Ekrem İmamoğlu'nun 'kasası' olarak anılıyordu! Adem Soytekin'in ifadesindeki dikkat çeken rüşvet detayları

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında yeni detaylar ortaya çıktı. İmamoğlu'nun kasası olarak adlandırılan 'sıvacı' lakaplı Adem Soytekin rüşvet iddialarına yönelik yeni detayları savcılığı açıkladı. Soytekin'in kurulan sisteme dair işleyişi, nakit akışını ve faturalandırma yöntemlerini belgeleriyle anlattığı öğrenildi.

Ekrem İmamoğlu'nun 'kasası' olarak anılıyordu! Adem Soytekin'in ifadesindeki dikkat çeken rüşvet detayları
KAYNAK:
Sabah
|
GİRİŞ:
05.11.2025
saat ikonu 10:10
|
GÜNCELLEME:
05.11.2025
saat ikonu 12:19

İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyken görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan 'nun içinde bulunduğu yolsuz ve rüşvet soruşturmasında ikinci kez tutuklanan Adem Soytekin savcılığa verdiği ifadesini yenilediği öğrenildi. Sabah'ın haberinde yer alan bilgilere göre, Soytekin'in savcılığa verdiği ifadesinde, İmamoğlu'nun sisteminin 2019 yılında başlattığı rüşvet çarkının 2025 dönemine kadar nasıl işlediğini, nakit para akışını nasıl sağlandığını ve bu işlemlerin faturalandırılarak nasıl aklandığını anlattığı öğrenildi. Ayrıca Soyetkin'in Ekrem İmamoğlu'nun rüşvet olarak müteahhitlerden aldığı iddia edilen daireleri Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdiği belirtildi.

Ekrem İmamoğlu'nun 'kasası' olarak anılıyordu! Adem Soytekin'in ifadesindeki dikkat çeken rüşvet detayları

İKİ İSMİ AÇIKLADI

Adem Soytekin, Beylikdüzü döneminde müteahhitlerden alınan daire ve çeklerin "havuz" sistemiyle toplandığını, her altı ayda bir Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz ile hesap yapıldığını açıkladığı öğrenildi. Soytekin ifadesinde "Özellikle 11. Mahalle'de 4 daireyi kendi söyledikleri kişilere devrettim. Bunlara karşılık bana bir para da gelmedi. Bildiğim kadarıyla bu daireler o dönem Kuğulu Park'ın işletmecisi olarak bildiğim kişilerin Beylikdüzü'ndeki park bahçe ihalelerine girmemelerine karşılık bu şahıslara devredildi. Bu kişilerin yerine bu ihalelere Ekrem İmamoğlu'nun arkadaşı olan Soner Yolal sokuldu. Örnek olarak Ekrem İmamoğlu'nun uçuş ve konaklama işlemlerini gerçekleştiren Serdar Mumcu'nun sahibi olduğu firmaya ödemeler yapıyordum. Beylikdüzü'nde bu süreç bu şekilde devam etti. Beylikdüzü sürecinde tarafıma devredilmiş, benimle alakası olmayan ve Ekrem İmamoğlu'nun rüşvet olarak veya zorla müteahhitlerden aldığı daireleri Cumhuriyet Başsavcılığınıza bildirdim" dedi.

"MÜTEAHHİTLER BANA TEPKİ GÖSTERDİ"

Soytekin, rüşvet verdiği iddia edilen müteahhitlerin belediye tarafından istedikleri karşılanmayınca kendisine gelerek tepki gösterdiklerini belirtti. Adem Soytekin bu iddiasına yönelik şunları söyledi:

"Uğur Güngör bunlardan bir tanesidir. Kendisi ile Büyükçekmece'deki otelinde Tuncay Yılmaz ile birlikte görüştük. Kendisi bana dairelerimi aldın, benim işlerim belediyeden hallolmuyor diye tepki gösterdi. Ben kendisine belediyedeki işlerinden ben anlamam diyerek Tuncay'ı gösterdim ve Tuncay ile konuşmasını söyledim. Uğur Göngör de bu konuyu sorulması durumunda anlatacaktır. Benim Beylikdüzü sürecinde devraldığım daireler ile ilgili ile ya daire seçmek için ya da bana daire verilecekmiş diyerek daireleri görüşmek için gittiğim müteahhitler olmuştur. Bunlardan bir tanesi Hamit Demir'dir. Kendisinin yapmış olduğu iskana konu Demir Country Projesi'nden daire almak için talepte bulunmama rağmen daireleri 4-5 yıl önce bitirdiği ve satamadığı Ay Işığı Projesi'nden vermiştir"

Ekrem İmamoğlu'nun 'kasası' olarak anılıyordu! Adem Soytekin'in ifadesindeki dikkat çeken rüşvet detayları

"BEN GİDENE KADAR PAZARLIK BİTERDİ"

Soyetkin daireleri almaya gidene kadar müteahhit ve kişiler arasında rüşvet pazarlığının bittiğini belirterek kendisinin sadece daire seçmeye gittiğini iddia ederek şunları söyledi:

