Dilimizde “karşılık vermek”, “cevaplamak” gibi anlamları barındıran “mukabele” kelimesi, kimi zaman Kur’an-ı Kerim okuma adetleri bağlamında, kimi zaman da çeşitli karşılıklı ilişki veya davranış biçimlerinde karşımıza çıkar. “Mukabele nedir,” “mukabele ne demek” türü sorular, hem dilimizdeki kullanımını hem de İslam kültüründeki yerini anlamamızı sağlar. Özellikle Ramazan ayında camilerde veya evlerde yapılan mukabeleler, Kur’an’ın karşılıklı (sıra sıra) okunmasını ifade eder. Aynı zamanda “mukabele,” birine gösterilen tavra veya söze verilen cevabı anlatmak için de tercih edilir.
“Mukabele” sözcüğü, Arapçadaki “k-b-l” kökünden türemiş olup “yüz yüze gelmek, karşılık vermek, karşılıklı okumak veya cevap vermek” manalarını içerir. Eski metinlerde veya gündelik konuşmalarda farklı mecazlarla karşımıza çıkan bu kelime, birden fazla kullanım alanı sunar: Bir olay karşısında tutum alırken “mukabele” sıfatını kullanabiliyorken, aynı zamanda bir ayin veya ritüel içinde de yer alabilir. “Mukabele neyi ifade eder?” sorusuna cevap aradığımızda, hem dini bir geleneği hem de sosyal hayatta bir karşılık veya tepkiyi anlarız.
“Mukabele,” Türkçede en yaygın olarak “karşılık verme” veya “cevap verme” anlamlarında dile getirilir. Örneğin bir haksızlık karşısında “mukabele etmek,” “yapılan şeye eşit değerde tepki göstermek” şeklinde yorumlanabilir. Dini bağlamdaysa, özellikle Kur’an mukabelesi şeklinde bir kullanım öne çıkar. Ramazan aylarında, camilerde veya evlerde toplanan toplulukların, belli bir tertip içinde Kur’an’ı okuyup dinledikleri bu geleneksel uygulamaya da “mukabele” adı verilir. Bu anlamda kelimenin içinde, “sözlü veya fiilî bir karşılıklı katılım, karşılıklı okuma” fikri yer alır.
Mukabele için Türkçede en yakın anlamlar “karşılık,” “cevap,” “mütekabiliyet,” “karşılıklı okuma” vb. şeklinde belirtilebilir. “Mukabele,” Arapça kökenli olduğundan, eş anlamlıları genellikle “karşılık,” “cevap verme” gibi daha Türkçe köklerden gelen ifadelerdir. Dini pratik anlamında “Kur’an mukabelesi” yerine “karşılıklı okuma” tabiri de kullanılabilir, ancak yaygın ve yerleşik ifade mukabeledir.
Mukabele, en dar tanımıyla “bir şeye karşılık gösterme, cevabi bir tutum veya davranışta bulunma” manasını taşır. Fakat kelimenin anlam alanı sadece toplumsal etkileşimdeki tepki veya karşılığı ifade etmekle sınırlı değildir. İslami gelenek içindeki Kur’an mukabelesi de bu terimin önemli bir boyutunu oluşturur. Ramazan’da veya farklı zamanlarda, Kur’an’ın bölümler hâlinde okunması, her gün bir cüzü bitirme adetiyle ayın sonunda bir hatim gerçekleştirilmesi, “mukabele” adıyla anılagelmiştir.
Daha geniş açıdan bakıldığında, mukabele, bir davranışa, fikre veya edime karşı aynı değerde veya benzeri nitelikteki eylemi tarif eder. Örneğin, birine yapılan iyiliğe teşekkürle karşılık vermek de bir “mukabele” örneğidir. Böylece kelime, gerek dini gerekse sosyal ve kültürel alanlarda “karşılıklı” olma niteliğini ve tepkiyi vurgular.