Hindistan Pakistan askeri gücü karşılaştırması, son yaşanan gerilimin ardından merak ediliyor. Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, Keşmir’deki çatışmalar ve Hindistan’ın füze saldırılarıyla tırmanırken, iki nükleer gücün askeri kapasiteleri merak konusu oldu. Hindistan’ın milyonları aşan asker sayısı ve geniş hava-deniz filosu, Pakistan’ın nükleer caydırıcılığı ve Çin ile ittifakıyla karşı karşıya. Çatışmalarda en az 26 kişinin hayatını kaybettiği belirtilirken, iki ülkenin personel, tank, uçak ve nükleer silah sayıları gündeme geldi. Bölgedeki stratejik dengeler, her iki ülkenin farklı yaklaşımlarıyla şekilleniyor.
Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmalar, Keşmir’de yaşanan son gelişmelerle alevlendi. İki ülkenin askeri güçleri, personel ve silah kapasiteleri açısından karşılaştırılıyor.
Hindistan, 1 milyon 455 bin aktif askeri ve 1 milyon 155 bin yedek personeliyle dünyanın en büyük ordularından birine sahip. Buna karşılık, Pakistan 660 bin aktif askeri ve 550 bin yedek personeliyle daha küçük bir orduya sahip.
Hava ve deniz gücünde Hindistan, 2080 savaş uçağı, 4 bin 201 tank, 16 denizaltı ve 293 gemiye sahipken, Pakistan 498 savaş uçağı, 2 bin 627 tank, 9 denizaltı ve 121 gemiyle mücadele ediyor. Hindistan’ın sayısal üstünlüğü, özellikle hava ve deniz filosunda belirgin.
Hindistan, personel sayısı, hava ve deniz gücü açısından Pakistan’a üstünlük sağlıyor. Askeri kapasitesini sürekli artıran Hindistan, geniş ordusu ve teknolojik donanımıyla avantajlı bir konumda.
Pakistan ise nükleer caydırıcılık ve Çin ile askeri iş birliğiyle bölgedeki etkisini güçlendirme politikası izliyor. Taktik nükleer silahlara dayalı savunma stratejisi, Pakistan’ın çatışmalarda farklı bir yaklaşım benimsemesini sağlıyor.
Nükleer silah kapasitesinde Pakistan, 170 savaş başlığıyla Hindistan’ın 164 başlığına karşı hafif bir üstünlük sağlıyor. Hindistan, “ilk kullanmama” politikası benimserken, Pakistan “tam spektrumlu caydırıcılık” stratejisiyle hareket ediyor.
Bu farklı nükleer stratejiler, iki ülkenin çatışmalardaki yaklaşımlarını etkiliyor. Pakistan’ın nükleer silahları, özellikle taktik seviyede, caydırıcılık odaklı bir savunma sağlarken, Hindistan’ın politikası daha çok stratejik dengeye odaklanıyor.