Hackerler, barajın kontrol sistemine uzaktan erişim sağlayarak su tahliye kapaklarını açtı. Yaklaşık dört saat boyunca saniyede 500 litre su boşaltıldı ve toplamda 7,5 milyon ton su kontrolsüz şekilde barajdan salındı.
Neyse ki olayda can kaybı yaşanmadı ve maddi hasar oluşmadı. Ancak yetkililer, saldırının yalnızca fiziki altyapıyı değil, toplumun güvenlik algısını da hedef alan bir “gözdağı” niteliğinde olduğunu vurguluyor.
Norveç yönetimi, bu olayla birlikte ilk kez doğrudan Rusya’yı sorumlu tuttu. Barajın aynı zamanda balıkçılık faaliyetleriyle de bağlantılı olması dikkat çekti. Kripos (Norveç organize suç birimi), saldırının ardından Telegram’da yayınlanan üç dakikalık videoya işaret etti. Videoda, Rusya yanlısı bir siber suç grubunun logosu yer alıyordu.
Bu grubun, son yıllarda Batı’daki çok sayıda şirket ve kuruma yönelik saldırılarla ilişkilendirildiği belirtiliyor.
Oslo’nun açıklamalarına yanıt veren Rusya Büyükelçiliği, suçlamaları “asılsız ve siyasi amaçlı” olarak niteledi. Norveç’in yıllık güvenlik raporunda geçen “Rus sabotaj tehdidi” ifadesi ise Moskova tarafından “uydurulmuş bir mit” olarak değerlendirildi.
Geçtiğimiz yıl da İngiltere dış istihbarat servisi MI6 Başkanı Richard Moore, Rusya’yı Avrupa’da “pervasız sabotaj faaliyetleri” yürütmekle suçlamış, Kremlin ise bu iddiaları reddetmişti.
Norveç, Avrupa’nın önde gelen doğalgaz ihracatçılarından biri ve elektrik üretiminin büyük kısmını hidroelektrik barajlardan sağlıyor. Bu nedenle ülkenin enerji altyapısı, Rusya ile yaşanan gerilimlerde stratejik bir hedef olarak görülüyor.