Türkiye’de son yıllarda adeta bir halka arz rüzgârı esiyor. Şirketlerin büyüme ve finansman ihtiyacını karşılamak için başvurduğu bu yöntem, ekonomik büyümeye katkı sağladığı kadar yatırımcılar için de önemli fırsatlar barındırıyor. Ancak binlerce yatırımcının yeni hisselere akın ettiği bu süreçte, kimi birkaç günde kazanç sağlarken, kimileri ise ciddi zararlarla karşılaşıyor.
Bu dalgalı tabloda kazanan ile kaybedeni ayıran en önemli unsurun yatırım stratejisi olduğuna dikkat çeken Baydar; ‘Bir şirketin bilançosu, kârlılığı ve sektör konumu mutlaka incelenmeli’ dedi.
Tgrthaber.com Editörü İrem Şenel’e konuşan Uzman Ekonomist Hikmet Baydar; 'Söylentilere kapılmadan, aracı kurum raporlarını takip etmek ve doğru şirketi doğru zamanda seçmek, orta ve uzun vadede enflasyonun çok üzerinde kazanç getirebilir. Kısa vadede spekülatif kazanç peşinde koşan yatırımcıların ise büyük risklerle karşı karşıya olduğunun altını çizmek isterim’ ifadelerini kullandı.
Ekonomist Hikmet Baydar, son yıllarda artan halka arz furyasının temel nedenini şu sözlerle açıkladı:
“Halka arz, şirketlerin nakit veya sermaye ihtiyacı olduğunda öne çıkan çok önemli bir stratejidir. Özellikle krediye ulaşmakta zorlanan, büyüme yatırımlarını finanse edemeyen şirketler için bu yöntem bir çıkış yolu oluyor. Gelişmekte olan ülkelere para girişinin sınırlı olması ve kaynak ihtiyacının artması da bu süreci hızlandırdı. Şirketler, halka arz yoluyla yatırım finansmanını ve işletme sermayesi ihtiyacını daha rahat karşılayabiliyor.”
“Halka arz yapan firma, topladığı parayla yatırım yaparak büyüyorsa, bilanço büyüklüğünü artırır, dünya markası haline gelebilir. Ancak bir ortak sadece kendi payını satıyorsa, bu satış borsaya yeni bir ürün getirir ama ekonomik büyümeye doğrudan katkı sağlamaz. Sermaye artırımı yoluyla halka açılan şirketler ise hem sermaye piyasalarına yeni enstrüman kazandırır hem de ülkenin büyümesine fon sağlar.”
Borsanın, enflasyona karşı koruyucu özelliğine de dikkat çeken Baydar, “Enflasyon arttığında şirketlerin varlık değerleri de artar. Doğru yönetilen, doğru sektörde faaliyet gösteren şirketler birkaç yıl içinde enflasyonun çok üzerinde getiri sağlayabilir” sözlerini kullandı.
Ekonomist Hikmet Baydar, tüm risklere rağmen doğru şirket seçiminde halka arzın yüksek kazanç fırsatı sunduğunu vurguladı:
“Halka arzla para kazanmak kesinlikle mümkün. Yeter ki doğru yönetilen, doğru sektörde faaliyet gösteren, bilançosu güçlü ve geleceği parlak şirketleri seçin. Böyle şirketler birkaç yıl içinde yatırımcısına enflasyonun çok üzerinde kazanç sağlar. Burada anahtar kelime sabır. İlk günlerde birkaç tavan yerine, şirketin geleceğine ortak olma fikriyle yatırım yapmak gerekir.”
Kısa vadeli kazanç beklentilerine karşı yatırımcıları uyaran Baydar, somut örneklerle açıkladı:
“Son zamanlarda ‘iki tavan yapar, üç tavan yapar’ gibi söylemler var. Mesela bir teknoloji şirketi 10 liradan halka arz edildi, 70 liraya çıktı ama şu an yine 10 liralarda. Bir gıda şirketi ise 40 liradan halka arz oldu ama o seviyeyi hiç göremedi, şu an 35 lira civarında. Halka arzdan birkaç tavan kazanırım diye girerseniz, beklediğiniz fiyata ulaşamayabilir, uzun süre beklemek zorunda kalabilirsiniz. Bu çok riskli bir konu. Manipülatif hareketler, tahtaların kapatılması gibi durumlar da yaşanabiliyor.”
“Bir şirket halka arz edildi diye ucuz olacak diye bir şey yok. Bilançosu makyajlı olabilir. Sektöründe büyüme trendinde mi, kârlılığı ne, verimli yönetiliyor mu, defter değeri, fiyat/kazanç oranı, temettü geçmişi nasıl, bunlara bakmak lazım. Kulaktan dolma bilgilerle değil, aracı kurumların raporlarıyla yatırım yapılmalı. Tek hisseye bütün paranızı yatırmayın, farklı sektörlerden, iyi yönetilen şirketlerle sepet oluşturun.”
Halka arzların uzun vadeli yatırım kültürünü destekleyebileceğini belirten Hikmet Baydar, yatırımcılar için şu önerilerde bulundu:
“Halka arz edilen şirketin iskonto oranına, bilançosuna, sektöründeki konumuna, kârlılığına ve temettü geçmişine bakın.
Kulaktan dolma bilgilerle yatırım yapmayın, aracı kurumların hazırladığı raporlara göre hareket edin.
Tüm paranızı tek bir hisseye yatırmayın, farklı sektörlerden, iyi yönetilen şirketlerden bir sepet oluşturun.
Yatırımı kademeli yapın; böylece yanlış bir kararın etkisini diğer hisseler telafi edebilir.”