Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
TÜRES’in üye buluşma sabahı
Bazı sabahlar vardır; kalabalıklar heyecan verir, gürültü bir ses çıkarır. İnsanlar değerli bir amaç uğruna bir araya gelir. İşte 20 Aralık 2025 sabahı Şişli’de, Taşyapı Etkinlik Alanı’na doğru yürürken hissettiğim şey tam olarak buydu. Daha kapıdan içeri adım atmadan, yeme-içme sektörünün nabzının burada attığını anlamak hiç zor değildi bence. Yüzlerce, hatta bine yakın insan salonu hınca hınç doldurmuştu. Masalarda kahvaltı yapacak yer dahi kalmamıştı; bu, organizasyona verilen değer ve katılımın bereketiydi.
Biraz gecikerek salona ulaştım. Bir masaya ilişiverip hızlıca kahvaltımı yaptım. Ardından stantları gezmeye başladım. Kulağım ise sürekli salondaydı. Çünkü masaların arasında dolaşan tek bir ortak cümle vardı: “TÜRES bugün gerçek gücünü gösterdi.”
Ben bir gastronomi gazetecisiyim. Sektöre dair çağrıldığım her yere giderim. Daha da önemlisi; iyi, nitelikli, kapsayıcı bir çalışma gördüğümde de yazarım tabi ki. TÜRES Genel Sekreteri Rıdvan Turşak davet ettiğinde, yoğunluğuma rağmen bu buluşmayı kaçırmamam gerekiyordu. İyi ki de gelmişim.
Bir çatı, binlerce ses
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES), bu buluşmayla üyelerini bir araya getirmekle kalmadı; sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında topladı. Restoran sahipleri, zincir markaların yöneticileri, teknoloji firmaları, şefler, gazeteciler, influencerlar, gastronomi yazarları ve uzmanları… Herkes oradaydı.
Bu kalabalığın merkezinde ise TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl vardı.
Salondaki genel kanaat açıktı: TÜRES, son dönemde yaşanan gelişmelerle birlikte, on binlerce üyesinin verdiği gücü artık görünür kılıyordu. Bu, sayısal bir güç değil, temsil gücüydü adeta ve söz söyleme yetkinliğiydi.
Ramazan Bingöl’ün konuşmasının ardından kürsüye çıkan Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, organizasyonun mekânsal ruhunu da anlamlandıran bir iyi bir konuşma yaptı. Taşyapı Etkinlik Alanı, o gün sektörün vitriniydi.
Devletin tam kadro katılımı
Bu buluşmanın en dikkat çekici yanlarından biri, devlet erkânının neredeyse tam kadro salonda bulunmasıydı. Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı, geçmiş dönem Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nureddin Nebati, İstanbul Valisi Davut Gül ve İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç… Bu isimlerin aynı salonda, aynı masa etrafında sektörü dinlemesi başlı başına çok değerliydi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, konuşmasında gastronominin önemli bir sektör olmasının yansıra, bir kültür ve kimlik meselesi olduğunun altını çizdi. Markalaşma, gıda güvenilirliği ve israfla mücadeleyi bakanlık politikalarının üç temel sacayağı olarak tanımladı. Türkiye’de bugüne kadar 1.798 ürünün coğrafi işaret aldığını, bunlardan 44’ünün Avrupa Birliği tarafından tescillendiğini, 41 ürün için ise sürecin devam ettiğini ifade etti. Coğrafi işaretin tek başına yeterli olmadığını; onu marka haline getirecek olanların restoranlar ve sektör temsilcileri olduğunu vurguladı. “Turuncu Etiket” uygulamasının da bu anlayışın bir sonucu olduğunu belirtti.
Sektörün Hafızası Aynı Salondaydı
Salona baktığımda sektörün geleceğini gördüm.
ASKON Genel Başkan vekili Bekir Aydın
İSO Üyesi, HASİAD, TOBB Hizmet, YESİDEF ve Yemek İstanbul Başkanı Hüseyin Bozdağ
Oses Çiğköfte Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar,
Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü,
Köfteci Yusuf zincir restoranlarının sahibi Yusuf Akkaş,
Mado Dondurma Y.K.B. Atilla Kanbur
Desnet Teknoloji’den Ömer Ekinci,
TÜROB Yönetim Kurulu Üyesi Hediye Güral Gür,
Hacı Abdullah Lokantası’ndan Hacı Abdullah Korun,
Seyidoğlu Gıda Genel Müdürü Mehmet Göksu,
Şef ve Yemek Kitabı Yazarı Şükran Kaymak,
Şef ve Yemek Kitabı Yazarı Emine Beder,
BAKTAD Başkanı baklavacı Mehmet Yıldırım,
Çepneli Holding Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çay,
TÜRES il başkanları, şefler, gazeteciler, influencerlar ve gastronomi uzmanları…
Bu isimlerin her biri, Türkiye yeme-içme sektörünün başka bir damarını temsil ediyordu. Bu yüzden bu buluşma, bir tanışma toplantısından çok daha fazlasıydı; ortak bir hafızanın güncellenmesiydi sanki.
Bir Kahvaltıdan Fazlası
Etkinlik bir kahvaltı organizasyonu olarak planlanmıştı; ancak ortaya çıkan şey, sektör açısından son derece değerli bir temas alanıydı. Stant açan üyeler, birbirleriyle doğrudan temas kurdu. Ticaret konuşuldu, iş birlikleri konuşuldu, sorunlar konuşuldu. En önemlisi, herkes dinlendiğini hissetti.
Neden Önemliydi?
Çünkü bu buluşma, TÜRES’in bir dernekten ziyade bir sektör platformu haline geldiğini gösterdi. Turizm ve gastronomi sektörünün paydaşları, İstanbul’da aynı masada buluştu. Eğer bu tür toplantılar artarsa, sektör kendi sorunlarını kendi içinde konuşmayı ve çözmeyi öğrenir. Devletle sektör arasındaki bağ güçlenir.
Ezcümle,
20 Aralık 2025 TÜRES Üye Buluşması, bana göre bir dönüm noktası olabilir. Kalabalığıyla, katılımcı profiliyle, devletin yaklaşımıyla ve en önemlisi oluşturduğu atmosferle.
Bu türden toplantıların artması dileğiyle.
