Günlük dilde veya denizcilik alanında kullanılan “alesta” kelimesi, “hazır olma” veya “her an göreve başlamaya hazır bulunma” gibi anlamlarıyla öne çıkar. Argo dilinde de zaman zaman duyulan bu ifade, köklerini Osmanlı Türkçesinden alır ve özellikle gemicilik terimleri arasında önemli bir yer tutar. Alesta ne demek, alesta ne anlama gelir sorularını yanıtlamak, kavramın tarihsel ve pratik kullanımını anlamak açısından oldukça faydalı. Bu yazıda, “alesta” kelimesinin dilimizdeki yerine, eş anlamlılarına ve gündelik ile denizcilik çerçevesinde neyi ifade ettiğine değineceğiz.
Sözlüklerde “alesta” kelimesi, “tetikte olmak, hazırlıklı ve bekleme hâlinde bulunmak” şeklinde tanımlanır. Geçmişte denizcilerin aralarında kullandığı bu ifade, gemicilik terimleri içerisinde hazır ol çağrışımıyla bilinir ve gemide görev yapan mürettebatın tam dikkat kesilmesi gereken zamanları anlatırdı. Günümüzde de bazı argo söylemlerde “alesta” ifadesi karşımıza çıkmakla birlikte, kelime esasen “her daim tetikte olma” fikrini vurgular. Ayrıca, Osmanlı döneminde askerî kullanımda da kendini göstermiş olan bu kelime, “ayakta ve göreve atılmaya hazır” olma durumunu özetler. Modern Türkçede de “Elin üstünde olmak” veya “Tetikte beklemek” gibi ifadelerle yakın anlamda kullanılabilir.
Alesta, Türkçede basitçe “hazır, tetikte, beklemeye hazır” gibi anlamlar taşır. Bir şey için “alesta bulunmak”, o işi anında yapabilecek hâlde olmak demektir. Örneğin, bir gemide fırtına yaklaştığında kaptan, mürettebata “alesta olun” diyerek herkesin görev yerinde, emir bekler durumda olmasını ister. Bu şekilde kelimenin kökü, çok eskilere, Osmanlı denizciliğine ve belki de İtalyanca, İspanyolca gibi dillerdeki benzer “hazırlık” kavramlarına dayanabilir. Aynı şekilde, denizde farklı koşullarla mücadele etmek için ayakta olmak, hızlı tepki verebilmek “alesta” tavrını gerektirir.
Gündelik Yaşamda Alesta:
Bugün resmî kayıtlarda veya orduda alesta terimi sık geçmiyorsa da, günlük konuşmada veya argo ifadelerde “alestadayım”, “alesta bekliyorum” gibi kullanım şekilleri duyulabilir. Bu, “her an göreve, harekete hazırım” veya “dikkat kesildim” anlamını taşır. Örneğin, bir arkadaşınıza “Alesta mısın?” derseniz, “Hazır mısın?” veya “Beklemeye hazır mısın?” diye sormuş olursunuz.
Alesta kelimesine en yakın eş anlamlı sözcükler arasında “hazır, tetikte, beklemede” gibi ifadeler yer alır. Örneğin “hazır ol” komutu, alesta fikrini çağrıştırır. “Uyanık durma” veya “el üstünde olma” gibi deyimler de, aynı kavrama daha mecazî bir yorum katar. Argo dilde bazen “teyakkuzda olmak” veya “dört gözle beklemek” tabirleri de “alesta” ruh hâline benzer bir duyguyu ifade eder.
Alesta ifadesi, yalnızca dilde bir kelime olmaktan ziyade, belirli bir tavrı, ruh hâlini ve göreve hazır olma halini anlatır. Özellikle gemicilikte, büyük fırtınalar veya tehlikeler yaklaştığında tüm mürettebatın “alesta” olması, can alıcı bir önem taşır. Doğru zamanda ve hızlıca hareket etmek için herkesin görev yerine konuşlanmasını, komut beklemesini gerektirir. Yani bir anlamda, “alesta” demek, “tehlike veya göreve en ufak gecikme olmadan karşılık verme”yi temin eder. Modern kullanımda da, herhangi bir zorlu duruma anında yanıt verebilecek şekilde “hazır” olmak, alesta kavramıyla güzelce özetlenir.
Bunun argo dildeki yansıması, bazen “işi el altında tutmak” ya da “tam takır bekliyorum” biçiminde karşımıza çıkar. Örneğin, bir organizasyon düzenleyeceğinizde, tüm hazırlıkları tamamlamışsanız “Her şey alesta!” diyerek son kontrolleri yapmış ve faaliyete geçmeye anbean hazır olduğunuzu ifade edebilirsiniz.