Türkiye şartlarında baba olmakla ilgili düzenlenen ankette yeni kuşakların cevapları büyük değişimi ortaya koyuyor.
Baba olmanın temelinde çocuğun bakımından gelişiminden ve iyi olma hâlinden kendini sorumlu hissetmesi, iletişim, fiziksel veya psikolojik şiddetten uzak durulması gerektiği belirtiliyor. Global dünyada özellikle ev yaşamında eşine yardım rolünü üstlenen baba çocuğun yaşantısının ilk beş yılında kilit rol oynuyor.
Mayıs ayında Marketing Türkiye adına PRAGMA’nın gerçekleştirdiği “Modern Babalar” araştırması yapıldı. Araştırmanın merak edilen sonuçları ortaya çıktı. 12 ilde, 25-64 yaş aralığında toplamda 1000 babaya ulaşıldı.
Araştırmaya katılan kişilerin yüzde 52’si tek, yüzde 48’i 2, yüzde 16’sı ise 3 çocuk babası. Çocukların ortalama yaşı ise 9 olarak kaydediliyor. Babaların yüzde 63’ü günümüz şartlarında bir daha baba olmayı düşünürken, yüzde 37’si yeniden baba olma fikrine sıcak bakmıyor.
Evlilik demek kuşkusuz sorumluluk demek. “Baba” denilince akıllarına ilk gelen kelime de “sorumluluk” (yüzde 17) oluyor. “Sorumluluk” cevabını veren babaların çoğunluğu 45-54 yaş aralığında olan babalardan oluşuyor. Genç kuşakta ise baba kelimesinin en çok “şefkat” çağrışımı yaptığı dikkat çekiyor. Yaş skalası ilerledikçe “koruma” ifadesinin daha fazla ön plana çıktığı görülüyor.
“Ne tür babasınız?“ sorusu sonucunda en çok “eğlenceli”, “uyumlu” ve “sorumluluk sahibi” cevabı veriliyor.
Bununla birlikte, “empati” ve “özgürlükçü olma” gibi daha duygusal ve bireysel değerlere önem veriyorlar. “Geleneksel” ve “otoriter” özellikler ise daha az ön plana çıkıyor.
Mükemmeliyetçilik ise en az benimsenen özellik. Babalara “baba olmak” ile ilgili ne hissettikleri sorulduğunda ağırlıklı olarak “mutluluk” cevabı geliyor.
Araştırmaya katılan babaların çoğunluğu, çocuklarının bakımlarıyla ilgilendiğini dile getiriyor. En sık görülen ortak hobi ise yüzde 43 ile seyahat etmek oluyor. Birden fazla çocuğu olan babaların ortak hobisi ise sinemaya gitmek olarak kaydediliyor.
Araştırmaya katılan babaların neredeyse hepsi (yüzde 97) çocuklarıyla birlikte vakit geçirmekten keyif alıyor. Pikniğe gitmek (yüzde 71), evde vakit geçirmek (yüzde 71) ve yemeğe gitmek (yüzde 68), babaların aileleriyle birlikte yapmaktan en fazla keyif aldıkları aktiviteler olarak kayıtlara geçiyor. Yemeğe gitmekten en fazla keyif alanlar Baby Boomers kuşağı babalar oluyor.
Babalara Babalar Günü’nde aileleri veya sevdikleriyle yapmayı tercih ettikleri aktiviteler sorulduğunda en fazla verilen cevap “evde keyifli bir akşam yemeği” oluyor (yüzde 73). yüzde 45 ile doğa yürüyüşü veya piknik cevabı, Yüzde 91 evde keyifli bir akşam yemeğini cevabını veriyor.
Yüzde 63 ev işlerinde sorumluluk aldıklarını dile getiriyor. En büyük rol cevabına ise alışveriş deniliyor. Ancak çocukların sorumluluğunu paylaşan babaların oranı yüzde 20’lerde kalıyor. Yemek, temizlik ve ütü oranları ise oldukça düşük.
Babaların bütçe düzenleme davranışları, temel ihtiyaçlara ve uzun vadeli kullanıma yönelik harcamalara öncelik verdiklerini gösteriyor. Gıda ve elektronik harcamalarının yüksek olması, babaların sağlık ve teknolojiye olan ilgisini yansıtırken, eğlence ve giyim harcamalarının nispeten daha düşük olması, bu alanlara daha az kaynak ayrıldığını ortaya koyuyor.
Söz konusu bütçe dağılımı, babaların pratik ve temel gereksinimlere odaklandığını, lüks ve eğlence harcamalarına ise daha sınırlı kaynak ayırdığını gösteriyor.
NOT: 1946-1964'lü yıllar arasında doğan bireyler Patlama Kuşağı (Baby Boomers Kuşağı) olarak ifade edilmektedir.