Türkiye’de yaşlı nüfus 2024’te 9 milyonu aştı. Toplumun giderek yaşlanması, sosyal politikaları da yeniden şekillendiriyor. Bu değişime ayak uydurmaya çalışan ülkeler gibi Türkiye de yaşlanan nüfusa yönelik adımlar atıyor. Sosyal Güvenlik Uzmanı Emin Yılmaz, bu sürece dair önemli bilgileri ve dikkat edilmesi gereken noktaları paylaştı.
Türkiye, hızla yaşlanan nüfusuna karşı önlem almak amacıyla yeni bir sosyal güvenlik hamlesi başlatıyor. Hükümet, yaşlılara yönelik bakım sigortası sistemini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bakımevi ve evde bakım hizmetlerini içerecek bu sistem, Ağustos ayında devreye alınacak. TGRT Haber'de yayınlanan "Bilmedikleriniz" programında konuşan Sosyal Güvenlik Uzmanı Emin Yılmaz konuya dair bilinmesi gerekenleri ve detayları paylaştı.
TÜİK'in 2024 yılı verilerine göre, 65 yaş ve üzerindeki kişilerin sayısı son beş yılda yüzde 21 oranında artarak 9 milyon 112 bin 298’e ulaştı. 2019’da bu rakam 7 milyon 550 bin 727 idi. Yılmaz, "Türkiye, Güney Kore'nin ardından dünyanın en hızlı yaşlanan ikinci ülkesi konumunda bulunuyor. Uzmanlara göre önümüzdeki 50 yılda toplumun dörtte biri yaşlı bireylerden oluşacak." ifadelerini kullandı.
Bakım sigortası modeli olarak "primli sistem"in tercih edilmesi bekleniyor. Bu modelde, bireylerin kazançlarına göre belirli oranlarda prim ödemesi yapması öngörülüyor. Örneğin, gelir düzeyine göre yüzde 1,5 ila yüzde 3 arasında prim tahsil edilebilecek. Bu sisteme katılım ise gönüllülük esasına dayanacak. Yani bireyler isterse sisteme dahil olabilecek.
Primli modelde devletin de sosyal adaleti sağlamak amacıyla geliri olmayan bireylere destek vermesi planlanıyor. Sistem kapsamında yaşlılara şu hizmetler sunulacak:
Bu sigorta türü, bireysel emeklilik sistemine benzer şekilde işleyecek. Katılımcılar, sistemde minimum 10 yıl kalarak 60 yaş itibarıyla faydalanmaya başlayabilecek. Sisteme çalışan bireylerin yanı sıra çocuklar da ebeveynleri için katkı sağlayabilecek.
Dünyada üç farklı model uygulanıyor:
PRİMLİ SİSTEM: Amerika ve Lüksemburg’da uygulanan bu sistemde, bireyler gelirlerine göre prim ödüyor.
PRİMSİZ SİSTEM: Vergilerle finanse edilen bu modelde, herkes eşit şekilde hizmet alıyor.
KARMA SİSTEM: Almanya gibi ülkelerde uygulanan bu modelde hem prim hem de vergi gelirleri kullanılıyor.
Türkiye'nin benimsediği primli sistemin detayları netleşmemekle birlikte, yüzde 3 oranında bir prim öngörülüyor.
Yeni sistem yalnızca sağlık ve fiziksel ihtiyaçlara değil, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlara da odaklanacak. Avrupa ve Japonya’da olduğu gibi, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları iş birliğiyle yaşlılara sosyal destek sağlanacak. Bazı ülkelerde olduğu gibi sembolik ücretlerle (örneğin haftada 3 kez 1 € karşılığında) gençlerin yaşlıları ziyaret etmesi, sohbet etmesi ve alışverişlerine yardımcı olması gibi uygulamalar örnek alınabilir.
Sistemle birlikte yaşlı bireylerin kendi evlerinde huzurlu ve sağlıklı şekilde yaşamlarını sürdürmeleri teşvik edilecek. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de yaşlıların sosyal hayata katılımı, psikolojik desteği ve evde yaşam kalitesinin artırılması hedefleniyor.