Finans sektöründe yapay zeka ve siber güvenlik stratejik öncelikler arasında yer alıyor. Tam Finans CTO’su Yasin Çarkcı, yapay zekanın verimliliği ve güvenliği artırırken, siber güvenliğin ise teknolojinin yanında organizasyonel farkındalıkla sağlanmasının önemine dikkat çekiyor.
Finans sektöründe dijitalleşme hız kazanırken, yapay zeka ve siber güvenlik uygulamaları stratejik öncelikler arasında ilk sıralarda yer almaya başladı. Uzmanlara göre, bu teknolojiler doğru yönetildiğinde hem verimlilik hem de güvenlik açısından büyük kazanımlar sağlıyor. Tam Finans CTO’su Yasin Çarkcı, konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaştı…
Türkiye’de finansal teknolojilerin dönüşümü, sadece müşteri deneyimi ya da operasyonel hız ile sınırlı değil. Yapay zeka ve siber güvenlik ekseninde gelişen altyapılar, kurumların rekabet gücünü belirleyen temel unsurlar haline geliyor. Uzmanlara göre, bu dönüşüm süreci doğru yönetilmediğinde, teknolojik ilerlemeden çok, dijital tehditlere açık sistemler ortaya çıkabiliyor.
Yapay zekanın finans sektöründeki rolü her geçen gün derinleşiyor. Müşteri segmentasyonu, kredi değerlendirme, dolandırıcılık tespiti ve otomatik karar mekanizmaları gibi alanlarda kullanılan algoritmalar, karar alma süreçlerinde insan hatasını azaltırken, daha hızlı ve kişiselleştirilmiş hizmet sunulmasını mümkün kılıyor. Tam Finans CTO’su ve teknoloji stratejileri üzerine uzun yıllardır çalışan Yasin Çarkcı’ya göre, yapay zekanın potansiyelinden yararlanmak için “veri kalitesi ve etik çerçeve” hayati öneme sahip. “Yapay zekayı sadece bir otomasyon aracı olarak değil, stratejik bir akıl ortağı gibi düşünmek gerekiyor,” diyen Çarkcı, “Ancak bu süreçte kullanılan verilerin güvenilirliği ve karar alma şeffaflığı göz ardı edilirse, sistemler verimlilik değil, güven kaybı üretir,” ifadelerini kullanıyor.
Finans kurumları için siber güvenlik, dijitalleşmenin kaçınılmaz bir parçası. Gelişmiş tehditler karşısında geleneksel savunma mekanizmaları yetersiz kalırken, yapay zeka destekli güvenlik sistemleri öne çıkıyor. Özellikle davranışsal analiz, anomali tespiti ve iç tehdit izleme gibi alanlarda kullanılan teknolojiler, saldırılara karşı daha erken ve etkili yanıt verilmesini sağlıyor.
Yasin Çarkcı, bu noktada kurum kültürünün önemine dikkat çekiyor: “Siber güvenlik sadece teknolojik bir problem değil, aynı zamanda bir organizasyonel farkındalık meselesi. Çalışanlarınızı eğitmeden, sadece yazılım satın alarak tam bir güvenlik sağlayamazsınız,” diyor.
Uzmanlara göre, yapay zeka ve siber güvenlik alanındaki teknolojilerin yerli kaynaklarla geliştirilmesi ve mevcut regülasyonlarla tam uyumlu çalışması, Türkiye’nin dijital egemenliği açısından kritik. Çarkcı; “Yerli teknolojilerin geliştirilmesi sadece ekonomik değil, stratejik bir tercih. Özellikle finans gibi regülasyona tabi sektörlerde dışa bağımlılık, kontrol edilemeyen riskleri beraberinde getirebilir,” diyerek, bu alandaki yatırım ve iş birliklerinin artması gerektiğini vurguluyor.