Paleontolog Prof. Sarah Gabbott çeyrek asırdır devam eden çalışmalarının ardından bilim dünyasını oldukça şaşırtan bir keşfe imza attı. Prof. Gabbott'un Güney Afrika'da bulduğu fosilin iç organları neredeyse tamamen korunmuş durumda. Bilim dünyasına bomba gibi düşen haberin ardından Gabbott'un ilk işi ise annesine verdiği sözü tutmak oldu.
Bilim dünyası milyonlarca yıl öncesinden gelen bir fosil ile yerinden sarsıldı. İngiltere'deki Leicester Üniversitesi'nden paleontolog Prof. Sarah Gabbott, 25 yıl süren azimli bir çalışmanın ardından 444 milyon yıllık bir fosil türünü tanımladı. Ancak bu fosil türünü diğerlerinden ayıran iki nokta bulunuyor.
Fosil ilk bakışta oldukça tuhaf görünüyor. Çünkü ne kafası, ne bacakları ne de dış kabuğu bulunuyor. Ancak fosilin iç organları inanılmaz derecede iyi korunmuş durumda.
Bilim dünyasının bu yönüyle ilgisini çeken fosilde kaslar, tendonlar, hatta bağırsaklar bile tüm detaylarıyla günümüze kadar ulaşmış.
Keşfi yapan Prof. Gabbott "İç organları adeta mineralize bir zaman kapsülü gibi. Ama dış kabuğu ve iskeleti milyonlarca yıl içinde yok olmuş" dedi.
Fosil, Güney Afrika'nın Soom Shale adlı bölgesinde bulundu. Fosilin bulunduğu bölge nasıl korunduğunun sırrını da içerisinde saklıyor.
Bu bölgedeki çökeltiler buzul cağında deniz tabanında birikmişti. Bu sayede fosil, felaketten kendini korumayı başarmıştı.
Ayrıca fosilin böyle iyi korunmasının başka bir nedeni ise çevresindeki suların zehirli ve oksijensiz olması. Hidrojen sülfürle dolu, kokulu ve ölümcül bir ortam zamanla fosili içeriden dışa doğru "dondurmuş" gibi gözüküyor.
Prof. Gabbott fosili keşfetmesinin ardından ilk işi ise annesine verdiği sözü tutmak oldu. Mesleğe başladığında bir fosile annesinin adını vermeyi söz veren paleontolog, 444 yıllık fosilin adını Sue (annesinin adı) koydu.
Paleontologlar tarafından 444 milyon yıllık fosille ilgili çalışmalar devam ediyor. Fosilin örümcek, yengeç, karınca gibi eklembacaklıların atalarından biri olduğu düşünülüyor.