Türkiye: Suriye İçin Tek Güvenli Liman

GİRİŞ:
2025-05-25
saat ikonu 11:03
|
GÜNCELLEME:
2025-05-25
saat ikonu 11:03

Ahmed el-Şara’nın Türkiye Ziyareti ve Kardeşliğin Diplomatik Yankısı

2025’in ilk sıcak günlerinde gerçekleşen bir ziyaret, yalnızca iki ülke arasında değil, tarih ile gelecek arasında da yeni bir sayfa açtı. Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara’nın Türkiye ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşme; bölgede taşları yerinden oynatan bir stratejik ve insani kırılma anıydı. Bu temas, sadece diplomatik değil; aynı zamanda tarihî, sosyolojik ve millî bir anlam taşıyor.

Tarihin Aynasında Türkiye-Suriye Kardeşliği

Suriye ve Türkiye, bin yıllık bir tarihsel hafızanın, ortak medeniyetin, inanç ve kültürün parçasıdır. Halep’in dokusunda Kayseri’nin taş sesi vardır, Şam’ın sokaklarında Konya’nın hikmeti yankılanır. Bu ziyaret, geçmişin buhlarında kaybolmuş bir birlikteliği yeniden diriltmek üzere atılmış ciddi bir adımdır. Türkiye, savaşın parçaladığı bir Suriye halkı için yalnızca bir sınır komşusu değil; aynı zamanda tarihî bir sığınak, bir kardeş eli olmuştur.

Erdoğan ve el-Sara: İki Lider, Bir Ortak Gelecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ahmed el-Şara’yla gerçekleştirdiği görüşme, geçmişten ders çıkararak geleceği yeniden kurmanın politik bir duruşudur. Erdoğan’ın yıllardır sürdürdüğü “insanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışı, Suriye krizinde hep rehber olmuştur. El-Şara’nın Türkiye’ye gelişi, bu anlayışın bölgede karşılık bulduğunu ve Suriye yönetiminin Türkiye’siz bir gelecek inşa edemeyeceğini kabul ettiğini göstermektedir.

Sosyolojik Derinlik: Mültecilikten Komşuluğa

“Türkiye’de doğan her Suriyeli çocuk, Türkçeyi öğreniyor, komşuluk ilişkileri gelişiyor, mahalleler kardeş oluyor”
On yılı aşkın süredir devam eden iç savaşa rağmen Türkiye’nin sığınmacı politikasında sergilediği insanî duruş, Batı’nın aksine yüz çevirmeyen, dostluk gösteren bir anlayıştır. EbiŞara’nın ziyareti, bu kardeşliğin, devletler arası yeni bir boyuta taşındığını da göstermektedir. Sosyal hizmetler, kültürel ortak projeler, stratejik iş birlikleri ve altyapı iş birliği; artık bu ilişkiyi kalıcılaştıracak temel taşlardır.

Stratejik Gerçeklik: Türkiye Olmadan Barış Olmaz

Suriye topraklarında Türkiye’nin bilgisi ve onayı olmadan adım atmak mümkün değildir. Hem sahada hem masada en etkin aktör olan Türkiye, Suriye için sadece barışı değil, yeniden yapılanmayı da temsil ediyor. El-Şara’nın ziyareti, bu gerçeğin Şam tarafından da artık resmen kabul edildiğinin delilidir. ABD ve Avrupa’nın istikrarsızlık üreten müdahalelerinin aksine, Türkiye bölgesel istikrarın ve Müslüman coğrafyaların adalet temelinde yeniden ayağa kalkmasının merkezidir.

Tarihin Mirası: Selahaddin Eyyubi’nin Torunları

Ahmed el Şara’nın ziyareti, diplomatik bir jestten öte; Selahaddin Eyyubi’nin torunlarının, Sultan Abdülhamid’in mirasını taşıyan topraklara verdiği tarihî bir selamdır. Aynı inancın, aynı medeniyetin çocukları olarak, Türkiye ve Suriye’nin kaderi birbirine bağlıdır. Bu bağ, sadece siyasi değil; ahlakî ve tarihî bir sorumluluktur.

Kardeşlik, Kuru Diplomasi Değil, Yaşayan Bir Umuttur

Bugün atılan bu adımlar, bölgenin kaderini değiştirebilecek kadar güçlüdür. El-Şara’nın gelişi, bir devlet başkanının ziyareti değil; Suriye halkının Türkiye’ye duyduğu güvenin zirvesidir. Türkiye, sadece sığınmacılar için bir liman değil; savaşın yıktığı bir toplum için kalkınmanın, onurun, barışın adresidir.
Zaman, bu toprakların barışla sulanma zamanıdır. Ve barışın dili, bu coğrafyada ancak Türkiye’nin rehberliğiyle konuşulabilir.”