Türkiye’de 18 yaşının altındaki kişiler son zamanlarda sıkça suça karışıyor. Bu suçlar arasında hırsızlık, yaralama, taciz gibi olaylar da bulunuyor. Son dönemde artan çocuk suçları, toplumun her kesiminde endişe oluşturuyor. Psikolog Büşra Kiriş, “Suça sürüklenen çocuk” kavramını; “18 yaşını doldurmamış bireylerin kanunlara aykırı bir eyleme katılması veya suça yönlendirilmesi durumu” şeklinde tanımlayarak bu çocukların neden suça yöneldiğini, hangi riskler altında olduklarını ve çözüm için atılması gereken adımları anlattı.
Kiriş’e göre çocukların suça yönelmesinde yoksulluk, eğitimsizlik, şiddet ve ihmal belirleyici rol oynuyor. Ancak sadece ekonomik değil, psikolojik faktörler de önem taşıdığını ifade eden Psikolog Kiriş, “Öfke kontrol güçlüğü, düşük benlik saygısı, kabul görme arayışı çocukları riskli davranışlara daha açık hale getiriyor” dedi.
Kiriş’in altını çizdiği bir diğer kritik nokta ise aile yapısı. İlgisiz, otoriter veya şiddet dolu bir aile ortamının çocukları tehlikeye sürüklediğini belirten Kiriş, tam tersine sevgi dolu ve destekleyici bir aile yapısının koruyucu kalkan işlevi gördüğünü vurgulayarak, “Aileler, çocuklarıyla açık iletişim kurmalı, sınırları sevgiyle çizmeli ve ihtiyaç duyduklarında profesyonel destek almaktan çekinmemeli.” İfadelerini kullandı.
Çocukların suça yönelmesinde medyanın da etkili olduğunu söyleyen Kiriş, özellikle dizi ve filmlerdeki şiddet sahnelerinin çocuklara rol model oluşturduğunu belirterek, bu içeriklerin zaten kırılgan durumda olan çocukların suça yönelmesini kolaylaştırdığını ifade etti.
Kiriş’e göre çocukların yeniden topluma kazandırılması için hem ailelere hem de sosyal kurumların da büyük sorumluluk düşüyor. Psikolog Kiriş, bu kapsamda; sosyal hizmet kurumlarının güçlendirilmesi, mahalle ve okul düzeyinde koruyucu-önleyici programlar düzenlenmesi, psiko-sosyal destek mekanizmalarının yaygınlaştırılmasını öneriyor.
Büşra Kiriş, öğretmenler ve okul yöneticilerine de önemli bir çağrı yaparak, “Okullarda cezalandırıcı değil, kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmeli. Rehberlik hizmetleri aktif kullanılmalı ve çocuklara güvenli, destekleyici bir öğrenme ortamı sunulmalı” şeklinde konuştu.
Kiriş, “Suça sürüklenen çocuklar aslında hepimizin ihmal ettiği bir gerçek. Onları ötekileştirmek yerine, anlamaya ve topluma yeniden kazandırmaya odaklanmalıyız” diyerek sözlerini tamamladı.