Mavi Hap mı, Kırmızı Hap mı?

GİRİŞ:
2025-09-15
saat ikonu 09:06
|
GÜNCELLEME:
2025-09-15
saat ikonu 09:06

Bir gün Morpheus karşımıza dikilse, masaya iki hap koysa: Mavi hapı seçersen aynen devam, hayatın gerçeklerini unut, konforunda yaşa. Kırmızı hapı seçersen hakikati gör, gerçek dünyaya uyan, canın yanacak ama özgür olacaksın. Biz hangisini seçerdik?

Şimdi soruyorum size 2025’teyiz. öyle bir hızla yükseldi ki; sabah kahvaltımızı hazırlıyor, blok zinciri parayı yeniden yazıyor, gömleğini değiştiriyor. Kısacası elimizde yeni Matrix versiyonu var. Ama bu sefer Morpheus değil, ve onun gibiler göz kırpıyor. Şimdi bir kez daha düşün! Hangi hapı seçerdin?

Mavi Hap, kanka uğraşma, algoritmalar seni mutlu etsin modu. Mavi hapı seçersen, algoritmaların pamuk şeker dünyasında yaşayacaksın. Tiktok sana sonsuz kaydırma verecek, instagram filtreleri seni olduğundan daha ışıltılı ve son dönem vazgeçemediğiniz filtreli gösterecek, Amazon neye ihtiyacın olduğunu sen fark etmeden kapına getirecek.

Baş ağrın mı var? AI doktorun var. İş mi lazım? AI patronun var. Eş mi lazım? AI Tinder zaten sana en uygun kişiyi tanımlamış bile.

Mavi hapın cazibesi de tam olarak bu: Rahatlık. Konfor. Sorumluluk sıfır. Tüm kararlarını senin yerine daha akıllı olduğu iddia edilen algoritmalar veriyor.

Mavi hap, sana sadece mutluluk illüzyonu satıyor. İçin boş, beynin dolu bildirimlerle. Ve işin kötüsü, sen fark etmeden sistemin hamallığına dönüşüyorsun. Like at, veri bırak, satın al, kaydır, tekrar et.

Peki ya kırmızı hap: Gerçeği gör, riskini al!

Kırmızı hap dediğin şey tam bir ters köşe. Çünkü bu hapı yutunca öyle her şey aydınlanmıyor. Tam tersi, kafana dank ediyor: Dünya iklim kriziyle uğraşıyor, gelir eşitsizliği uçurum gibi büyüyor, yapay zeka işimizi elimizden alabilir, demokrasi algoritmalarla manipüle ediliyor. Kırmızı hapın güzelliği de bu! Hakikat acıtır. Ama aynı zamanda sana seçim yapma gücü verir. Konfor alanını bırakıp ben de bu geleceğin inşasında varım deme şansı verir. Bir nevi girişimcilik gibi. %90 batarsın ama ya %10 dünyayı değiştirirsen? Bu açıdan bakınca oldukça zahmetli fakat özgür.

İnsanlık hangi hapı seçiyor sizce?

Bence insanlığın %90’i mavi hap modunda. Çünkü kolay. Çünkü rahat. Çünkü Netflix sana bir sonraki bölümü otomatik başlatıyor, kim uğraşacak kırmızı hapla?

Ama kalan %10 var ya… Onlar kırmızı hapı yutmuş durumda. Bilim insanları, iklim aktivistleri, çılgın girişimciler, 'ben bu gidişata dur diyeyim' diyen herkes. Teknolojinin bize verdiği oyuncaklarla uyutulabiliriz, ama aynı zamanda aynı teknolojiyle dünyayı bambaşka bir yere taşıyabiliriz.

Ben olsam hangisini seçerim?

Açık söyleyeyim, mavi hap çok tatlı duruyor. Kim istemez ki sabah kalkınca AI kahve getirsin, VR gözlük takıp Bora Bora’da tatil yapsın? Ama içim biliyor... Böyle giderse on yıl sonra kendi kararlarını vermeyi unutan, her şeyi sistem”e bırakmış bir sürü dijital zombiye dönüşürüz. Hepinizin cehalet mutluluktur dediğinizi duyar gibiyim.

O yüzden ben kırmızı hapı seçerim. Belki canım yanar, belki sistem bana 'deli' der, belki herkes Tiktokta dans ederken ben tek başıma yapay zekanın karbon ayak izi nedir? diye sorarım. Ama olsun. Çünkü gerçek olan tek şey o soruların peşine düşmek.

Peki; ya başka seçeneklerimiz varsa!

Belki de gerçek soru mavi mi, kırmızı mı? değil. Belki üçüncü bir hap var! Mor hap. Ya da hiç hap yok.

Yani hem teknolojiyi kullanıp hem de ona köle olmamak. Hem yapay zekanın nimetlerinden faydalanıp hem de farkındalığını kaybetmemek. Yani kırmızı hapın bilinçliliğiyle, mavi hapın konforunu harmanlamak.

Çünkü kabul edelim, sabah AI kahvaltıyı hazırlasın istiyoruz ama akşam da gerçek sorunlarla yüzleşmek zorundayız.
İşte insanlığın yeni meydan okuması!

Hangi hapı seçersen seç, önemli olan uyanık kalabilmek...