Çorum’un bereketli topraklarından çıkan ve “Müslüman bitkisi” olarak bilinen çörek otunu global bir marka haline getiren Fatih Eke, başarı hikâyesiyle hem Türkiye’de hem dünyada adından söz ettiriyor. Babasını küçük yaşta kaybeden, yetiştirme yurtlarında ve okul bahçelerinde geçen çocukluk yıllarının ardından; iflaslar, yeniden başlangıçlar ve vazgeçmeyen bir azimle bugün 68 ülkeye ihracat yapan uluslararası ödüllü bir girişimciye dönüştü!
Eke, çörek otunu yalnızca bir gıda takviyesi değil; sağlık, huzur ve bereketin simgesi olarak konumlandırdı. Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde yapılan araştırmaların, çörek otunun kanserli hücreleri küçülttüğünü ortaya koyması, bu bitkinin önemini bir kez daha kanıtladı.
Ancak Eke’nin vizyonu ihracatla sınırlı değil. Gençlerin Tarıma Kazandırılması Projesi ile blockchain teknolojisini ve insansız tarımı sahaya taşıyor. Üniversitelerde düzenlenecek konferanslarla gençlere, tarımın modern teknolojiyle birleştiğinde nasıl yüksek kazanç sağlayabileceği anlatılacak. Proje; tersine göçü teşvik etmeyi, atıl toprakları üretime kazandırmayı, kooperatif modellerle küçük arazileri birleştirmeyi ve Türkiye’nin 3700 endemik bitkisini dünya pazarına sunmayı hedefliyor. Bir elinde yaba, bir elinde ferrari mottosuyla gençleri özüne, toprağa yönlendiren Eke, gençlerin tarıma kazandırılması ile ilgili büyük hedefler ortaya koyuyor!
D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü ile yapılan blockchain ortaklığı sayesinde, tarım ürünlerinde tam şeffaflık, izlenebilirlik ve güven sağlanacak. Böylece Türkiye yalnızca üretici değil, teknoloji ile entegre olmuş bir tarım lideri konumuna gelecek.
Bugün Nigella; çörekotu yağı, kapsülü, tableti, kahve çeşitleri ve kozmetik ürün grupları ile dünya pazarlarında adından söz ettirirken, Fatih Eke’nin sözleri vizyonunu özetliyor:
“Gençler toprağa dönerse, Türkiye geleceğini garanti altına alır. Bizim en büyük zenginliğimiz, topraklarımız ve bu topraklara inanan insanlarımızdır.”