Çocuklara masalları anlatılan, filmlere konu olan Keloğlan kahramanının Çankırılı olduğu iddiası sosyal medyada gündem oldu. Keloğlan'ın evinin Çankırı Merkez ilçesine bağlı Balıbağı köyünde doğduğu öne sürülmesi üzerine, birçok rivayet gündeme geldi. Balıbağı köyünde yaşayan vatandaşlar, Keloğlan'ın evinin köyde durduğu ve kendileri tarafından restore edildiğini iddia etti. Köyde yaşayan vatandaşlar, Keloğlan'ın eşeğinin ise tuz almak için gittiği Çankırı Tuz Mağarası'nda öldüğü ve eşeğin bozulmadan mağarada kaldığını söyledi. Sergilenen eşşek ise yıllardır Çankırı Tuz Mağarası'nı ziyaret eden vatandaşlardan büyük ilgi görüyor.
Keloğlan'ın köylerinden annesi ile birlikte yaşadığını ve bunu da kendilerine büyüklerinin anlattığını ifade eden Balıbağı köyü muhtarı Aydın Ünal, "Burası Balıbağı köyü, keloğlanın yaşadığı yer. Köy, Çankırı'nın Merkez ilçesine sadece 14 kilometre, meşhur tuz mağarasına ise 2.5 kilometre uzaklıkta. Biz, köy halkı olarak zamanında keloğlanın yaşadığı evin restore edilmesini ve turizme kazandırılmasını istiyoruz. Keloğlan burada yaşamış ve tuz mağarasından köy halkına eşeği ile tuz çekmiş. Eşeğinin ayağı kırıldığı için mağarada kaldığı ve orada öldüğü söyleniyor. Tabii tuz sayesinde de çürümeden mağarada kalabiliyor. Şu anda da mağarada hiç bozulmadan duruyor. Yetkililerden de tuz mağarasından bizim köyümüze gelen yolun yapılmasını istiyoruz. Keloğlan burada annesi ile yaşamış. Köy halkı da onu çok severmiş. Keloğlanın kendisini tabii ki yeni kuşak olarak tanımıyoruz ama nenelerimiz ve dedelerimizden bunları duyduk. Burası buram, buram keloğlan kokuyor" dedi.
Sosyal medyada gündem olması sonrasında Keloğlan'ın evine ziyaretçilerin gelmeye başladığını ifade eden söyleyen köy sakini Eyüp Yılmaz ise, "Burası Keloğlan'ın doğup büyüdüğü yer. Biz Keloğlan'ın evini zamanında kendi imkanlarımız ile restore ettik. Bu durum sosyal medyaya düşünce ilgi ve alaka arttı. Günlük yaklaşık 50-60 ziyaretçi geliyor. Burada Keloğlan'a dair görsel bir şey görmek istiyorlar ama şu an öyle bir durum yok, sadece doğduğu ev var. Biz zaten Keloğlan hikayeleriyle büyüdük. Tuz Mağarasına tuz almaya gittiği, hayvancılık yaptığı, eşeğinin tuz mağarasında öldüğü, yoksul olduğu gibi çeşitli rivayetler var" şeklinde konuştu.
Keloğlanın köylerinde yaşamış olduğu için gurur duyduklarını söyleyen Ömer Gökmen, "Büyüklerimizden rahmetli Keloğlan'ın bu evde doğup büyüdüğünü duyduk. Keloğlan'ın bizim köyümüzde yaşamış olduğu çok gurur duyuyoruz. Eşeği ise yıllarca tuz mağarasında bozulmadan sergileniyor. Biz bu evi tekrardan faaliyete geçirip Keloğlan'ın hatıralarını yaşatmak istiyoruz. Bizim için çok büyük bir duygu, filmlerini izledikçe gururlanıyoruz. Gidenler geri gelmiyor ama biz onun hatıralarını ve ismini burada yaşatmak istiyoruz" dedi.
Keloğlanın eşeğini mağarada bulan tuz mağarası işçilerinden Ferhat Şenol da, "Tuz mağarasında 25 sene çalıştım. Keloğlan'a ait olduğu söylenilen eşeği biz bulduk. Büyüklerimizden dinlediğimiz kadarıyla bu köyde yaşamış. O zamanlar tuz çok kıymetli olduğu için eşekler ile nakliye yapılıyormuş. Keloğlan'ı, annesi tuz almaya göndermiş, orada eşeği göle düştüğü için bacağı kırılıp ölmüş. Yıllarca tuz mağarasında kalmış" ifadelerini kullandı.
Keloğla'nın geçmişini araştırmak için köye gelen ziyaretçilerin olduğunu belirten Faruk Ünal ise, "Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla çok önceden Keloğlan burada yaşamış. Tabii onlarda öncel nesilden duyduklarını bize aktardılar. Tuz eskiden altın çok kıymetliymiş, eşekler ile tuz mağarasından tuz nakliyesi yapıyormuş. Buraya günlük yaklaşık 50 ziyaretçi geliyor. Buraya gelen ziyaretçiler Keloğlan'ın geçmişini merak edip öğrenmek istiyorlar" şeklinde konuştu.
Keloğlan'ın eşeğinin tuz mağarasında öldüğünü söyleyen Eren Akça, "Doğma büyüme bu köylüyüm. Dedemiz, babamızdan öğrendiğimiz kadarıyla Keloğlan burada doğup büyümüş. Eşeği ile birlikte tuz mağarasına gidiyor, orada eşeğin ayağı kırıldığı ve öldüğü söyleniyor. Z kuşağı olarak Keloğlan'ın benim köyüme ait olmasından mutluyum. Merak eden herkesi köyümüze bekleriz" diye konuştu.