Tgrt Haber

Sevgili Günlük!

30 Mayıs 2024 09:13 | Güncelleme :30 Mayıs 2024 09:14

Günlerdir zihnimde bir fikir dönüp duruyor; eski günlere dönmek, o saf, o masum çocukluk zamanlarına... Hani şu ortasında çizgili defterlerimize kalemle yazılar yazdığımız, hatırladın mı? Evet, sevgili günlük, seni yazdığımız günlerden bahsediyorum. Gel, hep birlikte o günlere geri dönelim ve bugüne kadar teknolojinin nasıl bir evrim geçirdiğini inceleyelim.

Önce o naif günlere gidelim. Hatırlıyorum da, o zamanlar defterlerimiz vardı, kapaklarına en sevdiğimiz çizgi film karakterlerinin çıkartmalarını yapıştırırdık. İçi sayfalarla dolu, basit ama bir o kadar da değerli defterler... Kalemlerimizle yazarken yaptığımız her hatayı silgilerle düzeltmeye çalışırdık. Bazen silgimiz kağıdı yırtar, bazen de sadece daha büyük bir leke yapardı.

Günlüklerimize yazdığımızda kimse bilmezdi, sırlarımızı güvenle saklardık. En yakın arkadaşımızın sırrını saklamakla görevliydik ve bu görev, NASA'da çalışmak kadar ciddiydi. O küçük kalplerimizi döktüğümüz, minik sırdaşlarımız... Ne kadar masumdu o günler. Tek derdimiz, annemizin günlüklerimizi bulup okumamasıydı. "Aman, sakın annem bulmasın!" diye yatağın altına sakladığımız günleri hatırlıyorum.

Sonra bir gün, teknoloji denen o büyülü varlık hayatımıza girdi. Önce bilgisayarlar geldi, tabii o zamanlar büyük bir lükstü. Ekranları bile tüplü, ağır mı ağırdı. İnternetin "cıs" olduğu, bağlantının "ııııııııı" diye ses çıkartarak kurulduğu zamanlardı. O dönemde "Chat" odalarıyla tanıştık. Günlük yazmayı bıraktık, çünkü sanal günlükler daha havalıydı! "Merhaba, nasılsın?" yazmak bile bir devrimdi o yıllarda.

Derken akıllı telefonlar çıktı. Parmaklarımızla ekrana dokunmak, sanki bir sihirbaz gibi hissettiriyordu. O zamanlar messenger gibi uygulamalar, anılarımızı paylaşmanın yeni yolları oldu. Günlükler yerini sosyal medya hesaplarına bıraktı. Artık tüm dünya bizim günlüklerimizi okuyabilirdi. Gizlilik mi? Ah, kim takardı ki artık gizliliği! Like almak, beğeni toplamak önemliydi. Herkesin görebileceği bir günlük tutmak ne kadar eğlenceliydi, değil mi?

Teknoloji hızla gelişmeye devam etti. Sosyal medya krallığı büyüdü, günlüklerimiz Instagram hikayelerine, Twitter gönderilerine ve Facebook paylaşımlarına dönüştü. Eskiden yatak altına saklanan günlükler, şimdi herkesin cebinde taşınıyor, anında paylaşılabiliyordu. Bir fotoğrafın altına yazılan bir cümle, binlerce insan tarafından görülüp yorumlanabiliyordu. Ne günlerdi o günler!

Ama sevgili günlük, değişmeyen bir şey vardı; insanların içten gelen yazma ihtiyacı. O yüzden şimdi, tam da bu noktada, geleceğe bir pencere açalım. Gelecekte günlükler nasıl olacak dersin? İzin ver, hayal gücümü serbest bırakayım...

Sevgili Günlük! 2050 Yılı

Merhaba sevgili günlük, yine buradayım. Bu sabah holografik ekranımı açtım ve seninle konuşmaya karar verdim. Yazmak mı? Hayır, artık konuşarak günlük tutuyorum. Sesimle yazılar oluşuyor, duygularımın tonunu bile algılayabiliyorsun. Ne kadar harika, değil mi?

Bugün, sanal gerçeklik gözlüğümü taktım ve arkadaşlarımla dijital parkta buluştum. Her şey o kadar gerçekçi ki, sanırsın gerçekten oradayız. Arkadaşım Davut ile birlikte Mars'a kısa bir yolculuk bile yaptık. Tabii, bu sadece bir simülasyondu, ama hissi inanılmazdı.

Holografik projeksiyonlar sayesinde evdeki kedimle bile konuşabiliyorum artık. Evet, yanlış duymadın. Kedim Hera, benimle konuşabiliyor. Tabii ki onun konuşması biraz robotik, ama yine de çok eğlenceli. Gün boyunca ona sırlarımı anlatıyorum, o da bana tavsiyeler veriyor. Gerçek hayatta çok iyi geçinemesek bile burada her şey çok güzel. 

Bu arada, bugün yemek yaparken bir tarif unuttum ve sadece Hey, günlük! Bana o ünlü İtalyan makarna tarifini hatırlatır mısın? dedim. Anında tarif karşımda belirdi. Teknoloji sayesinde her şey ne kadar da kolaylaştı. Halbuki o makarna tarifini bırakın unutmayı, bilmiyordum bile. Günlük, sen olmasan ne yapardım, bilmiyorum. 

Yarın ise bir tatile çıkmayı düşünüyorum. Evet, sanal tatil! O kadar gerçekçi ki, denizin tuzlu kokusunu bile alabiliyorum. Teknoloji, hayatımızı nasıl da güzelleştiriyor, değil mi?

Sevgili günlük, seni yazmak ve teknolojiyle iç içe olduğum bu zamanları paylaşmak bana büyük bir mutluluk veriyor. Eskiden defterlere yazarken hissettiğim masumiyet ve heyecan, şimdi teknolojinin sunduğu imkanlarla birleşerek bambaşka bir boyuta taşındı. Belki bir gün, bugünün çocukları da holografik günlüklere yazdıkları anılarını hatırlayacak ve gülümseyecekler.

Günlükler değişse de, yazma ihtiyacı ve anılarımızı saklama isteği hiç değişmiyor. Teknolojinin bize sunduğu bu harika imkanlarla, gelecekte de anılarımızı paylaşmaya ve saklamaya devam edeceğiz. İşte böyle, sevgili günlük. Bugünden geçmişe, oradan da geleceğe bir yolculuk yaptık. Ve anladık ki, en önemlisi anılarımızı her zaman en güzel şekilde saklamak ve paylaşmak.

Sevgilerle,

Teknoloji Tutkunu Bir Günlük Yazarı

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.