Menderes ilçesinde annesi Songül Aktaş ile taşınan bir akrabasının evine yardıma giden 9 yaşındaki Ebrar Aktaş nakliye asansöründen düşen koltuğun altında kalarak feci şekilde hayatını kaybetti. Metrelerce yükseklikten düşen koltuk bahçede bulunan küçük Ebrar'ın üstüne düşerek ağır yaralanmasına sebep oldu.
Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Menderes Devlet Hastanesi'ne kaldırılan küçük kız yapılan bütün müdahalelere rağmen karatılmadı. Aktaş'ın cenazesi dün Gaziemir ilçesindeki Merkez Camii'ne getirildi. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Ebrar Aktaş'ın cansız bedeni gözyaşları içinde Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verildi. Küçük Ebrar'ın tabutunun üstüne cübbe, okul önlüğü ve oyuncak bebek koyuldu.
Tek yaşadıkları öğrenilen Songül Aktaş ve hayatını kaybeden küçük Ebrar hakkında konuşan Sadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Başkanı Sadet Özkan anne ve kızın geçimine yardımcı olduklarını belirterek yürekleri yaktı. Sadet Özkan, "Songül bizim iş arkadaşımızdı. Sahip çıktığımız, destek olduğumuz bir arkadaşımızdı. Ben, kızını ana sınıfından beri tanıyorum ve o zamandan beri hep yanındaydık. Başarılarını gördük. Okullarında, yaz okullarında, her şeyinde birlikteydik. Ancak bir ihmal geldi ve en sonunda, bizim en yakınımızdan bir arkadaşımızın çocuğunu kaybettik. Artık dibimizdeki çocuklar bile böyle ölümlerle karşı karşıya kalıyor. Dün teyzesinin evine gitmişti. Oraya gittiğinde, merdiveni zaten yanlış kurmuşlar; yük asansörünü hatalı şekilde yerleştirmişler. Savcılıkla da görüştük. Merdivenin muhafazasını da yapmamışlar. Çocuk, annesi 'inme kızım, üşütürsün' demiş. Dışarı çıktığında koltuk üstüne düşmüş. Çocuğumuz orada can verdi. Adalet önünde yapmamız gerekeni yapacağız. Songül'e de hep birlikte sahip çıkalım. O bir evladıyla birlikte yaşıyordu. Kirasını hep birlikte ödüyorduk. Eşimiz, dostumuz hep birlikte onu ayakta tuttuk. Onu bir mücadele arkadaşı yapmıştık. Ama bugün onun evi boş. Şu an adli sürece bakan arkadaşlarımızdan tutuklama talep ediyoruz. Çünkü ben o merdiveni gördüm. Çok büyük ihmaller vardı ve bu ihmaller nedeniyle bugün bir evladımızı kaybettik. Kimse kendini güvende, huzurda, rahatta sanmasın. Her gün herkesin başına bir şey gelebilir. Mücadele etmek zorundayız" dedi.
Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan firma çalışanları A.H.M., E.G. ve M.G.'nin ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Zanlılardan M.G. ve E.G. "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan tutuklandı, A.H.M. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.