Türkiye’nin enerji vizyonunda nükleer rönesans

Prof. Dr. Gürkan Selçuk Kumbaroğlu, Türkiye’nin artan enerji ihtiyacını karşılamak ve arz güvenliğini sağlamak için nükleer adımların stratejik önemine dikkat çekti. Küçük modüler reaktörleri SMR, (Small Modular Reactor yani Küçük Modüler Reaktör yani geleneksel nükleer santrallere göre daha küçük, modüler ve esnek boyutlarda tasarlanmış nükleer SMR) “nükleer rönesansın başlangıcı” olarak tanımlayan Kumbaroğlu, Türkiye’nin 2035’e kadar 7 GW, 2050’ye kadar ise 20 GW nükleer enerji hedeflediğini belirtti.

KAYNAK:
AA
|
GİRİŞ:
16.09.2025
saat ikonu 16:48
|
GÜNCELLEME:
16.09.2025
saat ikonu 16:48

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Selçuk Kumbaroğlu, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ’nin artan enerji ihtiyacını karşılamak, arz güvenliğini sağlamak ve bütçedeki enerji yükünü hafifletmek için nükleer enerjide atacağı adımların stratejik önem taşıdığını vurguladı.

Türkiye’nin enerji vizyonunda nükleer rönesans

Enerjinin sadece Türkiye için değil, dünya genelinde en öncelikli konulardan biri olduğunu kaydeden Kumbaroğlu, sıfır karbon ve yeşil enerji hedefleriyle çok sayıda Avrupa ülkesinin nükleer tesislerini kapatarak enerji üretimi için yeni bir arayışa yöneldiğini ifade etti.

Kumbaroğlu, bu kapsamda en önemli çözümlerden birinin SMR'ler olduğuna değinerek, Avrupa Birliği (AB) mevzuatında nükleer enerjinin yenilenebilir enerjiyle eşit muamele görmesini sağlamak için ciddi girişimler olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin enerji vizyonunda nükleer rönesans

SMR İLE NÜKLEER RÖNESANS BAŞLIYOR

SMR ile başlayacak süreci "nükleer rönesans" olarak niteleyen Kumbaroğlu, Türkiye'nin de enerji vizyonunda nükleer enerjinin tüm potansiyelini kullanması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın geçtiğimiz günlerde belirttiği üzere ülkemizin elektrik talebinin önümüzdeki 30 yıl içinde 3 katına çıkmasını bekleniyor. Bu artan talebi karşılamak için nükleer ve yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere iyi bir yol haritamız olmalı. Türkiye'nin 2035'e kadar 7 gigavatsaat nükleer enerjiyi devreye almak gibi bir hedefi var. Eğer SMR'leri de ilave edebilirsek 2050 yılına kadar 20 gigavatsaate çıkacak."

Türkiye’nin enerji vizyonunda nükleer rönesans

İLK ONAY İÇİN 2026'NIN SONU HEDEFLENİYOR

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) Enerji Ajansı verilerine göre 15 ülkede 51 SMR tasarımının ön lisans ve lisanslama sürecine girdiğini belirten Kumbaroğlu, "Bunlardan biri de Bill Gates'in şirketi. İlk onay için 2026'ın sonunu hedefliyorlar. SMR teknolojisi ile dünya genelinde nükleer enerjiye olan ilgi hızla artıyor. Nitekim enerji ekonomisinde dünyanın nabzını ölçen Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) konferanslarında da bunun yansımalarını görüyoruz." diye konuştu.

Kumbaroğlu, aralıkta Antalya'da gerçekleşecek olan IAEE Ortadoğu ve Orta Asya Konferansı'nda da gelen taleplere uygun olarak nükleer enerjinin ele alınacağını aktararak, "Türkiye'de savunma sanayi şirketlerinin teknoloji kazanımı konusunda iyi bir noktaya geldiğini biliyoruz. Ayrıca ihracat başarıları nedeniyle dünyanın dört bir yanıyla çok ciddi bağlantıları da var. Belki de ilk dönemlerde SMR'ler için ülkemizin savunma sanayi devlerinden de katkılar görebiliriz. Onların da bu süreçte elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin enerji vizyonunda nükleer rönesans

SMR HAMLESİYLE EŞİK ATLANACAK

Öte yandan SMR'lerin ileri yakıt döngüsü ile konvansiyonel nükleer santrallere göre atık miktarı ve çevresel risklerin daha az olduğunu anlatan Kumbaroğlu, kurulacak SMR'lerin çok farklı alanlarda kullanılabileceğine ve Türkiye için milli güvenlik meselesi konumunda bulunan enerjinin SMR hamlesiyle arz güvenliğinde önemli bir eşiğin aşılacağını sözlerine ekledi.

ETİKETLER
#Türkiye
#nükleer enerji
#Smr
#Enerji Üretimi
#Arz Güvenliği
#Ekonomi
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.