Stres, yalnızca ruh sağlığını değil, bağışıklık sistemini de zayıflatarak suçiçeği virüsünün yeniden aktive olmasına ve zona hastalığına yol açabiliyor. Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Ekiz, stresin hem cilt hem de genel sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekti.
Modern yaşamın yoğun temposu ve günlük stres, yalnızca zihinsel sağlığı değil, bağışıklık sistemini de derinden etkiliyor.
Uzmanlar, uzun süreli stresin vücudun savunma mekanizmasını zayıflatarak çeşitli hastalıklara davetiye çıkardığını belirtiyor.
Bu hastalıklardan biri de halk arasında "gece yanığı" olarak bilinen zona hastalığı.
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Ekiz, özellikle stresin, çocukluk döneminde geçirilen suçiçeği virüsünün (Varisella Zoster) yıllar sonra yeniden aktive olmasına neden olabileceğini vurguladı.
Doç. Dr. Özlem Ekiz, zona hastalığının temelinde suçiçeği virüsünün yıllarca sinir köklerinde sessizce beklemesi olduğunu belirterek, "Bağışıklık sistemi zayıfladığında, Varisella Zoster virüsü yeniden aktif hale gelir. Şiddetli stres, fiziksel travmalar, aşırı yorgunluk ve bazı kronik hastalıklar bu süreci hızlandırır" dedi.
Stresin, vücutta kortizol gibi hormonların aşırı salgılanmasına yol açtığını ifade eden Doç. Dr. Ekiz, bu durumun bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonlara ve viral hastalıklara açık hale getirdiğini söyledi. "Özellikle yoğun stres dönemlerinden sonra yüzde, sırtta veya gövdede ağrılı, kabarcıklı döküntüler şeklinde zona belirtileri görülebilir. Bu belirtiler hafife alınmamalı ve bir dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır" ifadelerini kullandı.
Zona hastalığının en ciddi komplikasyonlarından birinin, döküntüler geçtikten sonra bile devam edebilen şiddetli sinir ağrıları (postherpetik nevralji) olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ekiz, özellikle ileri yaş hastalarda bu ağrıların daha şiddetli ve kalıcı olabileceğini belirtti.
Erken teşhis ve doğru tedavi sayesinde hem hastalığın şiddetinin azaltılabileceğini hem de komplikasyonların önlenebileceğini vurguladı.
Doç. Dr. Özlem Ekiz, zona hastalığından korunmak için stres yönetiminin önemine dikkat çekerek, "Meditasyon, yoga ve düzenli egzersiz gibi stres azaltıcı yöntemlerin günlük rutine dahil edilmesi, dengeli beslenme ve kaliteli uyku ile bağışıklığın güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, risk grubundaki bireylerin zona aşısı hakkında doktorlarına danışmaları faydalı olabilir" dedi.
Stresin hem ruh hem beden sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayan Doç. Dr. Ekiz, "Sağlıklı bir zihin, sağlıklı bir cilt demektir. Stresi yöneterek yalnızca ruhunuzu değil, bedeninizi de pek çok hastalıktan koruyabilirsiniz. Erken teşhis, hayat kalitesini belirler" diyerek sözlerini tamamladı.