“Barışmazsanız villaları yakarım” mesajını veren Kadriye Deniz, dün akşam yaptığı paylaşımda Özcan Deniz’i sosyal medya hesabından sildiğini duyurdu. Kadriye Özcan iki kardeşin kavga etmesine Samar Dadgar'ın sebep olduğunu belirtirken, Samar ise sosyal medya hesabından çok konuşulacak iddialarda bulundu.
Samar Dadgar, Özcan Deniz ile evlenmeden önce Kadriye Deniz'in kendisini dövdüğünü iddia ederek sosyal medya hesabından tüm yaşadıklarını anlattı.
Kadriye Deniz'in kendisini tekmelerken ayağında olan pembe çorapları ve terliklerini asla unutmayacağını dile getirdi. Kendisine tekme savurduğu sırada, Özcan Deniz'in banyodan çıkma ihtimaline karşılık öz kızını harcadığını ve "Vurma kızım yazıktır" diyerek suçu Yurda'nın üstüne atmanın yolunu yaptığını vurguladı.
Kafası yarılmış bir şekilde Özcan Deniz'le yüz yüze geldiklerini belirten Samar Dadgar, "Duvarda ayna vardı hatırlıyorum, kendime bakıyordum ama ses duymuyordum, kulak komple gitti. Ne düşünüyordum biliyor musunuz? Ne olacak şimdi? Neydi bu?" ifadelerini kullandı.
Özcan Deniz, annesinin Samar Dadgar yüzünden aralarının bozulduğunu iddia etmesinin ardından "Saraylar armağan etsem tatmin olmayacak bir haldesiniz. Konu Samar değil anneciğim; konu ihanet, arkadan vurma, nankörlük, saygısızlık, doyumsuzluk, şükürsüzlük, yalanlar, iftiralar, gaddarlık ve cehalet.Siz, evladıma bile düşmansınız ki hepinizin evlatlarında emeğim var. Ama benim oğlum bugün ne babaanne biliyor ne de amca. Bu sizin utancınız. Onları sizin şerrinizden korumama bile nefretle karşılık veriyorsunuz." diyerek eşinin yanında olduğunu belirtti.
Özcan Deniz'in paylaşımının ardından küplere binen Kadriye Deniz, "Kan bağı, menfaat bağına yenik düştüğünde 'evlat' değil, 'el' kalır geriye... İhanet edenin adı can da olsa, gönül defterimde yeri silinir. Ben, evlatlarımı toprağımda büyüttüm. Kimi kök verdi, kimi kökünden söküldü gitti. Çıkar için birleşenler: Özcan, Melek, Sibel, Nurcan... Yolunuz açık olsun, Allah'a havale ettim sizi! Hakkı yenen, zulmedilen Ercan'ım ve Yurda'm, çınar gibi kök salıp büyüsünler. Bizi ancak ölüm ayırmalıydı ama ben vedamı hayattayken yaptım. Bundan böyle ne bayrama, ne selâma..." dedi.