Almanya’da yapılan ikinci el otomobil incelemesinde Mazda 2, “eski usul” yapısıyla en iyi ikinci el otomobil ünvanına layık görüldü. Turbo ya da karmaşık süspansiyon sistemleri gibi pahalı donanımlara sahip olmayan araç, basitliği sayesinde hem arıza riskini düşürüyor hem de bakım masraflarını hafifletiyor. Buna rağmen modern kullanıcıların ihtiyaç duyacağı donanımların çoğunu da sunuyor.
Auto Motor Sport'ta yer alan haberde, Mazda’yı otomotiv dünyasına kazandırdığı ve kendisini "en iyi ikinci el otomobil markası" olmaya götüren Mazda 2 modelinin ortaya çıkış hikayesine katkıda bulunan eski modeller hatırlatıldı.
Örneğin 1989’da tanıtılan MX-5, uzun süre ölü durumda olan Roadster modeli sınıfını yeniden canlandırmıştı.
Ayrıca Mazda’nın, uzun ömürlü Wankel döner motor teknolojisini farklı modellerinde cesurca kullanması da markanın sıra dışı duruşunu perçinlemişti.
Bunun yanında günümüzde bile elektrikli MX-30’da menzil artırıcı olarak bu motorun bir versiyonu görev yapıyor.
Mazda 2’nin üçüncü nesli 2014 sonunda yollara çıkmıştı. Üretimi bitmiş olsa da Avrupa’da hâlâ “sıfır kilometreye yakın” şekilde, güncel tescil ile bulunabiliyor. Sadece Almanya’da bayilerde 150 civarında araç halihazırda satışta.
Aslında Mazda 2 model adı, ilk kez 2003’te kullanılmıştı. O dönem Ford ile iş birliği kapsamında Fiesta’nın altyapısı üzerine inşa edilen araç ilk iki nesilde daha çok pratik mini-van çizgilerindeydi.
Üçüncü nesilden itibaren standart beş kapılı hatchback gövde yapısına geçilirken araç yine büyük ilgi gördü.
Diğer yandan Avrupa ve ABD'de çok tutulan ve kimi zaman üst düzey satış rakamlarına ulaşan rağmen Mazda 2 modeli, Türkiye pazarında istediği başarıya bir türlü ulaşamadı. Bu durumun gerekçeleri arasında, markanın satış sonrası hizmetler, servis ağları ve reklam-promosyon gibi konularda Türkiye'ye yeterli yatırımı yapmaması gösteriliyor.