15 Temmuz 2016... Tarihin hiçbir sayfasında kalemle çizilmeyecek bir gece. Silahın namlusundan çıkan kurşun, milletin kalbine değil; ihanete saplandı. Tank paletlerinin ezemediği bir şey vardı: Anadolu insanının sarsılmaz iradesi.
O gece milyonlar sokaklara döküldü. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla bir tek cümle yazdılar tarihe:
"Biz bu toprağın evladıyız. Bu bayrak inmeyecek."
15 Temmuz, sadece bir darbe girişimi değildi. Türkiye'nin yükselişini durdurmak isteyen karanlık odakların son kozuydu. Çanakkale’de emperyalist hayaller nasıl boğulduysa, o gece de Pensilvanya mahreçli kuklalar milletin imanında boğuldu.
O karanlık gecenin sabahında güneş, daha bir başka doğdu Anadolu’nun üzerine. Çünkü o sabah Türkiye, küresel senaryoların figüranı değil, başrolü olduğunu tüm dünyaya ilan etti.
Bugün, demokrasi nöbetlerinin ateşi hâlâ yüreklerde yanıyor. Şehitlerimizin aziz hatırası, her neslin omzuna bir sorumluluk bırakıyor:
"Bu vatana göz diken kim olursa olsun, karşınızda 85 milyonun vicdanı, aklı ve bileği vardır."
Türkiye artık eski Türkiye değildir. Her cepheden kuşatılmak istenen bu ülke, savunmadan taarruza geçen bir millet şuuru ile siyasette, diplomaside, ekonomide ve savunma sanayinde çağ atlamıştır. 15 Temmuz, sadece bir direniş değil; yerli ve millî kalkınma hamlesinin, bağımsızlık kararlılığının, üretim devriminin kıvılcımı olmuştur.
Bugün, kritik teknolojilerde millîleşme iradesi, uluslararası arenada saygın bir diplomasi ve Türkiye Yüzyılı vizyonu geçmişin fedakârlıkları üzerine inşa edilmektedir. O gece tanklara, bombalara, hain pusulara göğsünü siper eden millet, sadece bir darbenin değil, küresel vesayet zincirlerinin kırıldığı bir miladın mimarı olmuştur.
Türkiye Yüzyılı demek; üretimde, bilimde, savunmada, kültürde ve diplomaside tam bağımsız güçlü Türkiye demektir. Ve bu vizyon, 15 Temmuz gecesinin şehitlerinin omuzlarımıza bıraktığı mirasla büyümektedir.
Biz bir milletiz.
Hafızamız uzun, sabrımız derindir.
Ama unutulmasın:
Göz diken, diz çöktürmek isteyen kim olursa olsun, karşısında Çanakkale’den 15 Temmuz’a uzanan bir irade duvarı bulacaktır.
15 Temmuz, milletin demokrasi manifestosudur. Ve bu manifesto, hiçbir zaman raflara kaldırılmayacak kadar canlı, diri ve mukaddestir.
Ruhları şad olsun.
Vatan uğruna can veren tüm şehitlerimize rahmet, kahraman gazilerimize minnetle.
Unutmadık. Unutturmayacağız. Türkiye Yüzyılı yolunda birliğimizi asla bozmayacağız.