İstanbul yine sahnede. Ama bu kez bir tarihî gösteri değil, çağın en büyük krizi için kurulan barış masasının adresi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi, Avrupa başkentlerinden umut bulamayınca rotasını İstanbul’a çevirdi. İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Zirvesi, sadece bir zirve değil; barış için vicdani bir çağrı niteliğinde.
Masayı Kurmak Yetmez, Ağırlığını da Koymak Gerekir
Dünya, artık alışılmış merkezlerden çözüm beklemiyor. Çünkü çözümün adresi değişti. Birleşmiş Milletler suskun, Batı parçalı, Amerika ise taraflı. Bu denklemde Türkiye, akıl, denge ve adaletle öne çıkıyor.
İran, İsrail’in saldırganlığı karşısında yalnız kaldığında diplomasiyi yeniden tanımlamak zorunda kaldı. O tanımda en güçlü kavram: İstanbul.
İstanbul: Doğunun Kalbi, Batının Vicdanı
Cenevre'de sonuç alınamayan görüşmelerin ardından, Abbas Araghchi'nin İstanbul’a yönelmesi, Türkiye'nin küresel rolünün teyididir. Çünkü İstanbul, yalnızca bir şehir değil, medeniyet aklının tezahürüdür.
Bu şehirde barış konuşulur, çünkü bu şehir kadim diplomasi dilinin çağrılarıyla konuşan tarihi bir mekandır. Ukrayna-Rusya krizinde tahıl koridorunu açan, Karabağ’da hakkın sesi olan, Libya’da istikrar arayan, Filistin’de mazlumun yanında duran Türkiye, şimdi İran-İsrail geriliminde de çözüm adresidir.
Samson Doktrini mi? İstanbul Diplomasisi mi?
İsrail’in dile getirdiği “Samson Seçeneği” —yani “yok oluyorsam tüm dünya da yansın”— çağdaş uluslararası sistemin iflasıdır. Nükleer blöf değil, küresel tehdittir. Buna karşılık İstanbul'dan yükselen ses, barışın mantığına dayalı yeni bir diplomasidir.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yürüttüğü diplomasi, silahların değil sözün kıymet gördüğü yeni bir anlayışı temsil ediyor. İstanbul'da kurulan masa, yalnızca İran ile İsrail arasında değil; Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasında kurulan bir vicdan masasıdır.
Türkiye: Coğrafya Değil, Cihan Duruşu
İran, Batı’nın çifte standardını aşmak için alternatif ararken, ABD’ye karşı güven bunalımını açıkça ifade ederken, İstanbul’da seslendi:
“ABD'nin müdahalesi herkes için çok tehlikeli olur.”
Bu söz, bir tercihin ilanıdır. Ve o tercih Türkiye’dir. Çünkü Türkiye, sadece bölgesel aktör değil, küresel vicdanın sesi olmuştur.
Diplomasi, Anadolu’nun Yüzüyle
Bugün İstanbul, sadece müzakerelerin değil, medeniyetin yeniden inşasının adresidir. Araghchi’nin suikast girişimi gölgesinde yürüttüğü bu ziyaret, Türkiye’nin güvenli liman oluşunu bir kez daha teyit etti.
Barış; Trump’ın kameralara her gün yaptığı tehditkar bir duruşla değil, hikmetle kurulur. O hikmetin vücut bulduğu yer ise İstanbul’dur.
Türkiye, stratejisini sadece söylemlerinde değil, insanlık vicdanında da inşa ediyor.