Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
2026 yılında altın fiyatları için yükseliş eğilimi sürse de, 2024–2025’teki kadar güçlü bir ralli beklenmiyor. Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, katıldığı bir televizyon kanalında piyasalara ilişkin kritik açıklamalarda bulundu ve yatırımcıları uyardı.
Altın fiyatlarında bir geri çekilme görüldüğünü ifade eden Ergezen, "Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bitebileceğine yönelik bir beklenti oluştu. Trump'ın açıklaması sonrasında "dünden daha yakınız" dedi; yani barış anlaşmasına, barışa daha yakınız açıklamasında bulundu.
Ancak bu düşüşün kalıcı olmadığını belirten Ergezen, “Kıymetli metallere olan talep sadece jeopolitik risklerden beslenmiyor. Fed’in faiz indirimi beklentileri çok daha güçlü bir belirleyici haline gelmiş durumda” dedi. ABD’den gelen zayıf iş gücü verilerinin, Fed’in 2026 yılında daha agresif faiz indirimleri yapabileceği beklentisini güçlendirdiğini hatırlattı.
Ergezen, 2026’da Fed başkanının değişme ihtimaline de dikkat çekerek, “Faiz indirimlerine daha sıcak bakan bir Fed yönetimi beklentisi, altın ve özellikle endüstriyel metallerde alımları destekliyor” ifadelerini kullandı.
Altının ve kıymetli metallerin yükselmesine neden olan argümanların devam ettiğini ifade eden Ergezen, "Jeopolitik risklerde azalma görüyoruz. Merkez bankası alımlarında raporlara göre bir miktar düşüş bekleniyor. Diğer taraftan ekonomiye yönelik endişeler azalıyor, risk iştahında artış görüyoruz. Bu da yükselişi destekleyen etkenlerin devam edeceğini ama gücünün azalacağını gösteriyor. Bu nedenle çok güçlü bir yükseliş beklemiyorum. Hâlâ yukarı yönlü bir eğilim var, alıcılar geliyor; ancak momentum bir miktar kaybolmuş durumda" dedi.
Ergezen, "Özellikle ekim ayının ikinci yarısında bazı pozisyonların kapandığını ve altın piyasasından bir miktar para çıkışı olduğunu gördük. Risk iştahındaki artışla birlikte daha riskli varlıklara yönelim daha doğal. Bunun etkisini gümüşte ve endüstriyel metallerde görüyoruz. Altına göre çok daha güçlü bir görünüm var" dedi.
Altın ve gümüş rasyosuna ilişkin konuşan Ergezen, "Bu yıl altın-gümüş rasyosu 106 seviyelerine kadar yükselmişti. Bugün itibarıyla ise 65 seviyelerine yaklaşmış durumdayız. Burada hâlâ 60’lara kadar gerileme marjı var. Bu da gümüşün ne kadar ön plana çıktığını ve faiz indirimi beklentileriyle birlikte 2026 yılına yönelik ekonomik iyimserliğin fiyatlamalara yansıdığını gösteriyor" diyerek yatırımcılara bilgi verdi.
2026 beklentileri hakkında bilgi veren Ergezen, "Altın tarafında çok güçlü bir yükseliş beklemiyorum. Kendim için 4.750 dolar seviyesini bir hedef olarak görüyorum; bunun üzerinde kalıcı bir altın fiyatı beklemiyorum. Daha çok yatay bir piyasa oluşması olası. Gümüşte zirveler görülmesine rağmen altında hâlâ zirvenin geçilmemesinin temel sebebi de bu" dedi.
Gümüşün altına kıyasla çok daha güçlü bir performans sergilediğini vurgulayan Ergezen, altın–gümüş rasyosundaki sert düşüşe dikkat çekti. “Bu yıl rasyoda 106 seviyelerini gördük, bugün ise 65’e yaklaştık. Bu, gümüşün ne kadar ön plana çıktığını net şekilde gösteriyor” dedi. Gümüşte yıllık yükselişin %100’ü aştığını ve momentumun sürdüğünü belirtti.
Endüstriyel metaller için de olumlu bir tablo çizen Ergezen, özellikle platin ve bakırda talep artışının sürebileceğini, 2026’nın ikinci yarısının daha güçlü geçebileceğini ifade etti.
Petrol tarafında ise temkinli olunması gerektiğini söyleyen Ergezen, OPEC kaynaklı arz artışına dikkat çekerek, “Petrolde yükselişler hâlâ satış fırsatı olarak kullanılıyor” dedi. Brent petrolün 60 doların altına gerilediğini hatırlatan Ergezen, güçlü bir toparlanma beklentisi olmadığını belirtti.
Tarım emtialarında ise iklim değişikliğinin belirleyici olmaya devam ettiğini söyleyen Ergezen, kakao ve kahvede dalgalı seyrin süreceğini ifade etti.
2026’da jeopolitik risklerin azalmasının altın fiyatlarında sert bir geri çekilmeye sebep olma ihtimali hakkında görüş bildiren Ergezen, "Bir miktar düşüş ihtimali yüksek ama çok sert bir düşüş beklemiyorum. Yaklaşık %10’a varan bir geri çekilme yaşanabilir; ancak bunun üzerine çıkan bir düşüşü jeopolitik risk veya barış anlaşması kaynaklı görmüyorum" dedi.
Piyasanın odağının değiştiğini vurgulayan Ergezen, "Jeopolitik riskler büyük ölçüde fiyatlandı. Ekim ayının ikinci yarısındaki satışlar da bunun bir parçasıydı. Bu nedenle etkilerin sınırlı kalması olası. Faiz indirimi beklentileriyle birlikte altın fiyatları dengeleniyor; bu yüzden yükselişler de düşüşler de sınırlı kalıyor. Savaşın sona ermesinin etkisi büyük ihtimalle %10 civarında bir dalgalanmayla sınırlı kalır" dedi.