Uzmanlar, sofraların vazgeçilmezi olan pirincin, doğal yapısı gereği arsenik gibi toksik maddeleri bünyesinde biriktirdiğini söylüyor. Üstelik bu tehdit yalnızca çevresel değil; iklim krizi ve insan eliyle yapılan yanlışlar tehlikeyi büyütüyor.
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Aysun Sağlam, pirinçteki arsenik birikimiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Arsenik elementinin doğada zaten bulunduğunu belirten Sağlam, volkanik faaliyetler, kaya erozyonu, orman yangınları gibi doğal olaylarla doğaya karışan arseniğin, madencilik, fosil yakıt kullanımı, endüstriyel atıklar ve kentsel atıklar gibi insan faaliyetleriyle çok daha yüksek oranlara ulaştığını söyledi.
Pirinç bitkisinin doğal yetişme koşulları gereği yüksek oranda arsenik çektiğini belirten Sağlam, “Pirinç bitkisi, sulak alanlarda yetişen bir üründür. Kökleriyle toprakta ve suda çözünmüş arseniği emer ve bunu doğrudan tanelerine taşır. Bu yüzden pirinç, diğer tahıllara kıyasla daha fazla arsenik biriktirme eğilimindedir" diye konuştu.
Uzak Doğu ülkelerinde pirinç üretiminde arsenik birikimiyle ilgili çok sayıda bilimsel çalışma yapıldığını hatırlatan Sağlam, Türkiye’deki araştırma eksikliğine dikkat çekerek, "Türkiye’de bu konuyla ilgili araştırmalar oldukça sınırlı. Oysa toprak yapımız, tarımsal sulama biçimlerimiz ve sanayi kaynaklı atıklarımız göz önüne alındığında, biz de benzer risklerle karşı karşıyayız." uyarısında bulundu.
Arsenik tehlikesinin yalnızca mevcut çevre koşullarıyla sınırlı kalmadığını vurgulayan Sağlam, iklim krizinin tabloyu daha da kötüleştireceğini belirterek, "ABD’de Columbia Üniversitesi tarafından yapılan çalışmalara göre, sıcaklıkların 2 derece artması ve atmosferdeki karbondioksit seviyesinin yükselmesi, arsenik gibi zararlı maddelerin pirince geçişini hızlandırıyor. Bu da gelecekte çok daha büyük bir sağlık sorunuyla karşı karşıya kalabileceğimiz anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Dr. Sağlam, arsenik maruziyetinin insan sağlığı üzerinde ciddi etkileri olduğunu belirterek, kısa ve uzun vadeli sağlık sorunlarını şöyle sıraladı: "Kısa vadede mide ağrısı, kusma, düşük tansiyon ve deri lezyonları gibi semptomlar görülebilir. Ancak uzun vadede akciğer, karaciğer, mesane ve böbrek kanseri gibi ölümcül hastalıklara neden olabilir. Ayrıca kalp hastalıkları, diyabet, bağışıklık sistemi bozuklukları ve nörogelişimsel sorunlarla da bağlantılıdır."
Bireysel önlemlerin sınırlı kalacağına dikkat çeken Sağlam, çözümün üretim politikalarında aranması gerektiğini ifade ederek şu önerileri sıraladı: "Bilinçli tüketici, aşırı pirinç tüketiminden kaçınarak bir miktar korunabilir. Ancak esas çözüm, üretim aşamasında alınacak tedbirlerde. Arsenik emilimi düşük pirinç türlerinin geliştirilmesi, su ve toprak yönetiminin iyileştirilmesi ve endüstriyel arsenik salınımının önlenmesi gibi adımlar çok daha etkili olacaktır."