"Şunu özellikle belirtmek isterim ki; ben daire seçme görüşmelerine gittiğimde rüşvet pazarlıkları çoktan hallolmuş, ne kadarının daire, ne kadarının nakit olacağı kararlaştırılmış oluyordu. Ben de ister istemez Fatih Keleş'in beni gönderdiği müteahhitlere Ekrem İmamoğlu'nun adıyla gidiyordum. Ancak benim tehdit ile veya zorla daire aldığım söz konusu olmamıştır. Hakkımda verilen ifadelerde Ekrem İmamoğlu'nun bilgisi yokmuş gibi bu rüşvetlerin verildiğini gördüm. Bu ifadeleri veren müteahhitler samimi değillerdir. Kendileri benim tek başıma hareket ettiğim izlenimi vererek tüm sorumluluğu bana bırakıp Ekrem İmamoğlu'nu kurtarma gayretine girdiklerini düşünüyorum. Söylediğim gibi ben devreye girdiğimde tüm pazarlıklar bitmiş oluyordu. Ben sadece Ekrem İmamoğlu'nun kurduğu havuzdaki gayrimenkulleri ve çekleri devralma sürecine dahil oluyordum" dedi.

"İBB'YE GEÇİNCE SİSTEM KAT KAT BÜYÜDÜ"

2019'da 'ne geçince Beylikdüzü'ndeki bu rüşvet çarkının katlanarak büyüdüğünü iddia eden Soyetkin, artık daireye yerine nakit, çek ya da EFT yoluyla ödeme yapıldığını belirtti. Soytekin, "Bu paralar bana çoğunlukla Fatih Keleş'in abisi Zafer Keleş ve yeğeni Murat Keleş tarafından getiriliyordu. Bazen ofisime gelip elden teslim ederlerdi" dedi.

Ekrem İmamoğlu'nun 'kasası' olarak anılıyordu! Adem Soytekin'in ifadesindeki dikkat çeken rüşvet detayları

"ADIM DUYULUNCA DIŞLANDIM"

Ayrıca medyada adı duyulmasının ardından rüşvet sisteminden uzaklaştırıldığını belirten Soyetkin yerine, Hüseyin Köksal, Murat Gülibrahimoğlu, Emrah Bağdatlı gibi yeni isimlerin geçtiğini belirtti. Adem Soytekin bu dönemde sistemden dönen para "Beylikdüzü döneminin kat kat üzerindeydi" dedi.

"RESMİLEŞTİRME YÖNTEMİNİ ANLATTI"

'Sıvacı' olarak anılan Adem Soytekin, 2022 yılında Murat Gülibrahimoğlu'nun talebiyle fatura kesmeden yapılan işlemlerin KDV'sini yansıtma faturası olarak kestiğini belirtti. Bu fatura dekontlarını savcılığa sunan Soytekin, "Paralar resmi hesaptan bana geldi, çekip nakit olarak Gülibrahimoğlu'na geri verdim" dedi.

"HARFİYAT PROTOKOLÜ İLE YENİ GELİR KAPISI OLUŞTU"

Soytekin 2021'de bir seyahatte "harfiyat protokolü" adı alında döküm alanlarından çıkarılan taşların kırılıp mıcır olarak satılmasının planlandığını söyledi. Soyetkin, "Bana 'Valilik protokolü var, mecbur bizden alacaksın' denildi. Bu şekilde yeni bir gelir kapısı oluşturulmuştu" ifadelerini kullandı. Adem Soytekin Fatih Keleş ve Mehmet Pehlivan ile hesap gördüğünü, son hesapta yaklaşık 1.2 milyon Dolar alacaklı çıktığını belirtti. 430 bin Doların da kendisine teslim edildiğini iddia etti.

"EKSİK ANLATTIĞIM İÇİN TUTUKLANDIM"

Soytekin, elindeki belgeleri savcılığa ibraz ettiğini vurgulayarak, "Bütün banka dekontları, çekler, tapu devirleri ve yansıtma faturalar dosyada mevcut. Ben sadece eksik anlatım nedeniyle tutuklandım" dedi. Örneğin, Demir Grup Yapı'dan aldığı 1 milyon TL'lik çeklerin "piyasada mahsup" işlem olduğunu, bunların faiz veya valör değil, iş karşılığı ödeme olduğunu savundu.

"KİM NE ALDI"

Soytekin'in ifadesindeki iddialarına göre 'rüşvet gelirleri' nasıl paylaşıldı kim ne aldı:

Fatih Keleş: Rüşvet tahsilatı ve para akışını yönetti.

Tuncay Yılmaz: Hesap tutan, ödemeleri takip eden kişi oldu.

Murat Gülibrahimoğlu: Fatura ve vergi kalkanı oluşturan, sisteme "yasal görünüm" kazandıran aracıydı.

Hüseyin Köksal & Murat Kapki: Reklam ve pazarlama üzerinden para trafiğini kontrol eden isimlerdi.

Emrah Bağdatlı: Yeni dönemde öne çıkan "paravan iş adamı."

ETİKETLER
#ekrem imamoğlu
#istanbul büyükşehir belediyesi
#yolsuzluk
#Müteahhitler
#Rüşvet Soruşturması
#Adem Soytekin
#Belediye Ihraçları
#Gündem
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.