Kızıldeniz'de tüyler ürpertici keşif! Deprem ve tsunami detayı
Bilim insanları Kızıldeniz'in dibine ulaştıktan sonra tüyler ürpertici bir keşifte bulundu.
Dünya genelinde bazı bölgelerde araştırmalarını sürdüren bilim insanları yeni bir keşfe imza attı. Afrika ile Arap Yarımadası arasında yer alan Kızıldeniz büyük bir ekosisteme ev sahipliği yapıyor. Kızıldeniz’in dibinde şaşırtan yeni bir keşif ortaya çıktı.
YENİ BULGULAR
Yüzeyde her şeyin normal olduğu Kızıldeniz’de bilim insanları denizin dibinde ‘ölüm havuzu’ olarak isimlendirdiği bir alan bulmuştu. Bu alanda deniz oksijeninin ve yaşam ortamının az olduğu sebebiyle canlıların dengesini kaybedip öldüğü açıklanmıştı. Bilim insanları bu kez daha farklı ve derin bir alanda bulgular elde etti.
Elde edilen ‘ölüm havuzları’ ekstremofil mikroplara ev sahipliği yapıyor.
Miami Üniversitesi Deniz Jeolojisi Bölümü profesörü ve başkanı Sam Purkis şunları söyledi:
"Şu anki araştırmamız yaşamın Dünya'da derin denizlerde neredeyse anoksik (oksijensiz) koşullarda ortaya çıktığı yönünde. Dolayısıyla bu topluluğu incelemek, yaşamın gezegenimizde ilk kez ortaya çıktığı koşullara bir göz atmamıza olanak tanıyor ve güneş sistemimizdeki ve ötesindeki diğer 'su dünyalarında' yaşam arayışına rehberlik ediyor. Tuzlu su havuzlarında durum böyle değil. Burada tuzlu su havuzunun yatağına yerleşen tortul tabakalar son derece sağlam kalıyor."
"Denizin dibinde bulunan karides, solucan ve yumuşakçalar gibi alışılagelmiş hayvanların havuzlarda hayatta kalamaması sadece bu alanda yaşayabildiği anlamına geliyor. Normalde bu hayvanlar deniz tabanını biyoturbasyonla ya da çalkalayarak orada biriken çökeltileri rahatsız ediyor. Tuzlu su havuzlarında durum böyle değil. Burada, tuzlu su havuzunun yatağına yerleşen tortul tabakalar son derece sağlam kalıyor. Bu, araştırmacıların bulgularını tsunamiler ve depremler hakkında daha fazla bilgi edinmek için kullanabilecekleri anlamına da geliyor. "
DEPREM VE TSUNAMİ DETAYI
Yeni keşfedilen tuzlu su havuzları, 'bölgedeki 1000 yıldan daha eskiye uzanan geçmiş yağışların kesintisiz bir kaydını ayrıca deprem ve tsunami kayıtlarını temsil ediyor'.
Bulgular, son 1000 yılda ciddi yağmurlardan kaynaklanan büyük sellerin yaklaşık 25 yılda bir meydana geldiğini ve tsunamilerin yaklaşık 100 yılda bir meydana geldiğini gösteriyor.
