Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
MIT’de nükleer füzyon üzerine çalışan Prof. Dr. Nuno F. G. Loureiro’nun evinde öldürülmesi, ABD’de göç politikalarını yeniden tartışmaya açtı. Saldırının ardından Yeşil Kart çekilişi süresiz olarak durduruldu.
ABD’de bu hafta üniversite kampüslerini sarsan olaylar, yalnızca akademi çevrelerini değil, ülke siyasetini de derinden etkiledi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde tanınmış bir kuantum fizikçisi olan Prof. Dr. Nuno F. G. Loureiro, evinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Olayın ardından kampüslerde güvenlik ve göç politikaları yeniden gündemin merkezine oturdu.
Loureiro, MIT bünyesindeki Plazma Bilimi ve Füzyon Merkezi’nde nükleer füzyon enerjisi üzerine çalışıyordu. Özellikle plazma fiziği ve manyetize plazma dinamikleri alanındaki araştırmalarıyla tanınıyordu. Bilim çevrelerine göre, sudan ve deniz suyundan elde edilebilecek izotoplarla çevre dostu ve neredeyse sınırsız bir enerji kaynağına ulaşma ihtimali, Loureiro’nun çalışmalarının en dikkat çekici yönlerinden biriydi. Bu nedenle ölüm haberi, laboratuvarlardan konferans salonlarına kadar geniş bir alanda derin bir sarsıntıya yol açtı.
Cinayetin ardından tartışmalar yalnızca güvenlikle sınırlı kalmadı. Federal yetkililer, saldırganın 2017 yılında Yeşil Kart çekilişi olarak bilinen Diversity Visa (DV1) programı yoluyla ABD’ye yasal statü kazandığını açıkladı. İşte tam da bu detay, zaten uzun süredir eleştirilen göçmenlik sistemini yeniden mercek altına soktu.
Kamuoyunda “Bu sistem yeterince denetleniyor mu?” sorusu yüksek sesle sorulmaya başlandı. Akademik bir cinayetin, göç politikalarıyla bu kadar doğrudan ilişkilendirilmesi ise tartışmanın dozunu daha da artırdı.
Tartışmaların ardından kritik açıklama geldi. ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, sosyal medya üzerinden yaptığı duyuruda Yeşil Kart çekilişi programının askıya alındığını açıkladı. Noem, kararın Trump yönetiminin talimatıyla alındığını ve programın ülke güvenliği açısından risk oluşturduğunu savundu.
“Bu şahıs asla ülkemize kabul edilmemeliydi” sözleriyle sistemdeki güvenlik açıklarına dikkat çekti.