Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

ABD Merkez Bankası’nın Ekim ayı faiz kararı toplantısı 28-29 Ekim 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Toplantı sonrasında FED Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalar, piyasalarda yeni bir yön arayışının belirleyicisi olacak.
FED’in faiz kararı, küresel ekonomide birçok dengeyi etkileyebilmektedir. Faiz oranlarının düşürülmesi, genellikle para politikasında gevşeme anlamına gelir ve bu durum sabit getirili yatırım araçlarının cazibesini azaltır. Tahvil faizlerinin düşmesiyle birlikte, faiz getirisi olmayan altın gibi varlıklar yatırımcılar için daha çekici hale gelir. Bu nedenle, düşük faiz ortamı altına olan talebi artırabilir ve fiyatların yükselmesine yol açabilir.

Altın fiyatları ile ABD doları arasında genellikle ters bir ilişki bulunur. FED’in faiz indirimine gitmesi, doların değerini düşürme eğilimindedir. Doların zayıflaması, dolar cinsinden fiyatlanan altının uluslararası piyasalarda daha ucuz hale gelmesine neden olur. Bu da diğer para birimlerine sahip yatırımcıların altına yönelmesini kolaylaştırır. Sonuç olarak, küresel talebin artmasıyla birlikte altın fiyatları destek bulabilir.

Öte yandan, faiz indirimleri ekonomik büyümeyi canlandırmak ve enflasyonu hedeflenen seviyelere çekmek amacıyla yapılır. Ancak gevşek para politikası, enflasyon beklentilerini de yükseltebilir. Altın, enflasyonist dönemlerde değerini koruyan bir varlık olarak öne çıkar. Piyasalar faiz indiriminin enflasyonu artırabileceğini düşünürse, yatırımcılar altına yönelir ve fiyatlar yukarı hareket eder.

ABD Merkez Bankası’nın faiz oranını 25 baz puan düşürmesi, kısa vadede piyasalarda hızlı bir tepki meydana getirebilir. Eğer faiz indirimi zaten beklentiler dahilindeyse, altın fiyatları karar öncesinde bu durumu fiyatlamış olabilir. Ancak beklenenden daha erken veya sürpriz bir indirim kararı, altın fiyatlarında ani yükselişlere yol açabilir. Buna karşın, piyasalarda faiz indiriminin ekonomik büyümeyi destekleyeceği algısı oluşursa, riskli varlıklara yönelim artabilir ve altın talebi kısa süreli olarak azalabilir.

Uzun vadede düşük faiz politikaları, altın fiyatları açısından destekleyici bir unsur olarak görülür. Faizlerin uzun süre düşük kalması, doların zayıflamasına ve yatırımcıların güvenli liman arayışına girmesine neden olabilir. Böyle bir ortamda altına olan talep artar ve fiyatlar istikrarlı şekilde yükselebilir. Ancak, faiz indirimlerinin ekonomiyi canlandırması durumunda hisse senetleri gibi riskli varlıklara yönelim güçlenebilir. Bu da altının uzun vadeli yükselişini sınırlayabilir.
Bununla birlikte, doların beklenmedik şekilde güçlenmesi veya küresel piyasalarda farklı merkez bankalarının politika değişiklikleri altın fiyatlarının seyrini etkileyebilir.