OpenAI CEO'su Sam Altman, ABD Merkez Bankası'nda yaptığı konuşmada sert bir uyarıda bulundu: Yapay zekâ destekli ses klonlama teknolojileri, finansal güvenliği tehdit ediyor. Altman, hâlâ bazı bankaların yalnızca ses tanıma ile kimlik doğrulaması yaptığını belirterek, "Bu hâlâ yapılıyor olması akıl alır gibi değil. Çünkü yapay zekâ, şifre dışındaki tüm kimlik doğrulama yöntemlerini çoktan alt etti," dedi.
Altman'a göre, sesli dolandırıcılıklar sadece bir başlangıç. Yakında gerçek ile sahteyi ayırt etmenin neredeyse imkânsız olduğu video aramalar ve FaceTime görüşmeleri de gündelik hayatın parçası olacak. "Ciddi bir sahtekârlık kriziyle karşı karşıyayız," diyen Altman, bu tehlikenin toplumun her katmanını etkileyeceğine inanıyor.
Altman'ın bu açıklamaları, Beyaz Saray'ın önümüzdeki günlerde açıklaması beklenen "AI Action Plan" (Yapay Zekâ Eylem Planı) öncesinde geldi. OpenAI’nin bu plana katkı sunduğu bilinirken, şirket son aylarda Washington’daki varlığını da artırmış durumda. 30 kişilik bir ekiple 2026 başında başkentte bir ofis açmaya hazırlanan OpenAI, burada siyasetçilerle buluşacak, öğretmen ve kamu görevlilerine eğitimler verecek.
Şirket, aynı zamanda yapay zekânın ekonomi üzerindeki etkilerini araştıracak ve yeni teknolojileri bu merkezde tanıtacak. Ancak tüm bu hareketlilik, Altman’ın “regülasyon inovasyonu engellemesin” çağrısıyla gölgelenmiş durumda. Şirket, özellikle yabancı AI şirketleriyle rekabet gücünü koruyabilmek adına aşırı düzenlemelere karşı çıkıyor.
Altman’ın kaygıları yalnızca sesli dolandırıcılıkla sınırlı değil. FBI, geçen yıldan bu yana AI ile yapılan ses ve görüntü klonlamalarına karşı uyarılar yayınlıyor. Hatta geçtiğimiz haftalarda, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun sesi taklit edilerek valiler, bakanlar ve kongre üyeleriyle iletişime geçilmeye çalışıldığı ortaya çıktı.
Altman, bu tehlikeler karşısında Tools for Humanity tarafından geliştirilen ve kimlik doğrulamada “insan kanıtı” sunmayı amaçlayan The Orb adlı projeye destek veriyor. Ona göre, yapay zekâ çağına girerken “gerçek kim?” sorusu her zamankinden daha önemli hale geliyor.
Altman’ın asıl kabusu ise çok daha büyük: Süper zekâ seviyesindeki bir yapay zekânın kötü niyetli kişilerin eline geçmesi. Ona göre, bu tür bir sistem Amerikan enerji altyapısını hedef alabilir ya da biyolojik silah üretebilir. “Bu teknoloji gelişmeden savunma mekanizmalarını kurmazsak çok geç olabilir,” diyen Altman, ABD’nin bu konuda rakip ülkelerin (özellikle Çin’in) gerisinde kalmasından endişe ediyor.
Altman’a göre, yapay zekânın iş gücü üzerindeki etkileri henüz bilinmiyor. Amazon CEO’su Andy Jassy ve Anthropic CEO’su Dario Amodei gibi isimler iş kaybı endişesi taşırken, Altman daha temkinli: “Kimse ne olacağını bilmiyor. Bu çok karmaşık bir sistem,” diyerek kesin tahminlerde bulunmanın zor olduğunu vurguluyor.
Yine de bazı öngörüleri var. Altman, “bütün meslek sınıflarının yok olabileceğini” ama yerine yeni işler çıkacağını düşünüyor. Ve ekliyor: “100 yıl sonra insanlar bugün ‘gerçek iş’ dediğimiz şeyleri yapmayacak. Her şeyiniz olacak ama yapacak bir şeyiniz olmayacak. Boş vaktinizi doldurmak için sahte işler yapacaksınız.”
OpenAI, Altman’ın konuşmasıyla eş zamanlı olarak bir rapor da yayımladı. Şirketin baş ekonomisti Ronnie Chatterji tarafından hazırlanan rapora göre, ChatGPT dünya genelinde 500 milyon kullanıcıya ulaştı. ABD’de kullanıcıların yüzde 20’si platformu “kişisel eğitmen” gibi kullanırken, bu kitlenin yarısından fazlası 18-34 yaş arasında.