Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Arsa ve tarla alırken nelere dikkat etmemiz lazım?" sorusu yatırımcılar her zaman merak ettiği başlıklar arasında kendine yer buulmaya devam ediyor.
Ekonomist-Yazar Mert Başaran katıldığı canlı yayında bu sorunun izini sürdü. Başaran, 'belirsizliktir seni zengin edecek şey' diyerek arsa-yatırımcılarına tüyolar verdi.
İşte o açıklamadan detaylar!
'BU İŞİN BİR MANTIĞI VAR'
"Herkesin kendi yoğurt yiyişi var. Bu benim yoğurt yiyişim. Yatırım tavsiyesi değildir. Hiçbir şey değildir. Ben benim yoğurt yiyişimi anlatıyorum. Ben niye anlatıyorum? Biz çok eski İstanbullu olduğumuz için 1800'lere, 1700'lere kadar biz bir sürü mal varlığımız varmış, satmışız, etmişiz, para etmemiş, dalga geçilmiş, ben nasıl para kaybedilir çok iyi görmüşüm, nerelerin değerlendiğini görmüşüm, dedem de rahmetli çok not alırmış, ben de not aldım falan filan, aşağı yukarı elimde istatistikler var. Bir mantığı var bu işin. Arsa başka bir şey bir kez. Arsada şu önemli. Arsa biraz büyük paran olması lazım. Yani böyle gidip de 300 bin, 500 bin öyle kolay kolay arsa alamazsın. Arsa; paran vardır, inşaat yapacaksındır, müteahhitsindir veyahut da bir yazlık yapacaksındır, veyahut da bir hayalin vardır bir yere gideceksindir, onun için alınan bir yatırım aracıdır. Yatırımdan çok hatta kullanım aracıdır. Orada imarı önemlidir. Ne kadar ev yapacak, ne kadar çıkacak ona baktırmak lazım. Varsa başka bir şey.
İKİ TİP TARLA VAR
Tarla ise aslında iki tip tarla var. Bir sürü tip var da iki tip tarla. Birincisi böyle parası çok küçük olan 50 bin, 100 bin, 150 bin liralık, vatandaşlarımız diyor ki onlar bizim Anadolu insanımız, yıllardan beri öyle bir kültürle büyümüşler, ben ne Bitcoin bilirim ne başka bir şey bilirim, ben giderim diyor toprak alırım diyor, tarım da git gide değerlenecek diyor, gelecekte de çok değerlenecek, ben küçük küçük tarım toprağı alırım diyor. Onlar alıyorlar tarım toprağı. O da bir yatırımdır. İkinci yatırım da... Ama esas bizim şu an konuşacağımız benim daha çok sevdiğim, onlar mayalamak için alınan yatırımlar, esas daha çok sevdiğim böyle daha büyük potansiyeli olabilecek yatırımlar.
MANTIK VE KONUM ÖNEMLİ
Elimde geçmişteki çok prim yapmış yerlerden bir analiz yaptım. Böyle bölge ismi sormayın. Bölgenin ismi çok önemli değil. Bölgeler önemli değil. Niye? Çünkü mantık ve konum önemli. Mesela fabrikalar kurulmuş, konutlar başlamış, apartmanlar başlamış. Sen de şurada bir yer alıyorsun şimdi. (yakınındaki bölgeyi işaret ederek) Yani elektrik gelmiş, su gelmiş, kanalizasyon gelmiş, imar gelmiş.
Bu tip bir yeri almanın bir mantığı var. Buna biz imara yakın yer dediğimiz bu zaten. Hani Donald Trump'ın da şehrin bittiği yer dediği bu, hani şehrin bittiği yerden toprak alın bir gün orası şehrin merkezi olabilir. Fakat hiçbir şekilde garanti yok tabii. Onu bilemezsin. Garanti hiçbir şeyde yok. Ama olasılık olarak yani. Bu bir örnek.
'ZENGİN EDECEK ŞEY BELİRSİZLİK'
Mesela başka bir bölgede, evler yapılmış, siteler yapılıyor. Böyle şey buradan mesela biri geliyor alıyor. Burayı yapıyor. Burayı yapan gidiyor burayı da alıyor. Sonra burayı da alıyor. Şehir eğer potansiyelli bir yerse, potansiyeli varsa büyüyebiliyor. Dolayısıyla bunlara dikkat etmek lazım. Belirsizliktir seni zengin edecek şey. Önemli olan burada bilinmezlikleri, borsadaki mantıkla aynıdır bu, bilinmezlikleri en aza indireceğin olasılıkları arttırmaktır.
'RIZKIN VAR MI YOK MU BİLEMEZSİN'
Yatırım işinde biraz haritayı okuyabilmek önemli. Yani nereye doğru ne oluyor vesaire. Olmaya da bilir mi? Olmaya da bilir. Garanti mi? Ya garanti yok. Hele kısa vadede kesinlikle alınmaz. Çünkü sen bunu aldın, bir yıl sonra geldin. Bir yıl sonra burada hiçbir gelişme olmayacak büyük ihtimalle. Çünkü bir yılda Türkiye'de çok bir şey gelişmiyor.
Ama 5 yıl sonra minimum o yüzden 5 yıl, 7 yıl sonra bir gidiyorsun biraz da rızkın varsa, rızık meselesi bu işte, o yüzden bilemezsin, üç tane bir site yapılmış oluyor ya da bir büyümüş oluyor ya da bir imara girmiş oluyor senin yerin acayip değerlenmiş oluyor. Ama, kader gayrete aşıktır, kaderi değiştiremeyiz haşa, ama kaderin içindeki olasılıkları görmemiz lazım.
(Fiyat konusunda) Orada şuna bakacaksın; attığın taş ürküttüğün kurbağaya değecek mi? Diyelim ki bir dönüm yer 2 milyon liraysa. Eğer buradaki imarlı yer de 2500 liraysa burayı almam. Niye alayım? Olmuşu 2500. Giderim olmuşunu alırım. Ama biri 200, biri 2000 ise derim ki bak burada bir 10 kat potansiyel var, ben de risk seven bir adam, bak yine risk var, ben bunun riskine girerim. Ne olur? Alırsın atarsın köşeye. Büyük de olmazsa paran. Büyük para da değil. Yani herkesin kendine göre olacak parası olması lazım.
'7-8 YIL SONRA ÇOK ENTERESAN ŞEYLER OLUYOR'
Yani şimdi sen gidip de bütün paranı koyarsan uyuyamazsın, burada iki gün sonra senin elinden alırlar bunu. Bir de çok para yatırdıysan dayanamaz satarsın. Ama az paraya aldıysan vız gelir tırıs gider, ben buraya 500 bin yatırmışım, şehre 300 metre, burada mutlaka bir şey olur dersen de bir bakıyorsun 7-8 yıl sonra çok enteresan şeyler oluyor. Ama aradaki fark attığın taş ürküttüğün kurbağaya değecek. Yani bir riske giriyorsan bir fark olacak"