Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'ta Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katıldı. Etkinlikle konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Her yıl olduğu gibi bir araya gelmemize vesile olan komiteye şükranlarımı sunuyorum. Bu birlik ruhunun canlı tutulmasına destek veren tüm STK'ları tebrik ediyorum. Sizlerin başarılarıyla iftihar ediyoruz. ABD'ye farklı vesilelerle gelen bir kardeşiniz olarak şu gerçeği biliyorum; sizler yaptığınız katkılarla çok önemli roller üstleniyorsunuz. Buradaki çalışmalarda daima yanınızda olduğumuzu, sizlere destek vermeye çalıştığımızı biliyorsunuz. Destek olmayı bundan sonra da sürdüreceğiz. Dünyada yaşanan köklü değişikliklerden dış politika da etkileniyor. Artık diaspora grupları da bir o kadar etkili. Bu konuda hepinize önemli sorumluluklar düşüyor.
Diplomasiden güvenliğe, ekonomiden teknolojiye kutuplaşmanın yaşandığı ortam, Türkiye-ABD dayanışmasını her zamankinden çok daha kritik ve vazgeçilmez hale getirmiştir. Ülkelerimiz arasındaki iş birliği pek çok alanda çeşitlenerek derinleşiyor.
Sayın Trump'ın ikinci döneminde temaslarımız hız kazanmaya başladı. Sayın Trump'la geliştirdiğimiz samimi dostluk sayesinde gündemimizdeki bazı pürüzlerin giderilmesi için karşılıklı irade oluşturduk. Başta Gazze krizi, Rusya Ukrayna savaşı ve Suriye olmak üzere kendisi ve ekibiyle sürekli istişare içindeyiz. Büyükelçi Barack'ın bu olumlu atmosfere ciddi katkıları oldu ve oluyor. İkili ticaret hacmimizi 100 milyar dolara yükseltme, karşılıkları yatırımları artırma irademiz bakidir. İnşallah perşembe günü kendisiyle bir araya geleceğiz. Birçok kritik konuyu ele alma fırsatı bulacağız.
Malum özellikle son dönemde İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılık dünya genelinde endişe verici boyutlara ulaştı. Marjinal fikirler sosyal medyanın da etkisiyle daha geniş kitlelere erişebiliyor. Bu tehlikeli eğilimleri burada yaşayan kardeşlerimizi ürküttüğünü biliyoruz. Sizin kültürünüzü, inancınızı hiçbir kaygı duymadan yaşamayı sürdürebilmeniz bizim için çok mühim. ABD inanç özgürlüğü konusunda yıllardır örmek gösterilen bir ülke. Bu özellikte bir gerileme yaşanmamasını ümit ediyoruz.
Nefret söylemlerinin azınlıkta kalması için hepimize görevler düşüyor. ABD'deki Müslüman toplumuna ve sizlere güveniyorum. ABD'deki İslam toplumunun gücünün dünyadaki tüm Müslümanlar için güven ve cesaret kaynağı olacağına inanıyorum. Memleketinize olan vefanız, azminiz bizleri gururlandırıyor. Çabalarınızı yakından takip ediyorum.
Türkiye'yi on yıllardır meşgul eden, binlerce canımıza, 100 milyarlarca dolar kaynağımıza mal olan, huzur ve kardeşliğimizi hedef alan terör belasıyla mücadele bunların en önemlileri arasında yer alıyor.
Pensilvanya'daki elebaşının ölmesiyle FETÖ'de iç tartışmalar ve çözülmeler hızlandı. Ortaya saçılan skandallar, bu hain yapının gerçek yüzünün bir kez daha görülmesine vesile oldu. Zamanla örgüt güç kaybetmeye devam edecektir. Biz de demokrasi ve hukuk zemininde FETÖ ile mücadelemizi aynı kararlılık ve hassasiyetle sürdüreceğiz. Ne sınırlarımız içinde ne bölgemizde teröre tahammülümüz yoktur. Bu hedefimiz adım adım gerçeğe dönüşmektedir.
ABD'de Türkiye aleyhine kampanya yürüten yapılar ve lobiler bulunuyor. Bunlar Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlenmesinden rahatsız oldukları gibi sizin de buralarda başarılı olmanızı istemiyorlar. Tek dayanakları Türkiye karşıtlığı olan bu odakların kimler olduğunu, kimlere taşeronluk yaptıklarını hepimiz biliyoruz.
Her kim Tayyip Erdoğan'dan ve Türkiye'den zulme rıza göstermesini, katliamlar karşısında sessiz kalmasını bekliyorsa hiç boşuna beklemesin. Bizi doğruları cesaretle dillendirmekten hiçbir güç, hiçbir lobi, hiçbir dezenformasyon faaliyeti alıkoyamaz. Biz yalnızca rükûda eğiliriz, secdede diz çökeriz. Bunun dışında hiçbir zaman eğilmeyiz, bükülmeyiz."