Astronomlar, Güneş'e doğru hızla yaklaşan yıldızlararası kuyruklu yıldız 31/ATLAS'ın James Webb Uzay Teleskobu (JWST) tarafından kaydedilen ilk görüntülerinde garip bir şey buldu.
Teleskobun ilk gözlemleri, 3I/ATLAS'ın kayıtlara geçmiş kuyruklu yıldızlar arasında en yüksek karbondioksit (CO2) / su (H2O) oranına sahip olanlardan biri olduğunu gösterdi. Bu alışılmadık kimya doğrulanırsa, 3I/ATLAS'ın Güneş Sistemi dışındaki gizemli kökeni hakkında önemli bilgiler sağlayabilir.
Bilim insanları temmuz ayında keşfedilen kuyruklu yıldız 3I/ATLAS hakkında olabildiğince çok bilgi toplamak için çeşitli teleskopları kullanıyor. Son derece nadir görülen yıldız, şimdiye kadar kaydedilen üçüncü doğrulanmış yıldızlararası nesne olup, araştırmacılar Güneş'in yanından geçip Güneş Sisteminden tamamen ayrılmadan önce yapısını incelemeye kararlı.
James Webb Uzay Teleskobu'nun ilk gözlemleri 6 Ağustos'ta gerçekleştirildi. Araştırmacılar, teleskobun yakın kızılötesi spektrografını kullanarak kuyruklu yıldızın yaydığı ışığa dayanarak fiziksel özelliklerini çözümledi. Bulgular 25 Ağustos Pazartesi günü Avrupa araştırma deposu Zenodo'da ön baskı makalesi olarak yayımlandı. Yani henüz hakem değerlendirmesinden geçmedi.
Kuyruklu yıldızlar yıldızların yanından geçerken bir atmosfer veya koma oluştururlar. Bu gaz ve toz bulutu, kuyruklu yıldız bir yıldıza yaklaştıkça daha da büyüyor ve parlaklaşıyor. Kuyruklu yıldızdaki buz ve diğer maddeler ısınarak gaz salınımı adı verilen bir süreçte gaz salıyor. JWST görüntüleri, 3I/ATLAS'ın komasının karbondioksit ağırlıklı olduğunu ortaya çıkardı.
Araştırmacılar, yüksek karbondioksit içeriğinin radyasyona maruz kalma veya kuyruklu yıldızın, ana protoplanet diski (genç yıldızları çevreleyen ve gezegenlerin, kuyruklu yıldızların ve asteroitlerin doğduğu dönen gaz ve toz) etrafında CO2'nin donduğu mesafe (CO2 buz çizgisi) ile ilişkili olabileceğini belirttiler.
Araştırmacılar çalışmada, "Gözlemlerimiz, CO2 açısından zengin bir çekirdek ile uyumludur. Bu, 3I/ATLAS'ın Güneş Sistemi kuyruklu yıldızlarından daha yüksek radyasyona maruz kalan buzlar içerdiğini veya ana protoplanet diskinin CO2 buz çizgisine yakın bir yerde oluştuğunu gösterebilir" diye yazdılar.
Astronomlar, her yeni gözlemle 3I/ATLAS hakkında daha fazla bilgi ediniyorlar. Şimdiye kadar elde ettikleri bulgular, kuyruklu yıldızın Güneş Sistemindeki diğer hiçbir şeye benzemeyen, düz bir yörünge üzerinde 210 bin km/saat hızla uçtuğunu gösteriyor.
İlk boyut tahminleri, kuyruklu yıldızın yaklaşık 11 kilometre genişliğinde olduğunu öne sürüyordu. Ancak Hubble Uzay Teleskobu'ndan elde edilen sonraki veriler, 3I/ATLAS'ın muhtemelen maksimum 5,6 kilometre genişliğinde olduğunu gösterdi. Her iki durumda da, şimdiye kadar görülen en büyük yıldızlararası nesne olması muhtemel.
3I/ATLAS, aynı zamanda şimdiye kadar gözlemlenen en eski kuyruklu yıldız da olabilir; bir çalışmaya göre yaşı, 4,6 milyar yaşındaki Güneş Sisteminden yaklaşık 3 milyar yıl daha eski olabilir. Öte yandan kuyruklu yıldızın nereden geldiği ise hâlâ bilinmiyor.
Geçen ay yayımlanan tartışmalı bir ön baskı çalışması, 3I/ATLAS'ın "muhtemelen düşmanca" bir uzaylı teknolojisi olabileceğini öne sürdü. Ancak uzmanlar, Live Science'a, iddiaların "saçma" ve "hakaret" niteliğinde olduğunu söyledi.
UCLA'dan astronom ve Hubble gözlemleri bilim ekibinin lideri David Jewitt, yaptığı açıklamada, "Kuyruklu yıldızın nereden geldiğini kimse bilmiyor. Bu, bir saniyenin binde biri kadar bir sürede bir tüfek mermisini görmek gibi bir şey. Başlangıç noktasını tahmin etmek imkansız" dedi.