Malazgirt’ten Vatan Türküsü’ne

GİRİŞ:
2025-08-25
saat ikonu 09:08
|
GÜNCELLEME:
2025-08-25
saat ikonu 09:25

’te açılan kapı, Dumlupınar’da savunuldu, 15 Temmuz’da yeniden dirildi. Türk’ün destanı, aynı sancak altında bugün de yazılmaya devam ediyor.

Orhun Kitabeleri’nde Bilge Kağan şöyle der:

“Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım, çalıştım, çabaladım.”

Bu söz, asırlar sonra Malazgirt ovasında yeniden yankılandı. 26 Ağustos 1071 sabahı Sultan Alparslan, devasa Bizans ordusu karşısında askerlerine şu tarihi cümleyi söyledi:

“Bugün burada emreden bir sultan değil, bir savaşçı olarak sizinle birlikteyim. Galip gelirsek zafer bizimdir, yenilirsek cennet bizimdir.”

O gün yalnızca Türkler değil, Kürt beyleri de Alparslan’ın yanında savaştı. Yıllar sonra Kudüs’te Selahaddin Eyyubi, Haçlı ordularını mağlup ederken ordusunda Türkler vardı. Bir Türk Sultan’ın Bizans’a, bir Kürt Sultan’ın Haçlılara karşı kazandığı bu zaferler, aynı kaderin farklı zamanlardaki tecellisiydi. Malazgirt de Kudüs de yalnızca askerî galibiyet değil, milletlerin omuz omuza vererek yazdığı bir tarih ortaklığıydı.

Asırlar geçti, Anadolu yeni bir ateşle imtihan edildi. 26 Ağustos 1922 sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz’u başlattı. Dört gün süren muharebelerin ardından Dumlupınar’da zafer kazanıldı, 9 Eylül’de İzmir kurtarıldı. O gün, Malazgirt’te açılan kapı yeniden savunulmuş, Anadolu’nun tapusu ikinci kez teyit edilmişti. Mustafa Kemal Paşa bu zaferi, “Türk milletinin istiklalini ve hürriyetini kurtardığı gün” diye nitelendirdi.

Bugün de aynı imtihan sürüyor. Terör örgütleri, dış güçlerin maşası olarak bu toprakların kardeşliğini hedef alıyor. Ama tarih bize gösterdi: Bizans’ın ordularını dağıtan, Haçlıları yenen, işgalcileri püskürten hep bu birlik ruhu oldu. Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, Çerkez’in, Boşnak’ın aynı sancak altında kenetlenmesi… İşte bu, terörün karşısında en büyük güçtür.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle:

“Türkiye Yüzyılı, bir asrı aşan mücadelenin sonunda yükseliş dönemidir.”

Bu yükselişin şartı, terörsüz bir Türkiye’dir. Çünkü terör, Malazgirt’teki Bizans’ın, Kudüs önlerindeki Haçlıların ve Dumlupınar’daki işgalcilerin bugünkü uzantısından başka bir şey değildir.

Ve şimdi… Bu topraklarda yazılan destanı yalnız tarih kitaplarında değil, dilden dile söylenen bir türküde, ardından uzun havada ve nihayet marşta bulalım. Çünkü bu milletin yolculuğu, ağıtla başlayan ama her defasında marşla biten bir yolculuktur.

VATAN TÜRKÜSÜ

Bozkır yanar kurt ulur,

Güneş doğar gün doğurur.

Oğuz Kağan atla çıkar,

Gök çadırdır, yurt kurulur.

Hey hey yiğitler hey,

Bu gökler birdir hey.

Ay hilal, yıldız parlar,

Adı Türkiye hey.

Demir dağı delip geçti,

Okla, yayla yol seçti.

Mete Han’dı gök aslanı,

Türk’ün sesi göğe uçtu.

Hey hey yiğitler hey,

Bu bozkır birdir hey.

Güneş doğar, gök gürler,

Adı Türkiye hey.

Orhunlarda taş yazıldı,

Kanla, gözyaş söz kazındı.

Bilge Kağan göğe seslen,

Türk’e yol ve yurt yazıldı.

Hey hey yiğitler hey,

Bu taşlar birdir hey.

Gök kubbede yazan kader,

Adı Türkiye hey

Kefen giydi beyaz ışık,

Hilal indi göğe karışık.

Alparslan’dı kutlu sultan,

Zafer aktı taşın içi.

Hey hey yiğitler hey,

Bu dağlar birdir hey.

