Yapay zekâ direksiyon başında bizden daha güvenliyse, insanlara araç kullanmak ne kadar daha izin verilecek? Bu soruya cevap arayan araştırmacılar, insanların direksiyonu rabotlara telim edeceği tarihi ortaya çıkardı. Malum son sandığımızdan daha yakın!
Yapay zeka teknolojisiyle her gün daha da gelişen otonom sürüş, temelde trafikte insan hatalarının getirdiği tehlikeyi tamamen ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Dev teknoloji şirketleri, otomotiv firmalarıyla ortaklaşa yürüttükleri projelerle otonom şürüş konusunda her geçen gün yol kat ediyor. Peki bu teknoloji ne zaman tamamen devreye girerek insanları direksiyondan uzaklaştıracak? Daha net bir ifadeyle, insanlar daha kaç yıl araç sürebilecek?
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre direksiyon başında uyuyup kalmayan, içki içmeyen ve TikTok izlemeyen yapay zekâlı otonom araçların sürücülerin yerini alması çok da uzun sürmeyecek. Nitekim Waymo, Tesla ve Baidu gibi şirketler, aslında bu teknolojide çok büyük başarı sağladı bile. Bugün San Francisco ve Wuhan sokaklarında sürücüsüz taksiler binlerce kişiyi taşıyor. Sadece test aşamasını geçmekle kalmadılar; günlük hayatın artık birer parçası halindeler.
Waymo, San Francisco’daki tüm taksi yolculuklarının %5’ini tek başına gerçekleştiriyor. Elon Musk’ın 2015’te yaptığı “İnsanların araç kullanması artık çok tehlikeli olacak” uyarısı, bir zamanlar abartılı bir görüş gibi algılansa da, istatistikler bugün onun yanında. Trafik kazalarının %90’ı insan hatasından kaynaklanıyor. Oysa araçlar yorulmaz, öfkelenmez, kötü müzik dinleyip yanlış karar vermez.
IDTechEx'in yaptığı araştırma ise otonom araçların 2024–2025 itibarıyla ortalama bir insandan daha güvenli olacağını ortaya koyuyor. Ve eğer bir makine daha iyi sürüyorsa, sürüş artık duygu değil, sayı meselesi oluyor.
Geçmişte lüks olan her teknoloji, bir noktada zorunluluğa dönüşür. ABS fren sistemleri 70’lerde prestijdi; bugün olmazsa olmaz. Adaptif hız sabitleyici, hava yastığı, otomatik acil frenleme (AEB) gibi sistemler artık standart, hatta birçok ülkede yasal zorunluluk.
ABD'de 2029'dan itibaren AEB, tüm yeni araçlarda zorunlu hale gelecek. Bu teknolojik dönüşüm artık 30 yıl değil, 10 yılda tamamlanıyor. Üstelik yapay zekâ geliştikçe, otomobiller çip mantığıyla hızlı evrim geçiriyor. Gelişme hızı, vites kutusu değil, işlemci gibi.
Bu veriler ışığında yapılan bir araştırmaya göre tamamen otonom araçlara geçiş süreci tahminen şu şekilde işleyecek:
2025–2030:
-Otonom araçlar insandan daha güvenli hale gelecek.
-Bazı şehirlerde, yalnızca otonom sürüşe izin verilen bölgeler oluşacak.
-Manuel sürüş hala serbest ancak yapılacak kazaların maliyeti insanlar için çok daha yüksek hale gelecek (sigorta, ceza, ücretler).
2030–2040:
-Yeni üretilen araçların çoğunluğu otonom olacak.
-Bazı yollar, manuel sürüşe kapatılacak (örneğin otoban şeritleri).
-İnsan sürücüler "daha güvensiz seçenek" olarak görülmeye başlayacak.
2040–2050:
-Otonom araçlar ulaşımın ana formu olacak.
-Gelişmiş ülkelerde halka açık yollarda manuel sürüş yasaklanacak.
-Direksiyonlu otomobiller müzelik eşyaya dönecek.
2050 SONRASI:
-Direksiyon başına geçmek nostaljik bir hobiye dönüşür.
-Sürücü belgeleri, tüplü dalış lisansı gibi bir “hobi” ehliyeti olacak.
-Şehir içi trafik tamamen otonom hale gelir.
Dünyada her yıl 1.2 milyon insan trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Eğer teknoloji bu ölümlerin %90’ını engelleyebilecekse, o zaman etik açıdan şu soru akla geliyor: Sürücüsüz araç kullanmamak vicdansızlık mı?
İnsanlar araç sürebilecek mi? Evet. Ama bu artık bir hak değil, ayrıcalık olacak.
Sonuç olarak tüm göstergeler, 2050’ye geldiğimizde insan sürücülüğünün büyük ölçüde yasaklanacağını işaret ediyor.
Ancak surüş tutkunları için pistlerde, nostaljik rotalarda veya özel alanlarda hafta sonu terapisi gibi araç kullanmak mümkün olabilecek.