Yapay Zeka Balon Mu? Zeplin Mi?

GİRİŞ:
2025-12-01
saat ikonu 09:52
|
GÜNCELLEME:
2025-12-01
saat ikonu 09:52

Şu sıralar için ortalıkta yapay zeka balonu patlayacakmış şeklinde dedikodular dolaşır olmuş.
Evet, kabul edelim ki, yapay zeka biraz şişkin.
Ama bu şişkinlik, balon patladı patlayacak diyenlerin sanrısı değil. Daha çok ayarı kaçmış protein tozu gibi.
Güçlü, hızlı, etkileyici ama hala kaba… hala gövdede biraz su tutuyor.

Yapay zeka şirketlerine olan yatırımcı ilgisinin iştahını anlayabiliyorum keza aynı şey döneminde de yaşandı.
Bir çok yeni şirket, start up ortalığı kasıp kavurdu, inanılmaz yatırımlar alındı, paralar harcandı. Şu an yaşanan da pek farklı değil.
Bu ekosistem oluşması ve dikkat çekilmesi için iyi olsa da işin ekonomi tarafı herkesi yakından ilgilendiren bir konu haline dönüştü.
Zira düne kadar iyi fakat çok da büyük olmayan şirketler bir anda dünyanın ilk üçüne beşine girdi. Yatırımcılar daha da iştahlandı.
Zaman zaman düşüşler yaşandığında ilk akla gelen şey balon mu konusu oluyor. Yapay zeka şirketleri için harcanan bedelleri ve inanılmaz uçuk rakamlar sanırım dünyasında hiç bu kadar dudak uçuklatıcı olmamıştı. Fakat kullanıcılardan kazanılan paralar henüz bu yatırımları destekleyecek seviyede değil. İşte tam olarak bu tablo gelecek öngörüsünün önünü kapatmaya başlayıp dedikoduya dönüştüğünde ve kitleler oralardan çıkış yapmaya başladığında kriz baş göstermiş oluyor.
Ancak ben bu ekonomi konusundan sıyrılıp konunun teknolojik tarafından bakmaya devam edeceğim.

Şimdi gelelim esas meseleye!
Bu devasa yapay zeka hype’ı tek başına yürümeyecek.
Neden?
Çünkü ne kadar büyürse büyüsün, insanı anlamada hala yarım kalıyor.

Matematik? Halletti.
Dil? Halletti.
Kod? Halletti.
Analiz? Halletti.

E peki ruh?
Vücut dili?
Ten uyumu?
Bir insanın yüzüne bakınca hissettiğin "orada bir şey var” duygusu?
Hepsi hala pas geçiliyor.

Çünkü yapay zeka beyin yaptı, ama beden yapamadı. Zekayı koyduk, duyguyu koyamadık. Mantığı oturttuk, mekanı oturtamadık.
Kısacası, dünyayı data olarak biliyor, ama yaşamıyor.

İşte bu noktada o eski arkadaş geliyor: Metaverse.
Ben de bir dönem blockchain teknolojileri özelinde çok anlattım metaverse.

“Metaverse çöktü, kimse girmiyor, VR gözlükle çay içilmiyor.” diye sonradan çok laf edildi.
Kimse sormadı; metaverse yanlış zamanda mı geldi? diye.

Çünkü belki de metaverse’in tek eksiği zeka idi.
Etrafta yürüyen plastik avatarlar, duygusuz el sıkışmalar, ruhsuz toplantılar…
Neden? Çünkü sahnenin başrolü yoktu.
Zeka yoktu.
İnsan yoktu.
Sadece boş bir 3D oda vardı.

Şimdi tablo değişiyor!Yapay zeka büyüdü, şişti, serpildi… Ama mekansız kaldı.
Metaverse ise gövdesi olan ama ruhu olmayan bir beden gibi bekliyor.
Bu ikisi birleşince ne oluyor biliyor musunuz?
Balon değil, zeplin.
Yani kendi kendine patlamayan, yönlendirilebilen, uzun menzilli bir teknolojik hava gemisi.

AI’nin en büyük eksikliği: İnsan bedeninin dili
Bir düşünün; biz insanlar konuşmaktan çok beden diliyle iletişim kuruyoruz.
Bir mimiği, bir kaş kaldırışı, bir nefes sesi… Bazen yüz kelimeye bedel.

Yapay zeka bunu henüz okuyamıyor. Duyguyu, mekansal durumu ve fiziksel titreşimi yakalamıyor.
Ama bir VR ortamında, sensörlerle, AR katmanıyla, mikro ifadeleri takip eden avatarlarla birleşirse?
O zaman zihinsel dünya + fiziksel dünya aynı sunucuda buluşur.

Bir insanın gerçek duygusunu anlamanın tek yolu; onunla aynı mekanda, aynı titreşimde, aynı jestlerde var olmak.
Bu da bir metaverse, AR, XR her neyse, adı önemli değil yeni bir katmanla mümkün olacak. Bugünkü yapay zeka insanı anlıyor gibi yapıyor, yarın gerçekten anlayacak. Şu an AI’ın yaptığı şey çok basit: Duyguyu tahmin etmek.
Bu mesaj üzgün gibi, bu ton öfkeli gibi… Yani “gibi” dünyasında yaşıyor.

Ama fizikselliği olan bir yapay zeka senin duruşunu görür, yüzündeki mikro kas hareketini algılar, sesindeki değişimi işler,
bulunduğun ortamı analiz eder, nabız ve nefes ritmini okur, AR üzerinden mikro mimikleri takip eder.
Ve o zaman… Tahmin ortadan kalkar, anlama başlar.

İşte bu birleşme, yapay zekanın bugün çok övülen ama eksik kalan zekasını tamamlar.
Bugün AI, bir insanı zihinsel olarak çözebiliyor. Yarın ise mekansal olarak da çözebilecek.
Balon tartışmaları saçma çünkü henüz gerçek teknoloji gelmedi.

Bugün “AI balonu var” diyenler var. Aynı insanlar 2021’de “Metaverse balondu” dedi.
Evet balondu — çünkü şişirilmişti.
Ama yanlış sebeplerle şişirilmişti.
Metaverse zekasızdı. Yapay zeka mekansız.
Biri ruhsuzdu. Diğeri bedensiz.

Tek başlarına evet, balon… Ama birleşince? O artık bambaşka bir şey.
Bunun adı Metaverse mi olur, XR mı olur, artık her ne olacaksa?
Önemli olan sanırım şu; yapay zeka tek başına evrimin sonu değil, ara durağıdır.
Sonrası zeka + mekan çağıdır.

Balon yok, eksik parçalar var

Bugün AI’a yüklenenler var:
“Hata yapıyor, anlamıyor, empati kuramıyor…”
E iyi de dostum, ekranın içinden ne bekliyorsun?
İnsan bile ekran açınca robotlaşıyor;
AI nasıl insan olsun?

Demem o ki: Yapay zeka balon değil. Eksik puzzle. Tamamlanması gereken şey metaverse katmanı.
Bedeni olmayan zeka, ruhu olmayan avatarlarla birleşince işte o zaman teknoloji ilk kez insana benzeyecek.
Ve o gün geldiğinde, balon değil, insanlık yükselecek.
Ve kaçan tren yerine, herkes uçan o zeplinde yer almak isteyecek.