Türkiye’de Dijital Çağda Gençlik ve Kimlik

GİRİŞ:
2025-09-05
saat ikonu 09:37
|
GÜNCELLEME:
2025-09-05
saat ikonu 09:37

Bir genç düşünün… Elinde telefon, kulağında kulaklık ve gözleri ekranda. Ama aslında o, sadece sosyal medyada gezinen biri değil; kimliğini, benliğini, dünyadaki yerini arayan bir yolcu. Önceki kuşaklar kimliklerini sokakta, okul bahçesinde, dost meclislerinde kurarken; bugünün genci kimliğini ekrandaki piksellerin arasında, algoritmaların işaret ettiği yollarda arıyor.

Bu yeniçağın gençleri için “ben kimim?” sorusunun cevabı artık nüfus cüzdanında değil. Bir paylaşımın altındaki beğenilerde, çevrimiçi oyunlardaki avatarlarında, bazen bir influencer ağzından duydukları cümlelerde. Kimlik, görünürlük ile kayboluş arasında her gün yeniden kuruluyor.

Evet, dijital dünya gençlere çok geniş bir sahne açıyor. Kendini gösterebilmek, sesini duyurabilmek artık her zamankinden kolay. Ama aynı sahne, başka bir risk de taşıyor: Gençlerin kendi sesleri, küresel gürültü ve patırtının içinde kaybolabiliyor. Kendi köklerinden koparılarak, başka bir kültürün gölgesinde silikleşebiliyor.

İşte bence asıl mesele de tam da burada başlıyor!

Kıymetli dostlar, değerli okuyucularım, İhlas Holding çatısı altında Dijital Varlıklar bünyesinde gençlere ait mecraların hepsini çok önemsiyorum. Çok şükür “Genç TG”, onların kendilerini ifade edebilecekleri etkili bir alan oldu. XTG Spor, gençleri sporun birleştirici ruhuyla buluşturuyor, buluşturmaya da devam ediyor.

İDA E-Spor’un, gençleri yalnızca oyunların seyircisi değil, kendi dünyalarının aktörleri haline getiriyor. Tüm bu çalışmalar, gençlerin asimile olmadan kendi kültürleriyle, kendi dilleriyle var olabilmeleri için açılmış alanlar. Kurum olarak gençlerimizin sadece tüketici değil, üretici olmasına çok kıymet veriyoruz.

Bir yanda dijital dünyanın akışı, diğer yanda Anadolu’nun kökleri… Bizim gençlerimiz bu iki dünyanın arasında yürüyor. Bir gün dedesinin anlattığı bir masalı dinleyip kendi hikâyesini öğreniyor, ertesi gün bir e-spor turnuvasında dünyanın başka bir ucundaki akranıyla aynı heyecanı yaşayabiliyor. Bu çift yönlü yolculuk en büyük zenginliğimiz değilse nedir? Biz inanıyoruz ki gençlerimiz kimliğini kaybetmeden evrenselleşebilen bir olabilir, hem de bu ülkenin ve dünyanın geleceğine rahatlıkla yön verebilirler.

Unutmamak gerekir ki gençler, kimliklerini dijitalde ararken asıl cevabı yine kendi hayatlarında buluyorlar. Size absürt gelebilir ama onlar bir fotoğraf karesi, bir oyun ekranı, bir paylaşımın gelip geçici olduğunun farkındalar artık. Onlar kendi değerlerini taşıyabilen, kendi hikâyesini anlatabilen genç olmak istiyor. Bunu onlarla konuştuğum zaman rahatlıkla fark edebiliyorum. İşte bu gözlerinin içi parlayan gençlerimizi ne algoritmalar teslim alabilir, ne de bir başkasının gölgesinde kaybolurlar.

Sevgili genç kardeşim, bu çağ sizden çok şey istiyor. Ama aynı zamanda sizlere gerçekten müthiş imkanlar sunuyor. O yüzden kendinizi kaybetmeden görün, kendi sesinizle konuşun, kendi hikâyenizi yazın. Zira sonunda hepimiz biliyoruz ki asıl mesele ne kadar göründüğümüz değil, hangi değerlerle göründüğümüzdür diyorum.

Kıymetli genç kardeşim, bu yazıyı sizinle yol arkadaşlığı yapmak için kaleme aldığımı bilmenizi istiyorum. Biliyorum ki yarınları kuracak olan sizlersiniz. Kimliğinizi kaybetmeden, kendi sesinizle bu çağda var olmanızı istiyorum. Biz yöneticiler ağabeyleriniz olarak güçlenmeniz, değerlerinizle hareket etmeniz için ellerimizden ne geliyorsa yapmaya gayret göstereceğiz. Hiç kuşkunuz olmasın.

Haftaya cuma günü yine buluşmak dileğiyle… Özellikle siz gençlerle, yeniden..