Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi'nin sonunda 10 yıllık iktidarını en az 5 yıl daha uzatan Çin Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Şi Cinping'i istemeyenler sloganlarla duvarları doldurmaya başladı. Küçük etiketler, ülkenin yer her yerine yayıldı, birçok eşyanın üzerinde bulunuyor.
Geçtiğimiz günlerde Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi'nin sonunda 10 yıllık iktidarını en az 5 yıl daha uzattı. Ülkede Çin Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Şi Cinping'i hedef alan sloganlar duvarları doldurmaya başladı. Akımın ilham kaynağı, kongrenin başladığı 16 Ekim'den önce Pekin'de işlek bir köprüye asılan dev pankart oldu.
Britanya başkentindeki Londra Üniversitesi'nin yerleşkelerine de benzer sloganların yazıldığı kağıtlar duvarlara asıldı:
''Hayat istiyoruz, sıfır-kovid politikası değil. Özgürlük istiyoruz, sıkıyönetim gibi kapanma değil. Saygınlık istiyoruz, yalanlar değil. Reform istiyoruz, Kültür Devrimi değil. Oy hakkı istiyoruz, diktatörlük değil. Vatandaşlık istiyoruz, kölelik değil.''
Çin kentlerinin çoğu yeri kameralarla izlenince sloganların yerleri umumi tuvaletler oldu. Bazı sosyal medya kullanıcıları akımı 'tuvalet devrimi' diye tanımladı. Çin'in güneybatısında yaşayan yeni üniversite mezunu Çen Kiang, konuya ilişkin şunları söyledi:
''Sansür ve izlenme nedeniyle halk siyasi görüşlerini ancak tuvalet gibi yerlere yazarak ifade edebiliyor. Bu derece baskı altında olmamız üzücü.''
Çin'de sansürlenen sosyal medyada ve Batılı sosyal ağlarda protesto eylemlerine eski bir özdeyişiyle gönderme yapıldı ve ''Tek bir kıvılcım bir çayırı ateşe verebilir.'' denildi.
Çin genelinde otobüs demirlerinde, reklam panolarında ve kiralık bisikletlerde bulunan küçük beyaz bir çıkartmanın üzerine siyah harflerle basılan mesajda, “Şi Cinping sınırı olmayan bir imparatordur” yazıyor.
Çin'in doğusundaki bir üniversitenin tuvaletine sloganlarla Şi'nin benzetildiği çizgi film karakteri Winnie-the-Pooh resminin olduğu afiş asan Raven Vu takma isimli genç CNN'e şöyle konuştu:
''Çizerken uzun süredir duymadığım özgürlük hissine kapıldım. En uç noktada kültürel ve siyasi sansürün uygulandığı bu ülkede kendinizi siyaseten ifade etmenize izin yok. Bir Çin vatandaşı olarak hayatımda ilk defa halk için doğru bir şey yaptığım için memnuniyet duydum.''
Öte yandan Çin'de Şi'yi eleştirmenin cezası ağır oluyor. Pandemiyle mücadele yöntemlerini eleştiren milyarder Ren Siçyan, iki yıl önce Şi'yi güç peşinde bir "palyaçoya" benzentice 18 yıl hapis cezası aldı.