Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Atatürk Kültür Merkezi'nde “İstanbul Kültür Yolu Festivali”nin galasında konuştu. Bakan Ersoy, festivallerin sadece sanatsal etkinlikler değil, aynı zamanda şehirlerin tarihi ve kültürel zenginliklerini ön plana çıkarma misyonunu taşıdığını vurguladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, festival ağının 2027 yılına kadar 32 ile ulaşacağını söyledi. “Ne mutlu bizlere ki; Türkiye Kültür Yolu Festivalleri her yıl daha da büyüyor, gelişiyor ve bu yolculuk aynı kararlılıkla devam ediyor.” diyen Ersoy şöyle konuştu:
“Bugün burada sizlerle büyük bir müjdeyi paylaşmaktan gurur duyuyorum. 2026 yılında Türkiye Kültür Yolu Festivali, 20 şehirden 26 şehre genişliyor. Her ilimizden, her bölgemizden “Türkiye Kültür Yolu Festivali’ni ilimize getirin” talepleri geliyor ancak hak verirsiniz ki her talebe hemen olumlu yanıt verebilme yapabilme şansımızı yok. Biz de bu noktada öncelikli olarak büyükşehirler olmak üzere coğrafi bölgeler, iklim koşulları gibi faktörleri göz önüne alarak festivalimize katılacak yeni illerimizi belirledik. Türkiye Kültür Yolu Festivalimiz Aydın, Eskişehir, Kahramanmaraş, Mersin, Ordu ve Sakarya’nın da katılımıyla, 2026 yılında 26 ilde ve neredeyse 8 aya yayılan bir takvimde hayat bulacak. “
Ersoy, 2027’de ise Balıkesir, Denizli, Hatay, Kocaeli, Muğla ve Tekirdağ’ın da katılmasıyla toplam il sayısının 32’ye yükseleceğini söyledi.
İstanbul’un ev sahipliğini yaptığı festival, bu yıl 110 noktada, 180 başlık altında toplam 730 etkinlikle şehri kültür ve sanatla buluşturuyor. Dokuz gün sürecek festivalde müzikten tiyatroya, edebiyattan dijital sanata, sergilerden konserlere kadar birçok alanda etkinlikler yer alıyor.
İstanbul’un festivaldeki öncü rolüne dikkat çeken Bakan Ersoy, “İstanbul bu hikâyenin merkezinde, kalbinde yer alıyor. Çünkü İstanbul, binlerce yıllık tarihiyle sadece bizim değil, tüm insanlığın da gözbebeğidir. Ayasofya’dan Topkapı Sarayı’na, Galata’dan Beyoğlu’na, Boğaziçi’nden Haliç’e uzanan bu şehir; farklı kültürlerin, farklı inançların ve farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan eşsiz bir açık hava müzesidir.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Kültür Yolu Festivali bu yıl yine dünyaca ünlü sanatçılara ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Rusya’nın ünlü bale topluluğu Bolşoy Tiyatrosu, İstanbul’da ilk kez sahne alacak. Romeo ve Juliet ile başlayacak gösteriler, Kuğu Gölü ile devam edecek ve dört akşam boyunca bizlere büyüleyici anlar yaşatacak.
Modern klasik müziğin önemli ismi Andrea Vanzo, Atatürk Kültür Merkezi’nde konser verecek. Salvador Dali, Henri Matisse, James Cameron ve Steve McCurry’nin dünya prömiyerini yapacağı ‘The Haunted Eye’ sergisi festival kapsamında sanatseverlerle buluşacak. Ayrıca ‘Şakir Paşa Ailesi’nin Beş Harikası’ sergisi de dikkat çeken yerli içerikler arasında.
Bakan Ersoy, “Artık gönül rahatlığıyla ifade edebiliriz ki; Türkiye Kültür Yolu Festivali, dünyanın en saygın sanatçılarının, orkestralarının ve etkinliklerinin ajandasında hak ettiği yeri almış, ülkemizin uluslararası bilinirliği ve prestiji en üst seviyeye ulaşmıştır.” dedi.
Bu yıl da festivalde Filistin’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekiliyor. “Nuri Pakdil ve Kudüs”, “Filistin Benim Vatanım”, “Hâlâ Yaşıyorum” ve “Ben Yıkılmayacağım” başlıklı sergiler, Filistin’e sanat yoluyla destek sunmayı ve Gazze’de yaşanan zulmü tüm dünyaya duyurmayı amaçlıyor.
Kültür Yolu Festivalleri ağına 2026 yılında altı yeni il daha eklenecek. Bu genişleme ile Anadolu'nun farklı coğrafyaları sanatla buluşacak:
Bu iller, tarihi, doğal ve kültürel miraslarını festivaller aracılığıyla daha geniş kitlelere tanıtma fırsatı bulacak. Bakanlığın vizyonu 2027 yılında da büyümeye devam edecek. Belirlenen takvime göre, festival coşkusu 2027'de altı yeni il ile daha yayılacak:
Böylece, sahil kentlerinden tarihi merkezlere kadar uzanan geniş bir yelpazede, 2027 yılı sonunda Türkiye Kültür Yolu Festivalleri toplam 32 ilde sanatseverlerle buluşmuş olacak.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bakanlık olarak yerel ve geleneksel değerleri öne çıkararak kültür ve sanatı herkes için ulaşılabilir kılmayı ve bu faaliyetleri sürdürülebilir bir yapıya taşımayı hedeflediklerini belirtti.