Arabasına sürekli az yakıt alan sürücüler dikkat! Aracınızda çok yüklü hasarlara sebebiyet verebilirsiniz

Aralık 13, 2025 10:00
1
Arabasına sürekli az yakıt alan sürücüler dikkat! Aracınızda çok yüklü hasarlara sebebiyet verebilirsiniz

Akaryakıt istasyonuna gidip depoyu doldurmak yerine sürekli az miktarda yakıt almak veya "ışık yanana kadar" beklemek, birçok sürücünün başvurduğu bir yöntemdir. Ancak bu ekonomik görünen alışkanlık, aslında otomobilinizin en hayati ve en pahalı parçalarından biri olan yakıt pompasına geri dönüşü olmayan zararlar vererek size motor yenileme maliyetine yaklaşan masraflar çıkarabilir.

2
Otomobil

Otomobil sahibi olmak, günümüzde yakıt maliyetleri nedeniyle ciddi bir bütçe yönetimi gerektiriyor. Bu nedenle birçok sürücü, depoyu tamamen doldurmanın psikolojik ve maddi yükünden kaçınmak için sürekli olarak çeyrek deponun altında seyahat etmeyi veya sadece yakıt ikaz lambası yandığında istasyona girmeyi tercih ediyor. Hatta bazı sürücüler, dolu deponun aracı ağırlaştırıp daha fazla yakıt yaktırdığına dair şehir efsanelerine inanarak araçlarını sürekli "aç" bırakıyor. Ancak modern araçların son derece hassas ve karmaşık yakıt enjeksiyon sistemleri, bu tür "kuru" kullanımlara karşı oldukça savunmasızdır. Yakıt deposunu sürekli boş sınırlarda tutmak, aracın motoruna yakıt pompalayan kalbi, yani yakıt pompasını aşırı stres altına sokar. Yakıt pompasının arızalanması ise sadece aracın yolda kalması demek değildir; aynı zamanda enjektörlerden motora kadar uzanan bir dizi parçanın hasar görmesi ve onarım maliyetlerinin astronomik rakamlara ulaşması demektir. Basit bir alışkanlık değişikliğiyle önlenebilecek bu arızanın temel sebebi, pompanın çalışma prensibinde, yani soğutulma ve yağlanma mekanizmasında gizlidir.

3
YAKIT POMPASININ SOĞUTUCUSU VE YAĞLAYICISI: AKARYAKITIN KENDİSİ

YAKIT POMPASININ SOĞUTUCUSU VE YAĞLAYICISI: AKARYAKITIN KENDİSİ

Modern araçların hemen hemen hepsinde elektrikli yakıt pompası bulunur ve bu parça yakıt deposunun içine yerleştirilmiştir. Pompa, yakıtı depodan alıp yüksek basınçla motorun enjektörlerine iletmekle görevli, sürekli çalışan bir elektrik motorudur. Her elektrikli motor gibi yakıt pompası da çalışırken ciddi miktarda ısı üretir. Mühendisler, bu ısınmayı kontrol altına almak için dahice ama bir o kadar da yakıt seviyesine bağımlı bir yöntem geliştirmiştir: Pompayı yakıtın içine daldırmak. Depodaki benzin veya dizel yakıt, pompanın etrafını sararak bir soğutucu sıvı görevi görür ve pompanın aşırı ısınmasını engeller. Ayrıca yakıtın kendisi, pompanın içindeki hareketli parçalar için bir yağlayıcı vazifesi görür. Ancak siz depodaki yakıt seviyesini sürekli düşük, özellikle çeyrek deponun altında tuttuğunuzda, pompa sıvının dışında kalmaya başlar. Hava ile temas eden pompa, yeterince soğuyamaz ve aşırı ısınır. Bu durum, pompanın içindeki elektrik motorunun sargılarının yanmasına, plastik aksamlarının deforme olmasına ve pompanın "kuru" çalışarak hızla aşınmasına neden olur. Sonuç, pompanın tamamen iflas etmesi ve yüklü bir servis faturasıdır.

