Hendek ilçesinde 3 Temmuz 2020'de yaşanan patlamayla ilgili Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat 2022'de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan fabrika sahiplerinden Y.C. ve A.R.E.C.'yi 16 yıl 3 ay, H.A.V.'yi 12 yıl 6 ay ve tutuksuz sanıklar E.Ö., A.A., A.D. ve A.Ç.'yi 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırırken, tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak H.A.V.'nin tahliyesine karar vermişti.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, fabrika sahiplerinden A.R.E.C.'ye verilen hapis cezasını onamış, sanıklar Y.C. ile H.A.V., ustabaşı E.Ö., sorumlu müdür A.A., iş güvenliği uzmanı A.D. ve A.Ç.'ye verilen hapis cezalarını bozmuştu.
Ferizli ilçesindeki Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu'nda görülen davanın karar duruşmasına, tutuklu sanık Y.C. bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Tutuksuz sanıklardan iş güvenliği uzmanı A.D., ustabaşı E.Ö., sorumlu müdür A.A., müşteki sanık A.Ç., sanık H.A.V., bazı müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Mütalaaya katılmadıklarını aktaran müştekiler, Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasını istediklerini dile getirdi.
Söz hakkı verilen sanıklardan A.Ç., "Yargıtay'ın kararına katılmıyorum. Ben 'Çin Mahallesi' denilen bölümde kimyagerim, herhangi bir sorumluluğum yoktur. Beraatımı talep ediyorum" dedi.
İş güvenliği uzmanı A.D. de, "Haftada iki gün giderek bakanlığın bana vermiş olduğu yetkilerle görevimi yaptım. Mayıs 2020 yılında ayrıldım. İş güvenliği uzmanı, rehber ve danışmandır. Biz denetçi değiliz. Savcılık benim ifademi alırken orada tehlikeli olduğunu ve yeniden patlayacağını söylemiştim. Daha sonrasında patlayıcılar taşınırken tekrar patladı. Bu kaza ile hiçbir bağım yok, beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.
Söz hakkı verilen sanık sorumlu müdür A.A., "Tekrar aynı şeyleri söylemek istemiyorum. Bu kazayla ilgili hiçbir sorumluluğum yoktur. Yargıtay'ın kararını kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum" derken, sanık ustabaşı E.Ö. ve sanık H.A.V. ise Yargıtay'ın kararını kabul etmediklerini ifade etti.
Duruşmaya bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılan tutuklu sanık Y.C., "Ben bu zamana kadar olan duruşmalarda saatlerce anlattım. Olayın nedeni belli olmadığı için bu aldığım cezayı kabul etmezken razı edildim. Ben, açık ve kapalı cezaevinde yatmam gerekeni kapalı cezaevinde yattım. Suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum" diyerek kendini savundu.
Sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin bozma ilamına uyulmamasına, kendi önceki kararında "direnilmesine" hükmetti. Heyet, tutuklu sanık Y.C'nin mağdur zararlarının karşılanması için 15 milyon lira güvence yatırması ve "konutu terk etmeme" adli kontrolü şartıyla tahliyesine karar verdi. Diğer sanıklar hakkında verilen hükümde ise değişiklik yapılmadı.
Kararın açıklanmasının ardından bazı müştekiler sinir krizi geçirirken, bazıları ise "Adaletsizlik bu" diyerek karara tepki gösterdi.
Patlamada hayatını kaybeden 26 yaşındaki Halis Yılmaz'ın babası Muammer Yılmaz, "Bu karara uymuyorum, saygı da duymuyorum ve bu davanın peşini yasal ve illegal yoldan aramaya devam edeceğiz. Sanıklar bundan sonra benim hedefimde. İsteyen de dava açsın" dedi.
Patlamada hayatını kaybeden Muhammet Seyfi Çanakçı'nın yakını avukat Gülşen Uzuner, "Ben teyzemden de özür diliyorum. Muhammet Seyfi Çanakçı'nın yeğeniyim ben. Dayım olur kendisi daha doğrusu olurdu. Ondan da özür diliyorum. Teyzem ambulansla kaldırıldı. Onu ben buraya çağırdım. Dedim ki davayı takip edelim, önce biz sahip çıkacağız. Haklı yerini bulacak ya arıyoruz hukukun koridorlarında bir şey. Mahkeme koridorlarında da arayışımıza sahip çıkacağız gelin dedim, gerçekten çok pişmanım.
Şimdi bizim ailelerimizle dalga mı geçiliyor? Arkadaşlar biz haklı olup, mağdur olmaktan çok bıktık. O yüzden cübbeyle konuşmuyorum sizinle. Çok bıktık bundan. Biz hoşlanmıyoruz mağdur olmaktan bizim hoşumuza gitmiyor. Biz acı çekmekten hoşlanmıyoruz. Bunu böylece anlayın. Bizim bunlara bırakacak pabucumuz da yok. Ahirete bırakmayız, bırakana saygı duyarım. Biz bu davanın arkasındayız. Benim hukuka hiçbir lafım yok ben de adalet arayışımdan vazgeçmeyeceğim. Ailelerimiz için de vazgeçmeyeceğim. Onlara yaşattığımız duygu için çok özür dilerim bir avukat olarak. Ama aile olarak asla geri adım atmayacağız" diye konuştu.
Hayatını kaybeden Sebahattin Tepeçınar'ın ablası Hatun Tepeçınar da gözyaşları içerisinde karara tepkisini dile getirdi. Tepeçınar, "Şu an o kadar kötüyüm ki biz bugün yine öldük. Ben bu adaleti dava sonucunu kabul etmiyorum. Hiçbirimiz de kabul etmeyeceğiz. Allah'ın adaleti de var ama biz o adaleti dünyada görmek istiyoruz. Bizim acılarımızı bizim yaralarımızı kimse alacak. Ciğerlerimizi yaktılar. Adamı aldılar, ödüllendirip evine koydular. Ama biz bunun peşini hiçbir zaman bırakmayacağız" şeklinde konuştu.