Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturmasına ilişkin iddianamesini tamamladı. Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, örgütün yapılanması, suçlamalar ve kamu zararına ilişkin detaylar yer aldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, toplam 407 şüpheliye yer verildi. Bunlardan 105'inin tutuklu, 170'inin adli kontrolle serbest olduğu, 7 kişi hakkında yakalama emri bulunduğu bildirildi. Ayrıca 5 kişi “müşteki şüpheli” sıfatıyla dosyada yer aldı. İddianamede, “suç örgütü kurma ve yönetme”, “rüşvet alma-verme”, “ihaleye fesat karıştırma”, “dolandırıcılık” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” gibi çok sayıda suçlama yer aldı.
Savcılığın açıklamasına göre, Ekrem İmamoğlu örgütün kurucusu ve elebaşı olarak gösterildi. Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün ise örgüt yöneticileri arasında sayıldı. İddianamede, 92 kişinin örgüt üyesi konumunda bulunduğu, diğerlerinin ise örgütle bağlantılı suçlarda rol aldığı ifade edildi.

İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamede, doğrudan işlediği suçlar arasında “rüşvet”, “dolandırıcılık”, “suç gelirlerinin aklanması” ve “ihaleye fesat karıştırma” yer aldı. Ayrıca örgüt lideri sıfatıyla örgüt üyelerinin işlediği suçlardan da sorumlu tutulduğu belirtildi. İmamoğlu’nun toplamda 142 eylem nedeniyle cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"İddianamede örgütün kurucusu ve elebaşı şüpheli Ekrem İmamoğlu hakkında, doğrudan işlediği suçlar olan 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'rüşvet' (12 kez), 'suç gelirlerinin aklanması' (7 kez), 'kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık' (7 kez) suçlarından, suç örgütünün kurucusu ve lideri olması dolayısıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 220/5'inci maddesi uyarınca örgütün faaliyeti çerçevesinde örgüt mensupları tarafından işlenen 'kişisel verilerin kaydedilmesi' (2 kez), 'kişisel verileri ele geçirme ve yayma' (2 kez), 'suç delilerini gizleme' (4 kez), 'haberleşmenin engellenmesi', 'kamu malına zara verme', 'rüşvet alma' (47 kez), 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma', 'irtikap' (9 kez), 'kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık' (39 kez), 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama' (4 kez), 'ihaleye fesat karıştırma (70 kez), 'çevre kasten kirletilmesi', 'Vergi Usul Kanunu'na muhalefet', 'Orman Kanunu'na Muhalefet, Maden Kanunu'na muhalefet' suçlarından olmak üzere toplamda iddianameye konu 142 eylemle ilgili olarak cezalandırma talep edilmiştir."
İddianamede, kamu zararının suç tarihleri itibarıyla yaklaşık 160 milyar TL ve 24 milyon ABD doları olduğu belirtildi. Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı “ihbar eden”, bazı bakanlıklar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise “suçtan zarar gören” kurumlar arasında yer aldı.
İddianamenin tam metni henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.
İddianamede, örgütün yapısı ve işleyişine dair ayrıntılı bir şema yer aldı. Şemaya göre, Ekrem İmamoğlu örgüt elebaşı, Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün ise örgüt yöneticileri olarak gösterildi. Şemada İmamoğlu’na doğrudan bağlı 10 örgüt üyesinin bulunduğu, Fatih Keleş’e 77, Murat Ongun’a 35, Ertan Yılmaz’a 8, Hüseyin Gün’e 7, Murat Gülibrahimoğlu’na 6 ve Adem Soytekin’e 6 üyenin bağlı olduğu ifade edildi.

Örgüt şemasında, İmamoğlu’na doğrudan bağlı isimler arasında Mehmet Murat Çalık, Resul Emrah Şahan, Tuncay Yılmaz, Mustafa Akın, Yakup Öner, Mehmet Pehlivan, Yiğit Oğuz Duman, Cevat Kaya, Seza Büyükçulha ve Baki Aydöner yer aldı. Bu kişilerin İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde başlayan yapılanma içinde aktif roller üstlendikleri iddia edildi.
Savcılık, örgütün mali nitelikli suçlar üzerinden sermaye elde ettiğini, bu kazançların siyasi amaçlarla kullanıldığını belirtti. İddianamede, “örgütün tıpkı bir ahtapotun kolları gibi il geneline yayılan eylemler” ifadesiyle, yapılanmanın İstanbul genelinde etkili hale geldiği vurgulandı.

İddianameye göre, elde edilen suç gelirleri raylı sistem projeleri, hafriyat dökümleri ve yurt dışı kredilerinin usulsüz kullanımıyla artırıldı. Bu kazançların bir kısmının örgüt üyelerine, bir kısmının da siyasi fonlara yönlendirildiği öne sürüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme heyetinin iddianame üzerindeki incelemesi sürüyor. İddianamenin kabul edilmesinin ardından dava süreci başlayacak.

Başsavcı Akın Gürlek, iddianamenin 143 eylem ve 407 şüpheliyi kapsadığını belirterek, “Bu yargılamanın bir an önce karara bağlanmasını temenni ediyoruz.” açıklamasını yaptı. Akın Gürlek, ayrıca 76 kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığını söyledi.
Savcılık tarafından yapılan açıklamada, İSKİ, İGDAŞ, İSBAK ve Boğaziçi Tesis Yönetimi’ne ilişkin soruşturmaların da sürdüğü, bu kurumlara yönelik ek iddianamelerin hazırlanacağı bildirildi. Bu kapsamda, ilerleyen süreçte yeni dava dosyalarının da açılabileceği ifade edildi.
Henüz mahkemece kabul edilmeyen iddianamenin tam metni kamuoyuyla paylaşılmadı. İddianamenin ne zaman yayınlanacağına ilişkin tarih ise resmi makamlar tarafından açıklanmadı.