Kadınlara özel polis karakolu!

GİRİŞ:
2025-07-22
saat ikonu 09:14
|
GÜNCELLEME:
2025-07-22
saat ikonu 09:14

Kadına yönelik şiddetle mücadelede yıllardır dile getirilen en büyük ihtiyaçlardan biri, kadınların kendilerini güvende hissedecekleri, yargılanmadan konuşabilecekleri ve destek alabilecekleri başvuru merkezleriydi.

Almanya bu konuda örnek bir adım attı.

’in Ostbahnhof semtinde sadece kadınlara hizmet veren ilk özel polis karakolu açıldı.

Karakolun en dikkat çeken özelliği ise yalnızca kadın personelin görev yapması.

Hedef çok net: Şiddet mağduru kadınların, yaşadıkları travmaları gizlilik içinde ve güven duyarak paylaşabilecekleri bir ortam sağlamak.

Çünkü şiddet gören birçok kadın, sırf erkek polisle muhatap olacağı için ya da çevresinde duyulma kaygısıyla karakola gitmekten kaçınıyor.

Bunun sebebi kadınlara ''neden o saatte dışardaydın?'', ''ne giymiştin?'',''daha önce şikayet etmiş miydin?'' gibi bazı yargılayıcı sorular yöneltilmesi.

1985 yılında Brezilya’nın Sao Paulo kentinde kurulan ilk kadınlara özel polis karakolu dünyada büyük ilgi görmüş, Latin Amerika başta olmak üzere birçok ülkede benzer modellerin önünü açmıştı.

Ancak ’da bu model henüz yaygınlaşmamıştı.

Berlin’deki bu merkez, Avrupa’nın da bu konudaki sessizliğini bozan ilk adımlardan biri oldu.

Kadın polis merkezinde, yaşanılan şiddet ve tramvaların güvenli, gizli ve yargılayıcı olmayan bir ortamda paylaşılması hedefleniyor.

Bu sayede şiddet gören kadınların kendilerini daha rahat ifade etmeleri, destek almaları ve ilk temas sırasında güven duymaları sağlanacak.

Merkezde kadınların normal bir polis karakoluna kıyasla daha gizli bir şekilde ihbarda bulunmalarını kolaylaştırmak amaçlanıyor.

Böylece kadınların şiddeti bildirme ve yardım talep etme süreçlerinde yaşadıkları endişeler azaltılacak.

Bu adım, sadece sembolik bir girişim olmamakla birlikte, aynı zamanda yıllardır dile getirilen ama duyulmayan kadınların çağrısına verilmiş somut bir cevap.

Ancak elbette ki tek başına yeterli değil. Bu karakolların yaygınlaşması, benzer modellerin başka ülkelerde de hayata geçmesi gerekiyor.

Türkiye’de de kadınların şiddet karşısında yalnız olmadığını hissettikleri, devletle ilk temaslarında destek buldukları, travmalarını güvenli bir alanda anlatabildikleri merkezler şart.

Kadın sığınma evleri kadar bu tür destek merkezleri de hayat kurtarır.