2020 yılında elektrikli otomobil pazarına hızlı bir giriş yaparak yola çıkan Fisker, yatırımcılara yüz binlerce araç satmayı ve Tesla’yı ciddi şekilde zorlayacak bir marka olmayı vaat etmişti. Ancak iddialı planlar hiçbir zaman hayata geçmedi. Şirket, 2020’de 10,4 milyar dolar gelir hedefi açıklamasına rağmen, 2023 sonunda sadece 273 milyon dolar gelir elde edebildi. Aynı dönemde 939 milyon dolarlık net zarar açıklaması, yatırımcıların güvenini tamamen sarstı.
Elektrikli araçların kalbi olan bataryalarda yaşanan aksaklıklar, Fisker’in çöküşünde kritik rol oynadı. Geliştirilen batarya sistemleri, vaat edilen menzil ve performansı sunamadı, bazı modellerde güvenlik ve dayanıklılık sorunları da ortaya çıktı. “Devrimsel batarya teknolojisi” söylemi ise gerçekte yalnızca bir pazarlama unsuru olarak kaldı.
Azalan nakit akışı ve artan borç yükü, Fisker’i 2024’te iflas başvurusunda bulunmaya zorladı. Bir dönem Tesla’nın en ciddi rakibi olarak gösterilen şirket, sessiz sedasız otomotiv tarihine karıştı.
La Palma, California’daki genel merkez, iflasın ardından adeta bir “zaman kapsülü”ne dönüştü. Çalışanlar eşyalarını toplamadan ayrılmış, ofiste prototipler, batarya parçaları, otomotiv ekipmanları ve tehlikeli kimyasal maddeler olduğu gibi bırakılmıştı. Bazı varlıklar, mülk sahibinin açıklamasına göre Heritage Global Partners aracılığıyla müzayedeye çıkarıldı.
Fisker’in iflası, yalnızca finansal bir başarısızlık değil; aynı zamanda operasyonel yönetimdeki eksiklikleri de gözler önüne serdi. Bir zamanlar “Tesla’nın en güçlü rakibi” olarak lanse edilen şirket, geride batarya enkazları ve tamamlanmamış prototiplerle tarihe geçti.