Hilal ile yıldız parlar,

Adı Türkiye hey.

Zeytin dalı kılıç gibi,

Merhametle aktı suyu.

Selahaddin güneş oldu,

Kudüs açtı gök kapıyı.

Hey hey yiğitler hey,

Bu sular birdir hey.

Ay doğar da yıldız parlar,

Adı Türkiye hey.

Bilecik’te dikilen çınar,

Osman Gazi’de kök salar.

Her dalında ışık yanar,

Bizi Toprak Ana sarar.

Hey hey yiğitler hey,

Bu kökler birdir hey.

Çınar gibi göğe uzar,

Adı Türkiye hey.

Gemilerle deniz aştı,

Ayasofya kapısın açtı.

Fatih idi göklerin sesi,

İstanbul’a mühür bastı.

Hey hey yiğitler hey,

Bu şehir birdir hey.

Taşta yazan kaderimiz,

Adı Türkiye hey.

Çölde rüzgâr oldu ateş,

Hilal sancak oldu yoldaş.

Yavuz geçti dağ doruğu,

Ay-yıldızla ufuk dolaş.

Hey hey yiğitler hey,

Bu ufuk birdir hey.

Ay doğar da gökler çağlar,

Adı Türkiye hey

Adaletle hüküm sürdü,

Yedi iklim yolun gördü.

Kanuni’ydi cihan padişah,

Gönüllerde izler sürdü.

Hey hey yiğitler hey,

Bu eller birdir hey.

Yedi iklim, dört bucakta,
Adı Türkiye hey.

Dalga vurdu, rüzgâr esti

Akdeniz’i fırtınayla geçti.

Barbaros’tu kılıç gibi,

Ufuklara sancak astı.

Hey hey yiğitler hey,

Bu deniz birdir hey.

Ay yıldızla dalga çarpar,

Adı Türkiye hey.

Dumlupınar ateş oldu,

Toprak ana bağrın doldu.

Mustafa Kemal yıldız yaktı,

Zafer güneşi doğdu.

Hey hey yiğitler hey

Bu yollar birdir hey.

Ay hilal, yıldız parlar,

Adı Türkiye hey.

Tank yürüdü taş sokakta,

Şehit düştü bayrağım altına.

Millet coştu aynı anda,

Gök yarıldı 15 Temmuz’da.

Hey hey yiğitler hey,

Bu millet birdir hey.

Ay hilal, yıldız parlar,

Adı Türkiye hey.

Ufuk açtı çağ kapısın,

Yükseldi ay, yıldız ışığın.

Erdoğan’dır vatan aşkım,

Türkiye Yüzyılı çağım.

Hey hey yiğitler hey,

Bu sancak birdir hey.

Ay hilal, yıldız parlar,

Adı TÜRKİYE hey.

Türkü bittiğinde, dağlarda yankı kalan bir ses gibi uzun hava süzülür gökyüzüne. Ağıt, milletin acısını dile getirir; anaların gözyaşı, şehitlerin kanı ve tarihin yükü bir araya gelir. Malazgirt’te Alparslan’ın beyaz kefeniyle başlayan yol, Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” haykırışıyla yeniden dirildi. 15 Temmuz gecesi ise milletin çıplak elleri tankların önünde aynı tarihi yeniden yazdı.

ŞEHITLERE AĞIT

Hey… yiğitler hey…

Gökyüzü şahittir hey…

Hilal iner, yıldız yanar,

Bu sancak düşmez hey…

Hey… dağ taş hey…

Tarih dile gelir hey…

Toprak ana, şehit kanı,

Vatan ebedîdir hey

.....Bu hüzün, bu topraklarda suskun kalmaz; çünkü Türk’ün acısı aynı zamanda dirilişinin de kaynağıdır. Her ağıt, içinde bir uyanış taşır. Yas, zamanla kudrete dönüşür. Sessizliğin içinden bir kararlılık doğar; kederin bağrından bir direniş yükselir.

İşte o anda millet, türküsünü geride bırakır ve yürüyüşe başlar. Çünkü tarih bize öğretmiştir: Bu topraklarda ağıt, er geç marşa dönüşür:

VATAN MARŞI

Yürü yiğit, sancak sende,

Hilal parlar gökler sende.

Dağlar gürler, taşlar susar,

Zafer şanlı Türkler sende.

Hey hey asker hey,

Bu sancak birdir hey.

Ay-yıldız gökte parlar,

Adı TÜRKİYE hey!