Atatürk Kültür Merkezi’nin en üst katında, İstanbul’un zarif siluetine kuş bakışı tanıklık ederken 5. Global GastroEkonomi Zirvesi’nin tanıtım toplantısına katıldım. Toplantının gerçekleştiği “Biz İstanbul” restoranının geniş camlarından süzülen Boğaz’ın maviliği, sabah kahvaltısına adeta farklı bir zarafet katıyordu. Bu toplantı vesilesiyle, gastronominin bir ihtiyaçtan öte aynı zamanda başlı başına bir kültür ve yaşam sanatı olduğunu bir kez daha fark ettiğimi söylemeliyim.
Sofralarımızın karın doyurmakla kalmayıp medeniyetler inşa eden bir güç olduğunu artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Öyle ki zirvede paylaşılan sözler ve çarpıcı rakamlar da bu gerçeğin küresel ölçekte de kabul gördüğünü göstermesi açısından çok değerli.
TURYİD’in öncülüğünde 8 Ekim’de kapılarını açacak bu büyük buluşmanın teması “Kesişme Noktası” Yolların birleştiği, fikirlerin çarpıştığı, geçmişle geleceğin aynı sofrada buluştuğu yer.
Gastronomi, milyarlarca dolarlık stratejik bir sektör
Toplantıda TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer’in sözleri hâlâ zihnimde “Gastronomi artık milyarlarca dolarlık bir ekonomiyi yöneten stratejik bir sektör.” Bir an için rakamların büyüklüğü karşısında duraksadım: Dünya çapında 3 trilyon doları aşan bir yiyecek-içecek endüstrisi, 357 milyon insana iş sağlayan devasa bir yapı… Bu tablonun içinde Türkiye’nin 900 milyar TL’lik hacme ulaşan gastronomi sektörü ve 2 milyona yakın istihdamı… Anladım ki, mutfağımız sofraları olduğu kadar ekonomide de geleceğimizi yoğuruyor.
Demirer’in vurguladığı gibi, iyi tarım olmadan iyi gastronomi de olmaz. Bir domatesin tarladaki yolculuğu, bir ekmeğin hamurundaki maya, damak tadımızı etkilese de asıl ülkenin kalkınma modelini de belirliyor. İşte bu yüzden zirvenin ardında saklı olan vizyon, basitçe “leziz yemekler” in ötesinde, toprağı, üreticiyi, şehri ve insanı aynı potada eriten bir anlayış.
Gastronominin geleceğine dair bir yol haritası
Sektörün önemli isimlerinden ve TÜRYİD Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Koralı’nın sözleri ise adeta zirvenin ruhunu tamamladı: “Kesişme Noktası bizim için bir tema olmasının ötesinde gastronominin geleceğine dair bir yol haritası.” Haklıydı. Çünkü bir lokmanın içinde geçmişin hatırası, geleceğin ihtimalleri, doğanın döngüsü ve insanın inovatif fikirleri de gizli.
Bu yıl zirvede, Singapur’dan Michelin yıldızlı şef Ivan Brehm’den Aslıhan Koruyan Sabancı’ya, Akan Abdula’dan Levon Bağış’a kadar pek çok isim bu yol haritasının farklı yönlerini masaya koyacak. Her biri, mutfağın damakla birlikte hafızada, ekonomide, diplomaside de nasıl bir “kesişme noktası” oluşturduğunu gösterecek.
Çağdaş gastronomi vizyonu
Bütün bunları düşünürken, bir yandan da İstanbul’u nefis bir kahvaltı eşliğinde kuş bakışı yukarıdan izliyorum. Bir yanımda asırlık sarayların gölgeleri, diğer yanımda çağdaş bir gastronomi vizyonu… İşte “kesişme” tam da bu olsa gerek. Gelenekle yeniliğin, geçmişle geleceğin, yerelle küreselin aynı masada buluştuğu o büyülü an.
Global GastroEkonomi Zirvesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da sektöre ve aslında hepimize bir ayna tutuyor. Çünkü sofralar yemeklerin yansıra kimliklerin, hafızaların, hayallerin de bir kesişme noktası. Ve belki de en çok bu yüzden, 8 Ekim’de Atatürk Kültür Merkezi’nde kurulacak sofrada lezzetlerin yansıra yarının dünyasına dair fikirler de paylaşılacak.
Zirvenin Destekçileri
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA)’nın desteği ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı katkılarıyla gerçekleşecek zirvenin Öncü Sponsorları Coca Cola CCI, Kale Seramik T-One, Kozaklı, Migros Yemek, Ruby Strada ve Ruby Piazza olurken; Oturum Sponsorları Danone, Metro ve Pepsi, Pernord Richard, Rams Global, Usla Akademi, Yapıkredi’nin yanı sıra yanı sıra CarrefourSA Mavi Ekonomi Sponsoru, Bonna Sürdürülebilirlik Sponsoru ve Kerzz Teknoloji Sponsoru olarak önemli bir misyon üstleniyor.
Özetlersek, 5. Global GastroEkonomi Zirvesi, İstanbul’un kalbinde gastronomi adına atılacak adımların zirvesi olacak. Mutfağımızı olduğu kadar ülkemizin geleceğini de şekillendirecek. Ben şimdiden o günün heyecanını taşımaya başladım.