazlı içecekler, paketli gıdalar, kızartmalar, ağır yağ içeren besinlerden mümkün olduğunca uzak durmak gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Tip 2 şeker hastalığının hem medikal hem de cerrahi tedavi şekillerinin olduğunu aktaran Saydam, "Her iki tedaviden önce özellikle bu hastalığın çevresel faktörlerden çok etkilenebildiği bilindiği için mutlaka yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme tarzı değişiklikleri, egzersizin hayatımıza dahil edilmesi önemli yer tutmaktadır. Medikal tedavide kademe kademe ağızdan alınan ilaçlar ve ileriki adımlarda insülin tedavisine başlanmaktadır. Bu tedavilere rağmen düzelme olmuyorsa ve kontrolsüz bir diyabet durumu mevcutsa, o zaman Tip 2 şeker hastalığının cerrahi tedavisi mevcuttur" dedi.