Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesi, boşanan veya eşi vefat eden kadınların yeniden evlenebilmesi için 300 gün beklemesini öngörüyordu. Ancak İstanbul 8. Aile Mahkemesi, önüne gelen bir dava kapsamında bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Başvuruda, yalnızca kadınlara özgü tutulan bu sürenin eşitlik ilkesini zedelediği ve özel hayatın yanı sıra aile kurma hakkını gereksiz şekilde kısıtladığı savunuldu.
Mevcut maddeye göre, boşanan bir kadın 300 gün geçmeden evlenemiyor. Ancak gebeliğin sağlık raporuyla tespit edilmemesi, doğumun gerçekleşmesi ya da boşanan eşlerin yeniden evlenmek istemesi durumunda bu süre mahkeme kararıyla kaldırılabiliyor. Düzenlemenin temel gerekçesi, çocukların soybağında karışıklığın önlenmesi olarak ifade ediliyor.
Haber Türk'ün haberine göre, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, İstanbul’daki aile mahkemesinden gelen başvuruyu çarşamba günü gündemine alacak. İptal kararı çıkması halinde boşanan ya da dul kalan kadınlar, 300 gün beklemeden evlenme hakkına sahip olacak. Böylece kadınlar, erkeklerle eşit şekilde evlenme özgürlüğüne kavuşmuş olacak.
Olası iptal kararı, kadınların yeniden evlenme hakkını genişletirken, soybağına ilişkin tartışmaları da gündeme taşıyacak. Çocukların babalığının tespitinde DNA testi gibi yöntemlerin daha sık başvurulması bekleniyor. Ayrıca, düzenleme yalnızca boşanan kadınları değil, dul kalan kadınları da kapsadığından, iptal kararı bu gruptaki kadınların da evlenme özgürlüğünü doğrudan etkileyecek. Uzmanlara göre, doğacak olası boşlukların giderilmesi için TBMM’nin yeni bir düzenleme yapması gerekebilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesi şu şekilde düzenleniyor: Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır."