Yüzyılı aşkın süredir hafızalara "batmaz gemi" olarak kazınan Titanic'in gerçekten böyle mi tanıtıldığı yoksa bu ifadenin felaketten sonra mı yaygınlaştığı uzun süredir tartışma konusuydu. Ancak 1911 yılına ait yeni bir belge, tartışmalara son noktayı koyabilir.
Yüz yılı aşkın süredir "batmaz gemi" olarak hafızalara kazınan RMS Titanic'in, bu ünvanı gerçekten sefer öncesinde alıp almadığı uzun yıllardır tartışma konusu. Felaketin ardından medyada ve popüler kültürde sıklıkla tekrar edilen sıfatın, Titanic'e sonradan mı yakıştırıldığı yoksa daha ilk günden beri mi kullanıldığı konusunda şimdiye dek net bir cevap verilememişti.
Ancak Daily Mail'in haberine göre, yakın zamanda ortaya çıkan 1911 tarihli bir belge, söz konusu tartışmayı sonsuza dek kapatabilir.
Felaketin ertesi günü, The New York Times manşetinde şu ifadeyi kullandı: "White Star Line Yöneticisi, Titanic battıktan sonra bile geminin batmaz olduğunu iddia etti." Bundan 80 yıl sonra, İngiliz yazar Beryl Bainbridge, Every Man for Himself adlı kitabında Titanic'ten "batmaz gemi" olarak söz etti.
James Cameron'un 1997 yapımı ünlü filminde ise, gemiye binmeden hemen önce başrol karakterinin annesi şöyle diyordu: "Demek batmaz dedikleri gemi bu?"
1999 yılında, Leeds Üniversitesi'nde iletişim çalışmaları dersleri veren Richard Howells, Titanic'in 10 Nisan 1912'deki ilk seferine başlamadan önce hiçbir zaman "batmaz gemi" olarak tanıtılmadığını iddia etmişti: "Halkın tamamı Titanik'in ilk yolculuğundan önce onu benzersiz, batmaz bir gemi olarak düşünmüyordu."
Howells sözlerine şöyle devam etmişti: "Ancak felaket haberi duyulduktan sonra durum tamamen değişti. Sanki Titanic en başından beri herkesçe batmaz kabul edilmiş gibiydi."
Benzer şekilde, denizcilik tarihi konusunda otorite kabul edilen Royal Museums Greenwich'in internet sitesinde de şu ifadeye yer veriliyor: "Titanic aslında hiçbir zaman 'batmaz' olarak tanımlanmadı." Wikipedia ve Google gibi mecralarda yapılan pek çok arama da, Titanic'in sefer öncesinde resmi olarak "batmaz" diye lanse edilmediğini ortaya koyuyor.
Ancak 1911 yılına ait bir belgeye baktığımızda, internetteki bilgilerin doğru olmadığını açıkça görebiliyoruz. Belgede Titanic ve aynı yapıda olan kardeş gemisi Olympic için şöyle deniyor: "...bu iki muazzam gemi, batmaz olacak şekilde tasarlandı."
Titanic tarihçisi Joshua Allen Milford'a göre halk, hem Olympic hem de Titanic'i ilk seferlerinden önce "batmaz" olarak görüyordu. Milford, Daily Mail'e verdiği demeçte, "Olympic'in Eylül 1911'de HMS Hawke ile çarpışmasına rağmen batmaması, Titanic için de 'batmazlık' inancını pekiştirdi" dedi.
Milford'a göre Titanic'i inşa eden Harland & Wolff firması da tasarımlarıyla büyük gurur duyuyordu ve bu iki gemiyi daha o zamanlardan "pratikte batmaz" olarak tanımlıyordu.
Ancak ne halkın ne de Titanic'i tasarlayan firmanın 'tahminleri' doğru çıkmadı; gemi, bir buzdağına çarptıktan sadece 2 saat 40 dakika sonra battı ve 1.500'den fazla kişi hayatını kaybetti.