4
TORTU VE KİRLİLİK

TORTU VE KİRLİLİK

Yakıtın depoda kalma süresi uzadıkça ve yakıt seviyesi dibe yaklaştıkça, depoda zamanla biriken tortu, pas ve mikropartiküller büyük bir tehdit oluşturmaya başlar. Ne kadar kaliteli yakıt alırsanız alın, yıllar içinde deponun dibinde bir miktar tortu ve kirlilik oluşması kaçınılmazdır. Yakıt seviyesi yüksekken bu tortular dibe çökmüş haldedir ve genellikle zararsızdır. Ancak yakıt seviyesi kritik derecede azaldığında, pompa, yakıtı çekmek için deponun en dibindeki bu yoğun çökeltiyi ve yabancı maddeleri emmeye başlar. Bu tortular, ilk aşamada yakıt filtresini hızla tıkayarak yakıt akışını bozar. Daha ileri aşamada ise filtreden kaçan partiküller, pompanın hassas mekanizmasına girerek sıkışmasına veya aşınmasına neden olur. En kötü senaryoda ise bu kirli yakıt, motorun enjektörlerine kadar ulaşır. Enjektörlerin tıkanması veya bozulması, motorun düzensiz çalışmasına, teklemesine ve performans kaybına yol açar. Enjektör değişimi ve yakıt sistemi temizliği, araç sahipleri için oldukça ağır bir maliyet tablosu oluşturur.

5
SICAK HAVALARDA VE KIŞ AYLARINDA DEĞİŞEN RİSKLER

SICAK HAVALARDA VE KIŞ AYLARINDA DEĞİŞEN RİSKLER

Yakıt deposunu boş tutmanın riskleri mevsime göre de farklılık gösterir ancak her koşulda zararlıdır. Özellikle yaz aylarında ve sıcak iklimlerde, pompanın soğutulma ihtiyacı çok daha fazladır. Sıcak havada depodaki az miktardaki yakıt da ısınır ve pompanın soğutma kapasitesi düşer, bu da arıza riskini katlar. Kış aylarında ise boş depodaki en büyük tehlike "yoğuşma"dır. Yakıt deposunun boş kalan kısımlarındaki hava, sıcaklık farkları nedeniyle deponun iç duvarlarında su damlacıkları oluşturur. Bu su, yakıta karışarak deponun dibine çöker. Su, hem metal depoların paslanmasına neden olur hem de yakıtla birlikte motora gittiğinde yanma odasında ve yakıt yollarında ciddi sorunlara yol açar. Kışın yakıt donması riskini de artıran bu durum, deponun dolu tutulmasıyla kolayca engellenebilir çünkü dolu depoda hava (ve dolayısıyla nem) için yer kalmaz.

6
UZMANLARDAN ÇEYREK DEPO KURALI

UZMANLARDAN ÇEYREK DEPO KURALI

Otomotiv uzmanları ve üreticilerin sürücülere verdiği en önemli tavsiye, yakıt göstergesinin çeyrek deponun altına inmesine izin vermemektir. Çeyrek depo kuralı, yakıt pompasının her zaman sıvı içinde kalarak soğumasını sağlar ve deponun dibindeki tortuların sisteme çekilme riskini minimuma indirir. Ayrıca olası bir trafik sıkışıklığı, yol çalışması veya acil durumda yolda kalma stresini de ortadan kaldırır. "Depoyu doldurmak pahalı" düşüncesi bir yanılgıdır; çünkü aracınızın yaktığı yakıt miktarı, depodaki yakıt miktarından bağımsızdır. Azar azar sık sık almak yerine depoyu doldurup belli bir seviyede tutmak, sadece zaman kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda aracınızın en pahalı sistemlerinden birini koruyarak uzun vadede cebinizi büyük masraflardan kurtarır.